♟️
"Alo, komutan Levent SOYDERE ile mi görüşüyorum acaba? Ben FBL ajanı Kayla İLKAV."
"Benim ajan hanım. Buyrun bir isteğiniz mi vardı?"
"Hayır hayır, ne münasebet. Ben sadece depodaki o işleri halledip halletmediğinizi sormak istedim. Aradan 2 gün geçdi de bilmem ve aktarmam gerekiyordu da."
"Anlıyorum sizi. İşler halloldu. Suçsuz olan bir iki kişi var onlarda az yatıp çıkacaklar. Bu saatten sonra sizlik bir durum kalmıyor. Polisler halledecek."
"Teşekkür ederim komutanım."
"Bu işler için varız ajan hanım. İyi günler."
♟️
"Açelya, eşyalarımı getirdiğin için teşekkür ederim." Dedim kapımın tam önüne son dosyaları bırakan alnından ter akan Açelya'ya bakarak.
"Önemli değil ben maaşımı sizlere hizmet ederek alıyorum. Bu biraz taşımacılık oldu ama olsun." Dedi gülerek. Eli ile alnını silmiş ve tüm kapatacısını sweatine silmişti.
Hafifçe sırıtırak ona baktığımda artık gitmesi gerektiğini biliyordu ve o yinede inat edip içeriye bakmaya çalışıyordu.
O benim ne kadar çalışanım olsa bile güveneceğim birisi değildi. Bütün eşyaları boşuna yukarıya tek başına çıkarmıştı çünkü burası benim evim değildi.
Burası önceden bir günlüğüne tuttuğum bir daireydi ve kapının tam arkasında da elinde silahla beraber İrem tetikte bekliyordu. Seve seve buraya gelmiş ve seve seve bir hatasında onu yerle bir edeceğini söylemişti. İddialıydı çünkü onun da Açelya'dan hoşlanmadığını biliyordum. Açelya'yı severdim ama ondan asla ikimizde haz etmezdik.
Üzgünüm Açelya. Ama sende en üst kat -8. Kat- olmasına rağmen o eşyaları çıkartarak çok göze batmayacaktın. Sen yoruluyorsan şuan, bilki ben bu yollardan çoktan geçtim.
"Artık gidebilirsin, ek para hesabına sabah gelir."
"Okey baby." Dedi ve bana son bir bakış atarak merdivenlerden aşağıya doğru savrularak inmeye başladı.
Dış kapının sesini duyana kadar yerimden kıpırdanmadım ama dış kapının kapanma sesini duyduğumdan bir iki dakika sonra harekt etmeye başladığımda direkt arkama döndüm ve kapıyı aralayarak İrem'e baktım.
Elimle susması gerektiğini işaret ediyordum ve o da bana anlam veremeyerek bakıyordu. Silahı beline koyduğunda bende elime hızlıcana telefonu almış hepimizin olduğu gruba mesaj yazmaya başlamıştım.
Deliciler Grubu.
Kayla İlkav; Hepinizin beni dinlemesi gerekiyor.
Kayla İlkav; Plan işe yaradı ama Açelya zeki birisi olduğunu size söylemiştim zaten.
İrem Dalga; çıkar ağzındaki baklayı ne oldu, ne yaptı o yürüyen yağlı saç?
Kafamı telefondan kaldırıp İrem'e garip bir bakış atsamda o da bana bakıp sadece gözlerini devirmekle yintindi.
Kayla İlkav; Ses kayıt cihazı yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIKLARIN SESSİZLİĞİ
Teen Fiction"bırak onu!" dedim sessizce boğazımdan çıkan mırıltı ile, kimsenin beni duyduğunu düşünmüyordum, kimseler duymazdı beni. Kimselerin duymasına izin veremezdim. Birisi beni duyarsa eğer "bir sorunun mu var?" derdi. Sorun çoktu sadece verecek cevap yok...