My Girl | JenLisa

eleven

Jenlisa iki dakika öpüsür müsünüz bi sey denicem

Bölümü biraz uzun yazdim o yuzden yorum atin beni sinirlendirmeyin peğeoriekfğ

-

Lisa

7 Yıl Önce

"Annem acil bir şey için direkt eve çağırdı ben gelmeyeceğim arkadaşlar, size iyi eğlenceler." dedi Jisoo. Aslında Jisoo olsaydı ben de onlara katılırdım ama o olmadığı için vazgeçmiştim.

Karina, "Sen geliyor musun Lisa?"

Başımı iki yana salladım. "Maalesef. Bizimkileri biliyorsunuz, bu gün geç kalmamamı söylediler."

Hepsi onaylayan mırıltılar çıkarttığında Jisoo ile göz göze geldik. Yanıma yaklaşıp kolumu dürttü. "Yine mi Lisa?"

"Ne yine mi?"

"Anlamamazlıktan gelme, o kızı görebilmek için gelmiyorsun. Anlamıyorum ne buluyorsun onda, sadece küçük bir çocuk."

"Tamam Jisoo."

Kaşlarını çatmış başımda dikilirken yeniden ona dönerek 'Ne var?' dercesine suratına baktım. "Neyse keyfin bilir."

"Zaten sen gelmiyorsun, benim ne işim var onların yanında?"

"Kız biraz daha büyük olsaydı âşık olduğunu düşünürdüm. Takıntı yapmışsın."

"Evet aynen. Takıntı yaptım. İlk okula giden çocuğu takıntı yaptım aynen."

Kimseye kendimi anlatamıyordum. Sadece onu izlemek anlamsızca hoşuma gidiyordu. Kalkıp ilk okula giden küçük bir kıza hastalıklı duygular beslemem uygun değil ve olmaması gereken bir şey. Bu sadece onun yaptıklarını, oynadığı oyunları küçüklüğümde oynayamadığım için bir şekilde eksikliğimi kapatma yöntemimdi.

Ben küçükken oyuncaklarım yoktu. Kardeşlerimin varken ben hep onunkilere özenir ağlardım. Ama o kızı bahçede oyuncaklarını yere sermiş mutlu mutlu oynarken gördüğüm zaman içim kıpır kıpır olurdu. Benim yaşayamadıklarımı başkaları yaşayabildiği için iyi hissederdim. Çocuklara değer verilmeli ama ben bu değeri hiç göremedim. Yine de eğer büyüdüğümde bir çocuğum olursa ona içimdeki tüm sevgiyi vereceğim.

Ailem beni çok kez bebek halimle dışarı atmaya karar vermiş ama yapmaya çekinmişler. İyi kötü bir şekilde bu yaşıma gelmişim.

Belki de bir gün o çok istedikleri şeyi yapacaklar. Onlardan nefret ediyorum çünkü benim hayatımı çaldılar. Her zaman iyi görünmeye çalışıyorum ve bunu yapmak tahmin edildiğinden çok daha zor.

-

Günümüz

Bardağın içinde duran yeşil pipetin ucunu ısırırken telefonumu elime aldım ve Jisoo'nun numarasını tuşladım.

"Günaydın Lisacığım sabahın köründe rüyanda beni mi gördün?"

"Evet bayağı özledim seni, şirkete gelsene."

Yeni uyandığı sesinden belliydi ve arkadan Rosé'nin mırıldanmalarını duyuyordun.

"Hassiktir sevişirken araya mı girdim yoksa?"

Sesi yükselince yüzümü buruşturdum. "Aptallaşma Lisa sabah sabah, uyuyorduk. Sevgili karım da şu an uyanmaya çalışıyor."

"Tamam ya sakin ol, neyse Jisoo gelmen gerek cidden. Acil işim var."

"Sabahın sekizi? Acil iş? Hayatım iyi misin ne acil işi? Lisa rüya falan görmüyorsun değil mi?"

"Hayır." Ses tonumu duyduğunda nihayet ciddi olduğumu anlamıştı.