"Senin adın Aylin. Nalbantoğlu Aylin. 'Ayın ve bir takımyıldızların etrafındaki ışık çemberi.' demek Aylin. Sen bizim ve etrafındaki diğer suretlerin ışık zümresisin. Sen Babanı elinden alanların etrafını ihata duvarı gibi saran o çembersin. Unutma. Ne olduğunu, kim olduğunu unutma. Eğer unutursan ismini sayıkla. Aylin."
Baban. Behçet Nalbantoğlu.
"Sen Avşan Nevşah. 'ΔXPØ Servisi'nin Soprano hamlesisin, öyle bir hamlesin ki, bize gözlerini dikenlere süpernova, kulaklarını dikenlere de sağır edici bir titreşim."
'ΔXPØ Servisi'nin Kurucusu A.
Nam-ı diğer Bilek Ba's.
Arabamın dikiz aynasına sıkıştırılmış bir LC WAİKİKİ etiketi gördüm ucunda da hala ipi vardı. Mavi yazının üstünde siyah kalemle bir şeyler yazılmıştı. Camı indirip etiketi elime aldım. Buruşmuş ve kat izi belli olmuş etiketi açtım ve okumaya çalıştım. Yazılan sadece,
Nazende Tanyeli Nalbantoğlu anısına...
yazısıydı. Arkasını çevirdim bir iki damla kanlı parmak izi vardı. Sağ alt köşesinde de 'Ş' harfi vardı.
Şahinsoy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİLA
ActionÇapraz bağlar, zıt sevdalar; yalan hasret serzenişleri, hezeyanları şimdi ayağımıza pranga olmuştu yanan kırmızı gül tarlasının ortasında. Kulağında kendine söylenilen sözler çınlıyordu. "Nâra nedir bilir misin? Hem nâr ve ara kelimelerinden gelir...