Mabel dinlenerek yazılmış bir bölümdür.
Okurken Mabel dinlenmesi tavsiye edilmez.
_jeonjungkook:
Bogum'a sinemaya gitmediğimizi söyledim.Telefonu yatağın üzerine bırakıp üzerimdeki ıslak kıyafetleri değiştirdim. Kendime sıcak çikolata yapmak istiyordum ama odadan çıkıp yeniden Bogum ile karşılaşmak istemedim. Boğazım fena hâlde kurumuştu. Telefonu yeniden elime alıp yatağın içine kuruldum. Bildirimlerimi kontrol ederken yine o, Taehyung'un yeni bir paylaşım yaptığını söyleyen bildirimden vardı. Profiline girdim, bu defa beklemiyordum ama yine benim fotoğrafımı paylaşmıştı. Bu defa arkadan, uzak görünen ve siyahlaştırılmış bir silüettim yalnızca.
"Gecenin içinde kayboluyor," yazmıştı fotoğrafın altına. İstemsiz bir şekilde dudaklarım kıvrıldı.
carmenwithv:
Birilerine hesap vermek zorunda değilsin.Gelen mesaja bakarken kıvrılan dudaklarımı dişledim.
jeonjungkook:
Aranızda bir probleme yol açmak istemedim.carmenwithv:
Aramızda bir probleme yol açamazsın kızıl.Bundan ne anlamam gerektiğinden emin değildim. Öyleyse Bogum haklı mıydı? Benimle zâten ilgilenmez miydi?
jeonjungkook:
Neden fotoğraflarımı paylaşıyorsun?carmenwithv:
Neden hâlâ uyumuyorsun?Dizlerimi kendime çektim. Sırf bana anlamlı birkaç cümle kurduğu için uyumamış görünmek istemiyordum. Uyumuyordum çünkü ağzım kurumuştu ve odadan dışarı çıkamıyordum, uyumuyordum çünkü Bogum canımı sıkmıştı.
jeonjungkook:
Canım sıcak çikolata istiyor ama kalmamış. Uyku tutmuyor.carmenwithv:
On beş dakika sonra çatıda ol, yangın merdiveninden çık.
Yataktan o kadar hızlı doğruldum ki bir an başım döndü. Gözlerimi kırpıştırıp bir süre beklemem gerekti. Mesajı tekrar tekrar okudum ama yanlış görmüyordum. Ciddi miydi? Derin bir nefes aldım. Üzerimde siyah bir şort vardı, onu kareli bir keten pijama ile değiştirdim. Yağmur durmuş görünüyordu. Yaz yağmuru, dedim içimden, çok çabuk geçip gidiyor.Dolaptan kapüşonlu bir poları üzerime geçirip odamın balkona açılan kapısından çıktım. Yangın merdiveni iki adım uzaktaydı ve mesajına cevap vermemiştim. Benimle dalga geçip geçmediğinden emin olmak istiyordum. Yirmi dakika geçene kadar bekledim ve merdivenleri tırmanmaya başladım. Çatıya çıkabildiğimde nefes nefese kalmıştım ama orada, tepede beni bekliyor ve merdivenlere bakıyordu.
"Bekle orada," dedi otoriter bir sesle. Neredeyse son basamaktaydım, düzlüğe çıktığımda kaşlarımı çattım, yangın merdiveninin kapısını açtı.
Eliyle gösterdiği yere baktım ve dudaklarım aralandı. Dalga geçiyordu. Yapmamı istediği şey yangın merdiveninin kapısından dışarı çıkıp neredeyse iki adımlık boşluktan çatıya atlamamdı.
"Geri dönüyorum," dedim ve oldukça ciddiydim.
"Hey, hey! Dur orada! Sadece bir saniye sürecek ve seni tutacağıma söz veriyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/280296286-288-k828935.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kızıl, taekook
Fiksi Penggemar"O yüksekten korkuyor ama baş döndürücü olmayı seviyor." _ Yüksekten düşmek. Ayakların yerden kesilmesi. Ya da âşık olmak. Veya birine güvenmek. Bana kalırsa hepsi aynı şeydi. Tae ve Kook'a uyarlanmıştır.