9 | Operasyon

10.4K 459 48
                                    

Lütfen başlamadan önce köşedeki yıldızı parlatır mısınız?

Keyifli okumalar.🤍

Yegane
9 | Operasyon

Yazardan...

Etrafına bakındı Asaf, gözüne bir yer kestirdiğinde, "pusuyoruz." Diye bir emir verdi. Yerini ayarladıktan sonra silahını hazırladı ve yere uzandı.

"Kasırga görüş nasıl?" derken Bir yandan da dürbününden önündeki boş araziyi kontrol ediyordu.

"Görüş net komutanım." Dedi Murat, Silahının başında pusmuş beklerken bebeka'sı -silahı- ile sohbet etmeyi de unutmuyordu. "Hadi kızım." Dedi silahı öperken, "güveniyorum sana."

"Girişte iki silahlı." Dedi Halit.

"Arka girişte iki silahlı."

"İçeride dört kişi tespit ediyorum."

"Ne yapacağız komutanım?" Diye bir soru yöneltti Atıf

"Hava kararıncaya kadar bekleyeceğiz." Derin bir nefes verdi Asaf.

Şuan aklı hiç olmayacak yerlere kayıyordu, kayması gereken en son yere kayıyordu.

Giderken Alara'ya sıkıca sarılması geldi aklına, kemikleri tekrar sarılma isteği ile sızladı. Kokusu öyle güzeldi ki insana yaşadığını hissettiriyordu.

Alara'dan uzak durmaya çalışmasının sebebi tamamıyla Alara'ydı. Onu üzmek isteyeceği son şey bile değildi. O bir askerdi, gecesi gündüzü belli olmayan bir asker. Alara zaten babasının yolunu yeterince gözlemişken bir de onun yollarını gözlesin, mutsuz olsun istemiyordu. Ayrıca babasını beklerken ne kadar mutsuz ve ne kadar endişeli olduğunu kendi gözleriyle görmüştü. Tek istediği Alara'nın mutluluğuydu. O mutlu olsun kendisi olmasa da olurdu.

Bir kız çocuğu gibi bakmıştı gözlerine gideceklerini duyduğunda, öylesine saf öylesine masum. Ama ölesiye güzel.

Sahi nasıl bu kadar güzel olabiliyordu? Baktıkça bakası geliyordu, ama bakmaya da kıyamıyordu, nasıl bir ikilemdi böyle?

O çok zarifti, dokunmaktan korkacağı kadar zatifti, kadınsı bedeninin yanında küçük bir kız çocuğu gibi bakıyordu.

Asaf bunları düşünürken dudaklarının arasındaki küçük tebessümden habersizdi...

"Bu mutluluğunuzun sebebi dağda olmamız değil sanırım?" Dedi Halit usulca Asaf'ın yanına yaklaşırken.

Asaf yalnızca kötü kötü bakmakla yetindi, fakat Halit bu bakışla yetinecek değildi. "Bu günleri de mi görecektik."

"Ne günleri?" Diye sordu tüm tim şaşkınlıkla sanki bu anı bekliyormuş gibi.

Asaf, "Ne diyon kartal?" Diye sorsa da neden bahsettiğini pekala biliyordu.

"Ooo bizden gizli ne konuşuluyor, alındım gücendim vallahi komutanım." Dedi Murat sahte bir alınganlıkla.

"Hakkat komutanım, varsa bizden gizliniz, bak çok gücenirim ha."

"Gücen lan Veli gücen." Dedi Asaf, sabır dilercesine bir nefes aldı, "Bir tane akıllı yok şu timde."

"Aşk olsun komutanım ben varım." Atıf'ın bu dediğine tüm tim gülerek cevap verdi.

"Sen misin lan akıllımız." Dedi Murat hâlâ gülerken, "ben varken sen kimsin."

"Susun lan."

Halit imalı imalı bakmaya başladığında, "kartal, bir çarpacağım uçacaksın şu dağdan, ne bakıyosun lan öyle?" Diye söylendi Asaf.

YEGANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin