7.Seans- Mektup

13 4 0
                                    

Bazen kafamı kaybolduğum kargaşanın içinde saklamaya çalıştığım zaman aslında kendi içimde daha da çok derine battığımı fark ettiğimde şuan ki yaşımdaydım.

Kaybolduğumu, kendi kendime bilinmeyen bir boşlukta süzüldüğümü hissediyor, bir sürü kişinin benim adımı bağırdığını sanıyorum bazen..

Kulaklarımı tıkıyordum çoğu sese belkide, bilmiyorum bazen sesleri bile duyamayacak kadar kendimi kaybediyorum.

Evimdeyim. Elimde sigara.

Lavabodayım, neden burda olduğumu pek bilmiyorum.

Ev.
İnsanin huzuru bulduğu, sevdiği kişilerle içinde yaşamını sürdürdüğü, keyif aldığı o marhametli çatılı bir tuğla.

Ev.
Boşluk.
Hissizlik getiren, beyaz duvarları ile bir deli hastanesinde olduğumu düşündüren etrafı tuğlayla çevirilmiş alan.

Her yerde ilaç.
Kulak ilacı, ayak ilacı, yüzüm için kremli ilaçlar, boğazım için birden çok sıkmalı ilaçlar, vitaminler. Anne yemekleri olmadığı için, sürekli dışardan yediğim için o fazladan vitamin haplar ve enerji verici ilaçlar.

Lavabomun dolapları ve mutfakta ki çoğu dolabın içi hep ilaçla doluydu benim için. Saatlerini bile bilmiyor, elime geldikleri zaman kullanıyordum.

Doktorlara gitmiyorum. Yılda bir kere gittiğimde her yerime bakar ve bir ton ilaç yağdırırdı.

Sigara dumanımı içime çektim. Ciğerlerime ölmeleri için emir verdim.
Ciğerlerime iflası olduklarını belli etmeye çalıştım.

Yalnızdım, kimsesizdim. İrem beni arardı her gün, bugün aramamıştı, Atlas merak eder mesaj yazar ama bugün yazmamıştı.
Kartal ise yoktu ki zaten, onu neden ekliyordum ki zihnime hem?

Telefonumu elimde tutuyor ve birilerinden arama ya da mesaj bekliyordum. Kimseye adım atmaya ben, gene birilerinden koşmasını kısa bir üslüpla rica ediyordum.

Kendimi yaşlı ve bakıma muhtaç hissettim.

Bazı insanların bana ihtiyacı vardı, bu düşünce zihnimi sardığında nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde Kartal'ın ismini tuşladı.

Gönderen kişi; Kayla İlkav

Eve gitmemiz gerek. Davayı en kısa sürede ise halletmemiz gerek bunu en iyi sen bilirsin belki Dedektif Austen.(11:04)

Senin adını yanlış koymuşlar bence Mesajlara Bakmayan Ukalağa Kuş olmalıymış kesinlikle.(11:12)

Birden kendimi bile garipsediğimde ekrana bön bön bakıyordum. Yüz yüze gelirsek eğer asla söyleyemeyeceğimi bildiğim şeyleri harflere dökebilmek burdan kolaydı.

Yazılar değil, gözler önemliydi sanırım.

Aklıma gelen saçma fikirle kayıtlı olan ismini telefonumdan değiştirdim.

Ne zaman gelip beni evden almayı düşünüyorsun acaba? Saat 12'ye geldikten sonra ise inan ki kül kedisine dönüşürüm. Beni o sinirle görmek istemezsin Austen Bey..(11.29)

Alıcı; Mesajlara bakmayan ukala kuş

Sinirini anlıyorum Kayla ama kuş ne alaka?(11:30)

ÇIĞLIKLARIN SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin