21-İhtimaller Korkuyu Besler

181 24 55
                                    

Bu bölümü yazmayı o kadar uzun zamandır bekliyordum ki.

Yıllar önce Duhan kafamın içinde kendini var etmeye başladığında, bana ilham olan gif i buraya koymak...

Benim için nasıl bir anlam ifade ediyor tahmin edemezsiniz.

Bu yazar, konuşmaya başladığı zaman susmayı bilmiyor. Bu yüzden uzatmıyorum ve sizi bölümle başbaşa bırakıyorum.

İyi Okumalar...

Hızlı nefes alışverişleri, terleyen avuç içleri ve kulakta yankılanan kalp atış sesleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Hızlı nefes alışverişleri, terleyen avuç içleri ve kulakta yankılanan kalp atış sesleri...adrenalin. Kuruyan boğazım ve kanın şakaklarımda yaptığı basıncın başlıca nedeniydi.

Bazı hastalar için son çare olarak hormonal şok yöntemi uygulanır. Bu adrenalini doğrudan bedene enjekte etmek anlamına gelir. Adrenalin sayesinde beden uyarılır ve yaşamsal fonksiyonlar geri kazanılır. Fakat adrenalin her zaman hayat kurtarmaz. Aşırı adrenalin yüksek tansiyona neden olduğu gibi kalp krizinede sebebiyet verebilir. Genç yaşta geçirilen kalp krizlerinin ölümle sonuçlanma oranı, orta yaş ve yaşlılara göre daha yüksektir.

Ki şu an kendimi adrenalinin ikinci senaryosuna daha yakın hissediyordum.

"Ver şu arabanın anahtarını bana!" Evet, bağırıyordum ve vurulduğu için korkmuştum. Yani korktuğum için bağırıyordum. Siktir, düşüncelerimi bile toparlayamıyordum.

"Ehliyetin bile yok."derken sesinde en ufak zorlandığını belli eden bir tını bile yoktu. Eğer isterse benimle çatır çatır kavga edebilecek gibiydi.

Güzel.

"Ehliyetim yok, araba kullanmayı biliyorum." Yaklaşık on iki yaşımdan beri. Eğer araba hastası bir abiniz varsa ve babasının arabasını kaçırırken bir eküri arıyorsa, erken yaşta araba kullanmayı öğrenmiş olmanız fazlasıyla normaldi.

Arabanın bagajının önüne geldiğimizde adımlarımız yavaşladı. Adamlar hala arkamızdaydı ama gelen polis arabaları dikkatlerini dağıtmıştı ve bu bize zaman kazandırmıştı. Ara sokaklardan birine park edilmiş canavar Jeep'in yanına vardığımızdaysa Duhan hala kan kaybediyordu.

Yarasına bakmak için fırsatım olmamıştı ama ne olursa olsun kolunu zorlamaması gerekiyordu. Zorladığı için kalıcı hasar oluşacak bir yerden vurulmuş olabilirdi ve solak olduğu düşünülürse bu hiç iyi değildi.

"Hayır, Anı. Bu arabanın kontrolü diğerlerime göre daha zor ve sen-"

"O kolla süreceğin arabaya binmem. Üstelik zorlamamalısın-" ikimizde aynı anda konuşuyorduk ve konuşmamızı yarıda kesen şey araya Koray'ın girmesiydi.

Güneş KapanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin