18

3.2K 156 19
                                    

       Eftelya bazı harfleri yutarak cevap verdi.

"Siz daha hiç bir şey görmediniz Yıldız. Beni yanınıza alarak büyük bir hata yaptınız. Eninde sonunda anlayacaksınız. Hadi iyi geceler." Dedi ve merdivenlere doğru gitti.

         Bu aile olma işi epey zor olacaktı. Ama ben bir karar vermiştim. Benim bir ablam daha olacaktı. Yarın sabah görüşürüz pek sevgili ablacım..

***

        Sabah başımdaki ağrıyla uyandığımda dün gece biraz abartmış olduğumu anlamamak pek de mümkün değildi. Bazı insanlar her şeyi hatırlar bazıları da hatırlamaz bilin bakalım ben hangi kategorideyim? Ortada. Ben böyle şansa tüküreyim. Bazen gerekli şeyleri bile unutur ama en gereksiz şeyleri hatırlarım. Biliyorum çok saçma ama durum bu.

        Neyse başımın ağrısına dayanamayıp yataktan bir kaç tekme ile yorganı üstümden attım. Beni dün kim getirdi diye klişe sorular sormayacağım tabi ki Ekin kesin herkesi evine bırakmıştır.

         Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım, tuvalete de gidince hazırım. Üstümü değiştirme zahmetine girmedim kraliyet ailesi değiller en nihayetinde. Aşağıya inip son derece asık suratımla direkt olarak mutfağa girdim ve Leman Hanım'ın da bana dönmesini umursamadan buzdolabına yönelip ağrı kesicilere bakmaya başladım. Sonunda işe yarayacak ,parol değil ya başka, bir ağrı kesici aldım ve dolabı kapattım.

         Kapaklı dolaptan aldığım bardağa damacanadan su doldurdum ve hapı ve suyu içtim. Daha sonra bardağı tezgahın üstüne bıraktım ve mutfaktan çıktım. Salona geldiğimde herkes oturuyor kendi aralarında konuşuyorlardı.

"Günaydın küçük ayyaş."

"Çok komiksin sabah sabah Yıldız."

         Kapıdan soluk soluğa giren Meriç'le dikkatimi ona verdim. Elindeki telefonu bana uzattı.

"Telefonun çalıyor."

"Sağol."

        Baktığımda arayan hayaletti. Telefonun konuşma sesini biraz kısıp telefonu açtım. Normalde beni aramaz mesaj atardı ne oldu merak ettim.

"Alo."

"Şerefsiz Şeref mahalleye gelmiş. Mahalleye birilerini daha gönderdim ama her halükarda sana ihtiyaçları olacak. Hemen mahalleye gitmelisin."

"Hemen gidiyorum bu sefer seveceğim ben onu."

"Atış serbest. Dikkatli ol. Hazırlan Selim gelip alacak seni."

"Tamam."

       Hemen koşarak yukarı çıktım ve eşofman üstüne de salaş bir tişört giyip saçlarımı da sıkı bir at kuyruğu yaptım. Telefonumu ve çantama ne olur ne olmaz diye koyduğum kelebeğimi aldım. Kelebeği eşofmanın fermuarlı cebine koydum. Hızlı hareketlerle aşağıya indim. Çalan korna sesiyle tam dışarı çıkacaktım ki belimden biri tarafından yakalandım.

"Nereye?"

"Mahalleye bırak beni gitmem gerek."

"Bir sorun mu var?"

Ebediyet Sokağı'nın Kraliçesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin