-Kesinti-
'Özür dilerim bebeğim çok
özür dilerim,
koruyamadım seni, yapamadım benim suçumdu keşke, keşke koruyabilseydim seni, keşke
başarabilseydim'____________________________
2 Yıl Önce
İstanbul
_____________________________"Karan yalvarırım yapma ne olur yapma ben onsuz yaşayamam" Dengi ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözleriyle yalvarıyordu Karan'a ama o durmuyordu ,bu kadar mı kötüydü?
Bu kadar mı acımasızdı?"KES O ÇENENİ KİMDEN LAN BU ÇOCUK" diye bağırarak Dengi'nin karnını tekmeliyordu Karan, Dengi ona karşılık veremeyecek hale gelmişti artık.Tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekken daha fazla dayanamayıp karanlığa bıraktı kendini
_____________________________
1 Saat Sonra
_____________________________Dengi yavaş yavaş gözlerini açıyordu, bu koku da neyin nesiydi iğrenç bir koku vardı leş kokusu gibiydi, gözlerini açtığında her yeri kanlar içinde bir sandaliyeye bağlı olarak oturuyordu.
Bir anda bağırmak istedi ama vücudundaki büyük acıdan dolayı bağıramadı bir kaç dakika sonra bir ses geldi arkasından."Bir küçücük Dengicik varmış ,bir küçücük Dengicik varmış ,kırlarda ko ko koşar oynarmış kırlarda ko ko koşar oynarmış." Diyip gür bir kahkaha attı Karan, Dengi ona hiç bir duygu barındırmayan gözlerle bakıyordu ,Karan bir anda Dengi'nin saçından tutup arkaya doğru çekti ve boğazına bıçak dayadı
"Ölümün benim elimden olucak Karan" dedi duygusuz bir sesle Karan Dengi'nin bu söylediğine gür bir kahkaha atarak cevap verdi ve bıçağı boynuna daha çok bastırdı tam bir şey söyleyeceği sırada bir silah sesi ardından da Karan'ın acıyla bağırma sesi duyuldu.
Dengi deponun kapısına baktığında gördüğü kişilerle şaşırmak istese de yapamadı hâlâ hiç bir şey hissedemiyordu, yavrusu ölmüştü onun daha cinsiyetini bile bilmiyordu ,oysa ilk öğrendiğinde çok mutlu olmuştu aynı zamanda Karan'ın da mutlu olacağını sanmıştı ama sadece sanmıştı işte.
Özgür ve Ateş koşarak Dengi'nin yanına gelmiş ve ellerini çözmüştü "Dengi iyi misin? canın yanıyor mu?" dedi korkuyla Özgür
'Yanıyor Özgür canım çok yanıyor nefes alamıyorum' dedi dengi içinden ama dışından bunu belirtmek yerine "İyiyim ben" Dedi ve Özgürün elindeki silahı alıp beline koydu Özgür buna hiç bir şey demedi diyemedi.
_____________________________
Günümüz
_____________________________Dengi'den
Deniz kenarın da kulaklığımı takmış şarkı dinliyordum, bugün 27 kasımdı bebeğimi kaybettiğim gün ,onun bebeğimi benden aldığı gündü.
Rüzgar vardı ufak ufak esiyordu, denizin dalgalı haline baktım sessizce, oturuyordum hiç bir şey yapmadan. Kalbimde bir acı vardı hiç dinmiyordu ,ruhum çok yorgundu kafamın içinde bir savaş vardı sanki ,bende orda öylece durmuş savaşın kimin kazanıp kaybedeceğini düşünüyordum.
Yukarıya bakarak konuşmaya başladım "Özür dilerim bebeğim çok özür dilerim, koruyamadım seni yapamadım benim suçumdu keşke, keşke koruyabilseydim seni keşke başarabilseydim. Şu koskoca İstanbul daraltıyor resmen beni, boğuluyorum nefes alamıyorum sanki ,biliyor musun bebeğim? Her şey oyunmuş ailem yokmuş benim, abilerim yokmuş, sadece Kuzey abim varmış. Biyolojik ailem onlar değilmiş başka biriymiş ama kim bilmiyorum aramak da istemiyorum, birine güvenmek istemiyorum yeterince canım yanıyor."
Dedim ve göz yaşlarımı sessizce akıtmaya devam ettim, sonra da heyecanla devam ettim sözlerime
"hep bir kız çocuğum olmasını isterdim ,adını Arya koyacaktım keşke yanımda olsaydın keşke burda olsaydın bebeğim annen seni koruyamadı keşke yapabilseydim keşke başarabilseydim."Sesli bir şekilde nefes alıp verdim ve ayağa kalkıp üzerimdekileri umursamadan kulaklığımı çıkardım ve denize atladım ,denizin altına doğru yüzüyordum nefes alıp almamak umrumda değildi denizin içinde kimse beni bulamazdı kimse beni duyamazdı.
Tam biraz daha alta inecektim ki bir çığlık sesi duydum ve hızlıca yüzeye çıktım, Etrafıma bakmaya başladım iyi de kimse yoktu nerden gelmişti o çığlık sesi 'Dengi'
"Ne kim söyledi onu" delirmeye mi başlamıştım? Gerçekten bir bu kalmıştı.Hızlıca karaya çıktım ve hiç bir seyi umursamadan eşyalarımı alıp arabaya bindim, olduğum yerden çıkıp ormanlık alanlarda olan yoldan geçmeye başladım.
Biraz daha ilerlediğim sırada önüme kıran tırla bir anda şok oldum refleks olarak sağa kırıp ağaca tosladım bir anda gözlerim karardı bilincimi yavaş yavaş kaybediyordum tamamen bilincimi kaybetmeden önce duyduğum tek şey "İyi geceler ufaklık." cümlesiydi
?'den
Ne yapmalıyım bilmiyordum yaptığım aptallık mıydı? 2 yıl önce ona aşkımı itiraf edeceğim sırada evlenmesi canımı yakmış olabilirdi fakat canımı en çok yakan şey bu değildi.
Onun bebeğini kaybetmesi, bu daha çok yakmıştı canımı nasıl olduğunu anlamamıştım bile ama sonra öğrendiğim şeyle kanım donmuştu resmen. O Karan denilen piç herif yapmıştı bunu nasıl kıyardı kendi canından olan birine? Nasıl yapardı böyle bir şerefsizliği?
Bu soru hep kafam da dolanıp duruyordu , bu sorulardan sonra her şeyi araştırmaya karar verdim. Karan'ın siması bana her zaman tanıdık gelmişti, neden olduğunu her şeyi araştırdıktan sonra anlamıştım.
Yer altı toplantısında görmüştüm onu
Bu şerefsizin yapmadığı bir bok yoktu.
Kadın ticareti, uyuşturucu ticareti ,silah ticareti gibi daha pis ve boktan işleri vardı.Dengi'yi yanıma almamın sebebi onun benim olmasını istemem değil, onu yer altına almak istememdi ve umarım bunu başarabilirdim umarım bunca şeyden sonra bana güvenebilirdi...