keyifli okumalar🤍🎭
"Tanrım, bu çok saçma!"
"Hyunjin, bunu on dakikadır ellinci söyleyişin." dedi Taehyung sigarasının dumanını üflerken.
Rahatlığına sinir oldum ve derin bir nefes verdim.
"Her şeyi bekliyordum ama bir çocuk?" Alayla güldüm. "Kesinlikle bunu beklemiyordum!"
"Sana demiştim."
"Hyung!" Sinirle ona döndüm. "Hiç destekleyici değilsin."
Gözleri bana döndü. "Tam olarak nasıl bir destek bekliyorsun? Ah küçük kardeşim, çoktan aşık olduğun adam on dokuz yaşında bir çocuğa sahip oldu ama merak etme bunlar geçecek dememi mi?"
Göz devirdim ve tekrar önüme döndüm. Gözlerim aşağı doğru, malikanenin bahçesinde yan yana oturmuş ve sohbet eden Jungkook ile Minjun'a kaydı.
Minjun.
Bir ay sonra sekiz yaşına girecek, Minho'nun on dokuz yaşındaki birlikteliğinden beklenmedik bir şekilde dünyaya gelen çocuğu. Yıllardır Jungkook ile yaşamak zorunda kalan çocuğu.
Eminim Minjun babasından çok Jungkook'u seviyordur.
"Minho ile araları nasıl?" diye sordum.
"Berbat." diye cevap verdi beklemeden.
Dudaklarım istemsizce büzüldü. İkisi adına da üzülmüştüm. Bir çocuğun babasız büyümesi zordu, bir babanın ise ölüm tehditleri alırken çocuğundan uzak kalması daha berbattı.
"Görüşmüyorlar mı?"
"Minjun isterse görüşüyorlar, Minjun diğer çocuklardan farklı. Bir şeyleri çabuk kavrıyor, zeki bir çocuk. Babasının oradan bilerek çıkmadığını biliyor."
"Minho orada kalmak zorunda."
"Öyle ama ona bunu söyleyemeyiz. Bir çocuğa baban ölüm ile tehdit ediliyor dememiz nasıl hissettirir, sen söyle saygıdeğer psikolog."
Sessiz kaldım ve Kook amcasını gülümseyerek dinleyen çocuğu izledim. Minho'ya benziyordu. Kahve saçları, kahve gözleri, şekilli burnu hatta gülümsemesi bile onun çocuğu olduğunu belli ediyordu.
"Onu babasından uzak tutamazsınız, babasının siz olmadığını aşılamalısınız."
"Bize hiçbir zaman baba demez. Hatta Jungkook bazen onu bunun için zorluyor bile fakat Minjun babasının kim olduğunu zaten biliyor."
"Minho nasıl hissediyor?"
"Umursamadığını söylüyor, bazen Minjun'ın bir hatadan ibaret olduğunu bile söylüyor."
"Bir bakıma öyle değil mi zaten?"
O da bu söylediğime sessiz kalmayı tercih etti.
Annesi bir barmenmiş, Minjun'ı hiçbir zaman kabul etmemiş. Öyle kabul etmemiş ki Minjun doğduktan dört gün sonra Minho'nun evinin çöp kutusunun yanına koymuş. Minjun iki yaşındayken de birlikte olduğu orta yaşlı bir adam tarafından öldürülmüş.
Tam bir vahşet.
"Hyunjin, bir çocuğu kabul etmesi zordur." Gözlerim tekrardan Taehyung'a döndü.
Alayla güldüm. "Onu çocuğu ile yargılamamı mı istiyorsun?"
"Sadece bil istiyorum."
"Ondan rahatsız olmadım." dedim Minjun'ı kast ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
özgür ruhlar, hyunho
Fanfickelepçelenmiş eller, tutsak ruhlar dört duvar arasında özgürlüğü kollar. |161222