8

247 33 11
                                    

Gotum cikiyo ama bölüm atmam lazimmmmm

(Jimin'den)

Doktorum arabayı durdurduğunda bana seslenerek düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı. Yol boyunca çok fazla şey düşünmüştüm ve ciddi anlamda daldığımı yeni fark ediyordum. Her şey istediğimden çok farklı gelişmişti ve ben buna ayak uyduramıyordum. Abim ve arkadaşlarım olmasa şuan ne halde olurdum tahmin bile edemiyorum. Bir de Bay Jeon var tabiki. İlk gördüğüm zaman doktor olduğundan bile şüphe duyduğum bu adam gerçekten mesleğinin hakkını veriyordu.

Arabadan heyecanla inip gözlerimi etrafta gezdirdim. Bir tepenin üstüne gelmiştik. Gerçekten çok güzel gözüküyordu. Bütün şehir hemen altımızda duruyordu. Tepenin geri tarafinda küçük bir göl vardı ve gölde yüzen birkaç tane de ördek. Gölün yan tarafında köpek kulübeleri gözüme çarpmıştı. Ben etrafı incelerken gördüğüm kulübelerden çıkan köpekler koşarak Bay Jeon'a doğru atılmışlardı. Bay Jeon sanki buna alışıkmış gibi hemen yere eğilip onları sevmeye başlamıştı. Karşımdaki görüntü aşırı derecede sevimliydi. Onları izlerken doktorumla gözlerimiz buluştu. "Jimin-ah arabanın bagajında köpek maması vardı onu indirebilir misin?"

Gülümseyerek kafamla onaylayıp arabadan mama paketini çıkardım. Onlara doğru ilerlediğimde Bay Jeon ayağa kalkarak elimdeki paketi teşekkür ederek aldı ve ilerideki mama kaplarına doğru ilerlemeye başladı. Hemen peşine takılıp arkasından yürümeye başladım. "Sizi çok seviyor gibiler Bay Jeon buraya çok sık mı geliyorsunuz?"

"Aslında uzun zamandır gelme fırsatım olmamıştı. Annemle bizim birlikte vakit geçirmek için geldiğimiz bir yerdi burası. Her geldiğimizde bu ufaklıkları görünce de onlara mama getirmeye başladım zamanla da aramızda bir bağ oluştu sanırım."

"Ondan hiç şüphem yok gerçekten sizi seviyorlar."

"Ben de onları çok seviyorum ama Bam duymasın."
Mama paketini açarken son cümlesinde bana dönerek göz kırpmıştı.

Köpekleri beslemeyi bitirdiğimizde onlar yemekleriyle ilgilenirken biz de arabaya geri dönüp malzemeleri çıkarttık. Manzarayı görebileceğimiz bir yere örtüyü serip yerleştik. Bay Jeon poşetlerden yiyecek ve içecekleri çıkartırken şaşırmadan edemedim çünkü bu kadar fazla şey aldığımızı hatırlamıyordum... Birkaç sandviç ve pirinç kekini çıkartıp tabaklara yerleştirmeye başladığında ben de hemen mangolu soğuk çayı açıp bardaklara doldurdum.
Temiz havayı solumak gerçekten de iyi gelmişti.
Halsizliğim üzerimden uçup gitmişti midem vücudumun enerji ihtiyacını haykırırcasına guruldadığında gözlerimi kocaman açıp refleksle ellerimi karnıma götürdüm. Tanrı aşkına kendi vücudum bile beni rezil etmeye bayılıyordu.

(Yazardan)

Küçük olan midesinden gelen seslerle gözlerini kocaman açıp hemen ellerini karnına götürdü. Yanakları kızarmış yanında oturan adamın bu sesi duyup duymadığını merak ediyordu. Jeongguk bunu çok tatlı bulmuştu hatta ona takılmayı da düşünmüştü ama hassas bir dönemden geçtiğini kendine hatırlatarak duymamış gibi yapmaya karar verdi.
Jimin'in kızarmış yanaklarımı görünce onu daha fazla utandırmamak için bir konu açmaya karar vererek konuştu:

"Sandviçleri beğendin mi Jimin? Annemin öğrettiği şekilde yapmaya çalıştım ama aynı lezzette olduğuna garanti veremem."

Jimin elindeki yarısı yenmiş sandviçle gözlerini doktoruna çevirdi. Karnından gelen sesleri duymadığını düşünerek rahatlamıştı. Yanaklarının rengi normal tonuna dönmüştü bile.

"Annenizin nasıl yaptığını bilmiyorum ama gerçekten çok güzel olmuş Bay Jeon, nefisler."

Büyük olan kırdığı pot yüzünden içinden kendine lanetler okudu. Tabiki de Jimin hiçbir şeyi hatırlamıyordu.

Psikolog-JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin