6. Bölüm

18 9 0
                                    

Selam canlarım. Uzun bir aradan sonra yeniden beraberiz🥳 Ne yalan söyleyeyim,sizleri o kadar çok özlemişim ki...Baya oldu yazmayalı. Kusuruma bakmayın lütfen. Hiç vakit bulamıyorum malesef. Neyse sizi daha fazla tutmuyor ve yeni bölümle başbaşa bırakıyorum. İyi okumalaaar 😘

(Bodrumdaki adamın ağzıyla)

Karşımda yığılan kıza doğru eğildim. Kaşlarımı çatarak güldüm.

"A-a bizim küçük kız'a n'oldu böyle. Öldün mü acaba, vah vah pek üzüldüm."

dedim ve içimden gelen acımasız kahkahayı bıraktım. Kızın çenesini tuttum ve yüzüme yaklaştırdım.

"Bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim doğrusu küçük kız. Oysa ben yeni başlıyorum."

dedim ve kızı inceledim.

"Aslında pek fena bir mahluk değilmişsin he. Senle baya güzel oynanır. Oynasam mı senle? Hım, bekle düşüneyim. Oynayayım bence, nedersin? Sustuğuna göre kabul ediyorsun demek. Peki, oynayayım o zaman."

dediğimde pantolonumu sıyırıp üzerine çıktım.

"Üzgünüm küçük kız, bu hayatında bırakacağım en büyük leke olacak. Ama unutma, sana bu yaptıklarım ilk ve tek olmayacak. Çünkü dahasıyla karşılaşacaksın."

deyip işini gördüm.

"İşte bu kadar. Aferin sana küçük kız. Hiç sesini de çıkarmadı, uslu kızım benim. Böyle devam et."

deyip kucağıma aldım. Zar zor da olsa kapıyı açtım ve dışarıyı kontrol ettim. Kızı hızlıca merdivenlerin başına bıraktım ve odaya döndüm.

"Bu daha başlangıç küçük kız, başlangıç"...

(1 gün sonra)
(Açelya'nın anlatımıyla)

Gözlerim açıldığında yoğun bir ışıkla kamaştı. Kamaşma geçtiğinde karşımda beyaz bir duvar olduğunu farkettim. Bu bir odanın tavanıydı. Burnuma gelen hastahanenin kendine has kokusuyla bir servis odasında olduğumu anladım. Etrafıma bakındığımda düşünceli bir şekilde yere dalmış, koltukta oturmuş olan annem ve babamı gördüm. Uyandığımı farketmemişlerdi.

"Anne?"

dediğimde sesimin kısıldığını farkettim. Anneme seslenmemle ikisi beraber kafalarını kaldırdılar. Annem hızlı, babam ise daha temkinli bir şekilde ayağa kalktılar. Annem aynı şekilde yanıma gelip elimi tuttu.

"Güzel kızım benim, nasılsın?"

dediğinde kaşlarımı çatarak

"N'oluyo anne? Ben niye burdayım? Siz niye buradasınız?

dediğimde annem gözlerimin içine baktı.

"Okulun bodrumunda baygın bulunmuşsun. Bizi de seni hastaneye getirdikten sonra aradılar. Geldiğimiz de kan tahlili için kan alıyorlardı. Neyse ki sonuçlar temiz çıktı. Geldiğinde başında kan lekesi varmış,aynı şekilde üzerinde de. Doktorlar bu bayılma sürecinin uzunluğunu kafanı bir yere çarpmış olabileceğine dayandırdılar."

dediğinde bir süre annemin dediklerini oturtmaya çalıştım. O sırada herşey film şeridi gibi gözümün önünden bir bir geçiyordu. Anlaşılan bayıldığımda kafamı çarpmıştım. Çünkü kafam fena halde zonkluyordu. Babam yanıma geldi, elimi öptü.

"Ben doktora haber vereyim."

deyip dışarı çıktı. Doktor gelene kadar odada sessizlik hakimdi. Doktor güler yüzlü bir şekilde içeri girdi.

FELAKETİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin