9. Bölüm

14 8 1
                                    

Selam arkadaşlaaar! Nasılsınız? Beni sorarsanız idare eder. Bu sıralar başım gerçekten çok ağrıyor. İlaçlarla yaşıyorum diyelim. Umarım sizler iyisinizdir. Evet uzun bir aradan sonra yeni bölümü gönderiyorum. İyi okumalaaar 😘

Suratıma kapanan telefona bakakaldığımda beynim hiçbir şeyi algılamıyordu. Telefon ellerimin arasından kaymış, yere düşerek çıkardığı sesle beni kendime getirmişti. Melodi bir kolumu tutmuştu, Ayaz'ınsa sorgular bakışları yüzüm ile yerdeki telefon arasında mekik dokuyordu. Anlaşılan ne duyduğumu düşünüyordu. Ağzımdan çıkan tek kelime

"Annem..."

olmuştu. Duyduğum beş kelimeyle yerle bir olmuştum. Gözyaşlarım yüzüme hücum etmeye hazır bekliyordu. Ayaz sorar bir sesle

"Ne olmuş annene?"

dediğinde dudağım ağlamak üzere büzüldü. Şuan hiç de ağlamanın sırası değildi. Derin nefesler alarak zar zor da olsa ağlama hissini bastırdım. Ayaz'ın sorusuna cevap verdim.

"A-annen... yo-yok artık dedi."

Cümlemin sonlarına doğru kontrolümü kaybedecek gibi oldumsa da kendime hakim olmayı başardım. Ve konuşmaya devam ettim.

"O, o adamdı. Babama haber vermemiz lazım."

dediğimde Ayaz karşı çıktı.

"Olmaz,Açelya. Görmüyor musun? Bu adam her hamlende birini öldürme potansiyeline sahip birisi. Babana haber vermek pek de doğru bir karar olmayabilir."

Söyledikleri ne kadar akla yatkın olsa da bu durumu babamdan saklamaya imkan yoktu.

"Annemin yokluğunu babamdan mı saklayayım?"

Başını sağa sola salladığında ne demeye çalıştığını anlamadım. Sormama gerek bırakmadan düşüncelerini açıkladı.

"Bırak baban kendi farketsin. Eğer sana bu konu ile ilgili birşey sorarsa o zaman anlatırsın. Şuan olmaz. Bu çok tehlikeli."

Doğru söylediğine kanaat getirdiğimde aklımda kalan tek soruyu sordum.

"Peki annem nerede?"

Bakışları kararırken kollarını bağlayıp yüzüme baktı.

"Bilmiyorum."

Tabi ki de bilmemesi normaldi. Ben de bilmiyordum, kimse bilmiyordu. O hariç. Tam o sırada telefonuma bir mesaj geldi. Hızlıca telefona gelen mesaja baktım. Bilinmeyen bir numaradandı.

055********
Anneni bulmak istiyorsan attığım konuma gelmelisin, küçük kız...

Mesajın ardından bir konum attı. Attığı konum Pendik taraflarında boş bir araziyi gösteriyordu. Buraya nasıl gidildiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Telefondan konumu Ayazlara gösterdim.

"Buraya nasıl gidildiğini biliyor musunuz?"

Ayaz 'hayır' anlamında başını sallarken Yağız hemen atladı.

"Ben biliyorum buraları. Dayımlar o çevrede oturuyor.''

İçime biraz olsun su serpilirken hemen yanıt verdim.

"Hadi gidelim. Elimizi çabuk tutmamız lazım."

Uzun süredir sessizliğini koruyan Melodi, heyecandan nefes nefese kalmış bir sesle

"Benim arabamla gidelim. Taksiyle gitmemiz güvenli olmaz."

deyince başımı hızla sallayarak

"Melodi haklı. Gidelim."

FELAKETİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin