14.Bölüm

181 13 0
                                    

Her gecenin bir sabahı, her derdin bir dermanı, her duyulmayanın bir fermanı vardır. Dallar kırılır, yapraklar dökülür, mevsim kış olur ama gün gelir; vaadinden hiç dönmeyen Rahman, geceyi sabaha, derdi dermana, dalı çiçeğine, göğü ve yeri baharına kavuşturur. Sabret. /Bişnev






"Dün bütün gece düşündüm."dedi ve derin bir nefes verdi." Baban namaz kıldığın için bu kadar delirdiyse, ilahiyat fakültesini öğrenince ne yapacak Katre? Sen ne yapacaksın? Onun bu en ufak öfkesi sana bağırışı beni çıldırtmışken, söylesene ben ne yapacağım?" Sözlerine karşılık verecek bir cevabım yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama benim ne yapacağımdan çok onun ne yapacağını merak etmiştim şimdi. Benim üzülmem onu gerçekten bu kadar çok mu üzmüştü.

Dilime kadar gelsede cevabından korktuğum için sormaktan vazgeçtim. Zira onun ne duygularının ne de sorularının ben de bir karşılığı yoktu.

"Bilmiyorum, ne yapacağımı bilmiyorum. Ben kendimi çıkmazda gibi hissediyorum. Hiçbir şey yapmadığım halde suçluymuş gibi hissediyorum. Oysa suçsuzum biliyorum, çünkü ben kimseye zarar vermedim kimseyi incitmedim. Sadece huzurlu ve mutlu hissettiğim şeyi yaptım. Beni yaratana inandım ya onun varlığını kabul edip ona ibadet etmek istedim. Neden bir insan bunu yapmak istiyor diye dışlanır ki? Ya da neden bunu bir başkasına kabul ettirmek zorunda kalır. Ben ibadet etmek istiyorum, sen etme! Ben senin inançsızlığını da anlamaya hazırım ama benim inancımı sorgulama. "Bir yerden sonra sesim ağlamaklı bir hal almış ve konuşmamı engellemişti. İçimde o kadar çok söz birikmişti ki, sözlerimin muhatapları karşımda olmamasına rağmen kelimelerimin okları onlara dönüyordu. Çünkü yarım bırakmışlardı, söylemek istediğim tüm cümleler içimde kalmıştı.

"Dök içini rahatla." dedi ve cebinden çıkardığı peçeteyi bana uzattı. "Ama ağlama." uzattığı peçeteyi aldım ve gözlerimi sildim.

" O pek mümkün görünmüyor bu sıra. Bir zamanlar heyecanla geldiğim bu ev şimdi beni öyle çok korkutuyor ki... " dedim.

"Benimle gel."

"Ne?" dedim şaşkınlıkla. Duyduğum şeyi yanlış anlamayı umuyordum şimdi.

"Bu eve girip bu hayatı yaşamak zorunda değilsin! Evet onlar senin ailen ama sana istemediğin bir hayatı yaşatamazlar. Benimle gel." Şaşkınlığım geçmek yerine daha çok büyüdü.

"Saçmalıyorsun şuan."dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

" Saçmalamıyorum, aksine çok ciddiyim. "dediğinde bile onu ciddiye almadan anahtarımı ve çantamı alarak emniyet kemerini çözdüm.

" Benim artık eve gitmem gerek, iyi geceler Savaş."dedim ve arabadan indim, ardımdan o da inmişti.

" Katre, dur bir dakika, "diye seslendi.
" Bak ben bu konuda çok ciddiyim. "dedi ona yüzümü döndüğümde.

" Anladım Savaş sen çok ciddisin ama bu öyle benimle gel olsun bitsin gibi bir şey değil. Gelince ne olacak zannediyorsun, her şey düzelecek mi, hayır. Bir kaç gün sonra döneceğim yer yine burası. Teşekkür ederim beni düşündüğün için ama ben kaçmak değil özgür olmak istiyorum. " dedim ve Savaş'ı olduğu yerde bırakarak eve doğru yürüdüm.

Kapıyı açan Aslı' ya selam verip merdivenlere yöneldim. Odama girip kendimi duşun altına sokuncaya dek aklımda Savaş'ın söyledikleri tekrar edip durdu. Düşünmeyi bıraktığımda bile onu düşünmem sinirimi bozmaya başlamıştı. Islak saçlarıma havluyu sarıp odamdan çıktım. Eve geldiğimden bu yana sesini dahi duymadığım annemi merak etmiştim.Neredeydi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kalbim de ki; Allah benimleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin