11 | Ölümün Kıyıları

9.8K 425 57
                                    

YEGANE 11 | ÖLÜMÜN KIYILARI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YEGANE
11 | ÖLÜMÜN KIYILARI



"Adamın burnunu kırmış yetmemiş kolunu kırmış, oldukça saygın bir hastanın hem de!" Dedi Tanju hoca.

Ne yani saygın biri diye susacak mıydım yaptıkları terbiyesizliğe. Asla.

Hayretle yüzüne baktım. "Hocam, Asaf gelmeseydi muhtemelen kolu kırılan o adam değil ben olacaktım."

"Ne?" Diye sordu Tanju hoca şaşırmış gibi.

Başımı salladım, "Eğer adam bileğimi kırmak suretiyle tutmasaydı, eminim Asaf'ta adamın bileğini kırmaya yeltenmeyecekti." Oturduğum yerden yavaşça kalktım, "şimdi izninizle hocam, ameliyata hazırlanmam gerekiyor."

Odadan çıktığımda derin bir nefes aldım.

Asaf'ın dediği şeyleri düşünmemeye çalıştım. Ve bütün odağımı gireceğim ameliyata verdim.

........

Ameliyattan çıktığımda saat 5'i gösteriyordu. Ellimi yüzümü soğuk suyla yıkayıp beyaz önlüğümü giydim ve odaya gizli saklı soktuğum kahve makinamla kendime sert bir kahve yaptım. Kendimi çok yorgun hissediyordum, ne kadar dinlensem de bu yorgunluk hissi geçmiyordu üzerimden.

Sıkıntıyla derin bir nefes verdim, Hande öldüğünden beri aklıma getirmemek için kendimi sürekli işe vermiştim, tatil olan günlerde tatil yapmayıp hastaneye gelmeyi tercih etmiş, sürekli mesailere kalmıştım çünkü ancak bu şekilde düşüncelerimi susturabiliyordum. Fakat aklımı oyalayayım derken bedenimi dinlendirmeyi tamamıyla unutmuştum.

Telefonum çaldığında arayan kişiye baktım. Emlakçının  aradığını gördüğümde bıkkın bir nefes verdim. Hande öldüğünden beri o eve hiç gitmediğimden kirasını yatırmak da aklımın ucundan geçmenişti. Kendime lanet ederek aramayı cevapladım.

"Efendim Burak bey?"

"İyi günler Alara hanım, rahatsız ediyorum müsait misiniz?"

"Yok be rahatsızlığı, Müsaitim buyrun?"

"Evin kontratı doldu biliyorsunuz." Hayır bilmiyordum. Telefonu alıp tarihe baktım ve sinirle gözlerimi yumdum. Burak bey devam etti, "Ramazan bey evi satılığa çıkarmış, evi boşaltmanız için size tebligat göndermişler ama size ulaşmamış sanırım."

Evi satılığa çıkarmak mı? Bu adam gerçekten rezil herifin tekiydi. O evi boşaltamazdım, bunu yapmama imkan yoktu, nasıl dokunacaktım onun eşyalarına?

"Burak bey biliyorsunuz." Dedim sesim çatallaşırken, "Ben o evi boşaltamam, bir yolu yok mudur bunun fazladan para verebilirim, hatta evi ben satın alsam?" Derin bir nefes aldım, ellerimle kendimi serinletmeye çalıştım. Nasıl satın alacaktım acaba?

"Anlıyorum sizi, Ramazan beyin yaptığı büyük ayıp. Asla tasvip etmiyorum, bildiğim kadarıyla biriyle anlaşmış ama siz de bir konuşun isterseniz. Maalesef yardımcı olmak isterdim ama benim de yapabileceğim bir şey yok, sadece haber vermek istedim."

YEGANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin