3

126 6 0
                                    

"Hayallerine sadık kalırsan; emin ol, şahane bir şölenle, sana özel bir festivalle karşılanırsın."

"Sadık kalmakta zorlandığım hayalim artık hayalden sanrıya dönüşmeye başladı babam. Karşılaşalım artık."

"Evladın 4N"

"4N2"

3

Canımı, kalbimi ve tüm hislerimi Yiğit ile ayrıldığımda boş bıraktığım ön yolcu koltuğuna bırakıp gitmiştim. Keşke dedim. Keşke MCeye takılı kalsaydı gözümde de her bir zerresinin fotoğrafını çekerdim. Zihnimdeki sisli, adi düşüncelerden onun suretini göremedim. Tek kalıcı hasar yapan zihnime o ela ovuklarıydı. Kulaklarıma kazınan, odamın duvarlarında eko yapan 'Unutma ki Avşan. En güçlü taş vezir olabilir sence ama oyun şah yenildiğinde biter.' hafiften güldü. Deli mayası çalınan elalarıyla bana baktı son kez. 'Sen şimdi yaşıyorsun ama bu oyun bitti. Bitti Avşan. Şah öldü. Beyaz vezir, Siyah şahı mat etti. Sen beni bu ilişki de ölü olarak bıraktın. Ne ortada bir daha üstüne taş dizilecek damalı zemin kaldı ne de yaşayan siyah şah. Kendine dikkat et Avşan Nevşah.' demesiydi.

Avuçlarımı tüm kulağımı kapatacak şekilde yerleştirmiştim. Sanki işitme duyumu kaybetmek istercesine başımı deli gibi iki yana salladım.

"Haayır!" kafamı duvara vurmaya başladım çünkü uzaktan sinir bozucu bir çan sesiyle baş ağrım geliyordu. İçimdeki Aylin sureti yine belirdi ve çınlayan sesiyle baş ağrımla meçleşerek konuşmaya başladı.

"İstediğin kadar kafanı duvarlara vur Avşan. Aylin mi demeliydim? Sen istedin ve bitirdin. Yiğit'in ellerine verdin photoshop yaptığın görüntüleri, inandırdın onu aldattığına çünkü sen onun seni aldattığına inanmazsın. Gördü fotoğrafları anladı senin aldattığını, aldatıldığını; terk etti seni. Amacına ulaştın işte baban gelecek. Babanı düşün. Onu o delikten kurtardığını hayal et. Unut o çocuğu zaten sen onu hak etmiyorsun. Sen kötüsün, sen o çocuğu ne kadar içten sevsen de hedefin amacın daha önemli değil mi? Babil kuşları bile bu kadar çok can yakan taş atmamışlardır kafirlerin üzerlerine. Nuh peygamberin tufanında bile insanlar bu kadar dağılmamışlardır Aylin. Avşan Ama sen çok dağladın be Yiğit'i. Çok attın odunu ateşine daha fazla harlanıp kül etmek niyetindeymiş gibi be Aylin Nalbantoğlu. Avşan Nevşah.

Sadece plan dışı olan iki şey vardı: birincisi senin o gün Yiğit'in arabasına arkadan çarpman o sırada onun şeker krizi geçirmesi ve senin ona yardım etmen. İkinci ise birbirinize aşık olmanız. Ve o şimdi senin oyununda kullandığın kart olarak senin isteğinle ve hamlenle Beril ile nişanlanacak. O da bitirdi. Bitti. Hamleni kullandın ve değişecek olan dengeleri, devrilecek olan dominoları izleme sırası. Gitti ve bitti. Aldattın ve gitti. Hakaretler savurdun gitti. Yalanlarına inandı ve bitti."

Yalan.

Tek kelime. 2 hece. 4 harfli bir küme. Ama ucu bucağı bilinmeyen bir sahteliğin simgesi. Ona, gözlerine bakarak demek istediğim tek kelime.

Yalandı. Tüm söylediklerim. Tüm işittiklerin.

Biz gerçeğiz. Tüm yaşadıklarımız gerçek. Senin yanında olan Aylin gerçek. Biz asla sahte değildik.

Sahtelik yakışmaz ki benim adamıma.

Artık yaşamak için bir sebebim daha olmuştu. Yiğit gerçekleri bilmeden ölmeyecektim. Öldürülmeyecektim.

Geçmeyen baş ağrıma dayanamadım artık. Sanki biri kulağımın dibinde beynimin içinde çekiçle demir dövüyordu. Sanki Yiğit onu üzmemin şirretin de beni yakıyordu.

İSTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin