çok ani oldu biliyorum ama fazla gaza geldim girişi tanıtımı falan yok bam diye giriyorum,
umarım beğenirsiniz🥲keyifli okumalar.
🎭
"Hyunjin! Beş saniye daha gelmezsen seni bırakıp gideceğim."
Aceleyle kabanımı üstüme geçirdim ve asılı duran dosya çantamı, masada duran anahtarlarımı ve telefonumu alıp çıktım. İlk günden geç kalmak istemiyordum. Geç kalmaktan nefret ederdim. Bana göre her şey planlanan zamanlarda yapılmalıydı.
Kapıyı arkamdan kapattım ve beni azarlayan en yakın arkadaşıma dönüp genişçe gülümsedim. "Hadi gidelim hyung." Göz devirdi ve asansörün düğmesine basıp asansörün gelmesini bekledi.
"Hyunjin, bu diğer yaptığın part-time işlere benzemez, sonunda kendi mesleğine sahipsin geç kalamazsın."
İşte bu, benden sadece bir yaş büyük en yakın arkadaşım Changbindi. Üniversiteden arkadaşım olan, sinema ve televizyon mezunu arkadaşım. Şimdi ise işini yapmıyor, ünlü bir şirkette prodüktörlük yaparak geçiniyordu.
Geçiniyor demek doğru olmazdı, para içinde yüzüyordu.
Ben ise hem okuyup hem part-time işi yaparak geçimimi sağlıyordum.
Neyseki o zengindi ve ben kira vermeden lüks bir evde yaşayabiliyordum.
"Hyung, hep böyle yapmak zorunda mısın?"
Gelen asansöre bindik yan yana ve otopark katına bastım. "Ne yapıyorum ki?"
Göz devirdim, sıkı omzuna bir yumruk attım. "Bu kadar iyi moral verme, sen mi psikologsun ben mi psikoloğum anlamıyorum." Alayla güldü ve "Sorunlu idoller arasında çalışsaydın çok daha iyi bir psikolog olurdun." Haline acıdım ama bunu dile getirmedim.
"Altı yıl okumuş çocuğa da bunu demen ironik oldu."
Otopark katına ulaştık ve aynı anda yürüyerek asansörden indik. O şirkete ben de yeni iş yerime gidiyordum. Sonunda altı yıl uğraşımın karşılığını alabilmiştim. Birlikte otoparka doğru yürüdük ve Changbin'in tam onluk olan siyah range roverına doğru yürüdük.
"Araba işini konuştun değil mi? Oradan tek başına gelemezsin."
Başımla onayladım onu. "Konuştum, bu hafta tek başıma dönmemi bir dahaki hafta bana araba ayarlayacaklarını söyledi."
"Devlet benim canımı sıkıyor."
Derin bir nefes aldım ve anahtar ile kilidini açtığı kapıya ilerledim. Sürücü koltuğuna o otururken ben de yanındaki koltuğa oturdum.
"Benim de canımı sıkıyor ama reddedemezdim. Uzun bir süre sonra psikolog açığı bulduğum tek yer." Başıyla onayladı ve arabayı çalıştırdı. "Seni ilk hafta ben götürüp getiririm, sorun yok."
Hemen karşı çıktım. "Hayır hyung buna gerek yok. Biraz yürüyünce durak var."
"Saçmalama Hyun, senin için geleceğim tabii ki. Bir hafta boyunca otobüste sürünmeni istemiyorum, hyungun burada." Gülümsedim cümlelerine ve "Teşekkür ederim." demekle yetindim.
Bir hafta beni getirip götürseydi sorun olmazdı bence?
"Heyecanlı mısın?"
"Hem de nasıl!" dedim yerimde kıpırdanarak. "Sonunda ulaşmak istediğim yerdeyim. Yedi yıl emek verdim bu mesleğe." Gülümsedi ve ana yolda beni yetiştirmek için hızlı sürmeye devam etti. "Dün nasıl geçti Seungmin ile yemeğin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
özgür ruhlar, hyunho
Fanfictionkelepçelenmiş eller, tutsak ruhlar dört duvar arasında özgürlüğü kollar. |161222