10

85 13 8
                                    

Chang ve Ming Jie uzun telefon görüşmelerinden sonuç elde edemiyorlardı.

"Chang"

Elinde telefonla dalıp gitmişti Chang.

"Efendim" dedi durgunca.

"Acaba yüzünü iyice tarif edip resmini çizdirseniz, o şekilde arasak Chang?"

"Ming Jie, seni seviyorum oğlum bu müthiş bir fikir."

Sevinç nidaları atıyordu Chang.

"Bende" dedi Ming Jie.

"Siktir ne dedin, ne dedin?"

"Hiç öylesine sevindim."

Kaçamak oynamaktan, duygularını saklamaktan, bıkmıştı Chang.

"Ben seni gerçekten seviyorum, sana gerçekten aşığım Ming Jie."

Sesi sinirli mi çıktı diye endişelendi Chang. Ming Jie konuşmuyordu.

"Hey Jie, dilini mi yuttun Jie?"

Heyecanla, konuşsun cevabını versin diye bekliyordu Chang.

"Gerçek mi bu söylediklerin?"

Chang artık itiraf etmenin rahatlığıyla devam etti.

"Evet, seni ilk gördüğümden beri seviyordum. İşte bu kaderim demiştim. Ama sen başkasına aitsin. Özür dilerim içimde tutamadım." sustu.

"Aptal, aptal sana nasıl bakıyordum görmedin, sürekli gözlerini benden kaçırıyordun. Bende senden uzak durmaya çalıştım ama olmadı. Aşkımı kalbimde gizleyip sana veda etmiştim."

Chang duyduklarıyla ölebileceğini düşündü.

"Ne yani o aşkın ben miydim? Hani uzaklarda ki.."

"Evet sendin. Amerika'ya döneceğini bilmek içimi acıtıyordu, ilgisiz davranışın tek taraflı sevgimin göstergesiydi. Sevdiğim kişinin uzaklarda olduğunu söylemek zorunda kaldım. "

"Ahh, gerçekten aptalmışım. Ben, ben bu konuda acemiyim A-Jie, sen utanırsın belki diye sana bakamıyordum ama hep seni dinliyordum. Sen uzaklarda dediğinde kalbim iflas etmişti. Yine kaybetmiştim, artık bir daha kimseyi sevmeye cesaretim olamazdı."

"Yine kaybettim demekle neyi kastettin Chang, sorun olmazsa söyler misin?"

"Asla sorun olmaz bebeğim. Üniversitenin ilk yıllarında birini sevmiştim, sevildiğimi sanıyordum. Oysa o beni ilk ayımızda aldatmıştı, bunu öğrendiğimde psikolojik olarak yıkılmıştım, bir daha asla sevemem sanıyordum. Seni tanıyana kadar sevemem sanıyormuşum aslında. Asıl sevgiyi seninle bulduğumu da o gün anlamıştım. Ama acemilikten elime yüzüme bulaştırdığımı da yeni öğreniyorum. Ming Jie seni gerçekten çok seviyorum, benimle bir hayatı paylaşmak istersen, seni çok mutlu edeceğime söz veririm."

"Chang, sözlerin beni şu anda nasıl mutlu etti anlatamam. Evet, evet seninle bir hayatı severek paylaşırım, ahh çok duygusalım şu anda bağıra, bağıra ağlamak istiyorum."

"Bebeğim, aşkım, sakın ağlama mutluluktan olsa da ağlama dayanamam, şu an Wei'yi yalnız bırakamıyorum ama seni görebilmek için iki günlüğüne bile Çin'e gelebilirim."

"Aaa sakın Chang, Wei yalnız kalmamalı, şu an bencil olamayız. İstersen görüntülü konuşabiliriz arada."

"Agghhh, yaa Ming Jie ölücem şimdi burda, nasıl güzel fikirler buluyorsun. Tamam bebeğim ben akşam off dur burada sabah, orada, neyse aklımı toparlıyamıyorum iki saat sonra hazır ol, görüntülü arayacağım, seni çok özledim, tamam mı aşkım."

       Wizard ~ Büyücü ~ Wangxian ~ YİZHAN~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin