Lisa çağırıldığı mekana gelmişti, gözleri Jennie'yi aradı.Mekan loş ışıklı,arkadan naif bir fon müziği çalan biryerdi.Lisa gözlerini kısarak Jennie'yi görmeye çalıştı,sonunda onu gördü.Elini havaya kaldırarak salladı,Jennie'nin onu görmesini umut etti.Jennie ona doğru geliyordu,sonunda parmak uçlarına kadar yaklaştı.Jennie bir masadan sandalye çekti,
"Hoşgeldin Lisa,buyur otur."
Diyerek oda karşıya geçip oturmuştu,bende çantamı masaya koyarak oturmuştum.
"İçecek birşeyler ister misin?"
Kafamı olumlu bir şekilde salladım,
"İyi olur, boğazım kurumuştu zaten."
Boğazımın kuruluğuna bir içecek iyi gelebilirdi,
"Yanlız sıcak olsa iyi olur."
Demiştim gülümseyerek,tabi koca atkımın altından ne kadar görünüyorsa.Bir garson çağırarak menüden bir içecek istedi, sıcak çikolata.Kendinede buzlu bir içecek aldı, hiç üşümüyor muydu?Kısa kollu giymişti birde.Diz üstü eteği çok şirin duruyordu,
"Lisa,seninle birşey konuşmak istiyorum.Bu yüzden seni buraya çağırdım,numaranı bir şekilde bulmayı başardım."
Kulaklarımı açarak dinledim,
"Ne konuşacağız?Önemli birşeymi?"
Demiştim heyecanla,ne konuşacaktık?
"Evet, önemli." Diyebilmişti gözlerini yere kaçındırarak,her kelimesinde ağzından buharlar çıkıyordu.
"Seo-bin ile sizi gördüm, çok yakın duruyordunuz.. Onunla arkadaş olmuş olmalısın."
Başımı olumluca salladım,
"Evet, sandığım kadar kötü biri değilmiş.Eğlenceli ve komik biri."
Jennie sürekli iç çekiyordu, birşeylere canı sıkılmış gibiydi.
"Sana söyledim,o kötü biri.Canını yakacak ve sen hâlâ onunla muhattap kurmaya devam ediyorsun.Aklınımı kaçırdın?Orda bana attığı yalanı kendi kulağına duydun.Buna rağmen onunla konuştun,sen ilk benimle tanıştın!"
Lisa duyduklarıyla şaşkınca Jennie'ye bakıyordu, ağzı apaçık kalmıştı.Neden bukadar fazla tepki göstermişti?
"Jennie.."
Büyükçe yutkunarak gözlerinin en derinlerine bakmıştım,
"Ben,ben seni üzdüysem özür dilerim.Okulda tenefüslerde yanına gelmek istedim,ama sen hep gözümün önünde yoktun.Seo-bin 'de benimle yürümek istediğini söylemişti,o iyi biri..İnanıyorum."
Jennie'ye konuşmamdan sonra son kez baktığımda gördüğüm şey,yanağından dudağına doğru süzülen bir göz yaşı ve dolu, hafif kırmızı gözler.Elinin tersiyle gözünü silmişti.
"Bana güvenmiyor musun?Tabi güvenmiyorsun.Kim yeni tanıştığı birine güvenirki,Seo-bini neden sevmiyorum biliyor musun?O bana şu zamana kadar iftira atıp durdu!O bir yalancı,senide yalan tuzaklarına düşürünce napacaksın ha?Ben seni düşünüyorum ama sen,sen beni zerre dinlemiyorsun."
Derince yutkundu konuşmasının arasında nefes alırken,
"Naptın bana Lisa?Neden seni onunla görünce içim huysuzlanıyor.Neden umursamamayı başaramıyorum,garip hissediyorum tamammı?Ama eğer bu sana aptal kıskanç bir kız tipi veriyorsa tamam, kabulüm."
Fal taşı gibi açılan gözlerimle onu dinliyordum, sözlerini çok ağlamaklı seslerle söylüyordu.Nedensizce üzülmeme sebep oluyordu,neden fazla tepki gösteriyordu?Veya neden içi huysuzlanıyordu?O sıra içeceklerimiz gelmişti,ama ikimizde umursamamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Did you feel it? ✓
Fanfiction'Arkadaş kalmak istemiyorum,dudaklarından öpmek istiyorum. Okul nefreti vede büyük bir ilişki,kurtulmanın doğurduğu bir sevgi. !Fic bazenleri cringe gelebilir..Ama ilk ficimdi.Göz nurumdur kendisi, absürt olaylardan kaoslara kadar ne ararsanız var.K...