sixteen

743 78 177
                                    

Artık geçiyom kaoslu bölümlere yeter

150 yorum

-

Jennie

Önlerde yer tutmak için elimde kitabımla amfiye koştururken bir şeye takılıp yere düşüverdim.

"Ah, ne kadar yazık. Canın yandı mı?"

Saçlarımı önümden çekip konuşan kişiye baktım. "Amacın ne senin?"

"Siktir, üstündeki orijinal Chanel mi senin?" dedi inanamayarak.

Yanındaki tanımadığım kız kahkaha attı, "Pasaklı Jennie seviye atlamış Emma,şuna bak."

Ayağa kalktığımda sinirle bana bakarak yanıma yanaştı, "Çıkar o üstündekini. Yoksa bozuşuruz."

"Ne?" diyebildim. "Üstsüz mü gezeyim?"

"Doğru söyle, bu üstündekini sana o seksi manyak kadın satın aldı değil mi? Yoksa seni biliyoruz, bu tür şeyler giyemezsin."

"Evet bir sorun mu var?"

Alayla gülüşmeye başladılar, "Bu ders seni biraz çalalım bakalım." Yanında dikilen sarışın çocuğa işaret verdi. Kollarımdan tuttuğunda sesimi yükselttim.

"Derse gireceğim, aptal mısınız!?"

"Sadece bir ders hayatım." dedi Emma. Çocuk beni çekiştirmeye devam ederken arkasından resmen sürükleniyordum.

"Beni bırakmazsan çığlık atarım."

Arkamdan gelerek elini pantolonumun cebine daldırdı ve telefonumu aldı. Gözlerim endişeyle açılırken telefonu kapatıp kendi cebine attı.

"Henry, aşağıya tasarım atölyesine inin. Ben gelene kadar bir sorun çıkmadığından emin ol."

Henry denen çocuk başıyla onayladı ve beni çekiştirmeye devam etti.

"Seni kimse fark etmeyecek Jennie. Sevgili müdürümüze kamera kayıtlarını sildireceğim."

Ağzındaki sakızı ağzını yaya yaya çiğnerken göz kırpıp yanımızdan ayrıldı.

Yanımda Henry dahil toplam beş kişi vardı ve gözüm iyice korkmaya başlamıştı.

Tasarım atölyesine girip elim kolum bağlı beklemeye başladım. Hepsinin gözü üzerimdeydi ve bu yeterince rahatsızlık vericiydi.

On beş dakika sonra kapının tıklatılmasıyla irkildim. Henry kapının kilidini açıp Emma'yı içeri aldı.

Saçları dağınık gömleği kırış kırıştı.

"Sürtük.."

Kaşlarını kaldırıp bana baktı, "Ne dedin tatlım?"

"Dedim ki, orospunun önde gidenisin." Cümlem biter bitmez suratıma yediğim tokatla sıkıca gözlerimi yumdum.

"Demek öyleyim.. Ah Jennie. Keşke şu an zihnimi okuyabilseydin." Devam etti. "Ellie, çantamdan telefonumu ver."

Ellie denen kız siyah çantaya ilerleyip elindeki telefonu Emma'ya verdi.

"Sen de soyunmaya başla." Şaşkınlıkla ona bakarken başını 'Ne var?' dercesine salladı. "E hadi? Ne bekliyorsun?"

"Söylediğin şeyi asla yapmam."

Sıkılmış bir tavırla konuştu, "Zor yoldan halledeceğiz demek.." Omuz silkti. "Henry, Wilson. Başlayın."

Kendisi geri geri giderek arkasındaki sandalyeye oturdu ve keyifli bir sırıtışla telefonunun kamerasını bana çevirdi.

My Girl  | JenLisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin