otuz - neşe.

12K 796 297
                                    

Selamlar canlarım! Nasılsınız, ben son iki aydır olduğu gibi hastayım. Geçen hafta çok kötüydüm, o yüzden bölüm atamadım kusura bakmayın. Siz de kendinize dikkat edin bu arada , fena bir salgın var. Hasta olmayın.

Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorummmm 💚

otuzuncu bölüm
[NEŞE]

🗝️


"Şimdi şöyle," dedim ve sıçmışke bakışımla sırıttım.

"Yazık," dedi Canberk aşırı keyifli bir sesle. "Aldatılma acısından delirdi herhalde sırıtıyor."

"Sus abla."

Çağhan elindeki kahve fincanından bir yudum aldı. "Şimdi ayrılmanız da gerekecek... Vah! Ne üzüldüm, ne üzüldüm!"

Korhan elini kalbine götürdü, "Kahroldum ya, mahvoldum bak."

"Üzülme canım kardeşim," diyen Canberk olmayan göz yaşlarını sildi. "Bunu da atlatacağız beraber ve sen artık erkeklere aşk manasında yanaşmayan güçlü bir kadın olacaksın."

Cesur sinirle volta atmaya devam ederken, "Mahvedeceğim onu," diye tısladı. "O kim ki seni aldatıyor! Hem de alenen!"

Babam da, "Bu kabul edilebilir bir şey değil," dedi onaylamaz bir sesle.

Çağın araya girdi, "Bence yanlış anlaşılma var. Alparslan abi, ablamı aldatacak birisi değil."

"Heh be!" diye yükseldim ve yanına giderek Çağın'ı şap diye alnından öptüm. "Sonunda mantıklı birisi!"

"Aa kardeşim salak çıktı," dedi Canberk. "Kız elinde boy boy fotoğraf var ya!"

Gözlerimi devirdim yeniden ve elimdeki gazeteyi Çakır'a uzattım. "Çakırcığım, fotoğraftaki kadına dikkatle bakar mısın canım ikizim?"

Çakır kaşlarını çattı ve dediğimi yaptı. Gazetedeki bakışları an ve an değişirken bir kahkaha attı. "İnanılmaz bir acemilik," dedi gülmeye devam ederken.

"N'oluyor ya?" diye sordu Feza anlam veremeyerek.

Çakır gazeteyi orta sehpaya attı, "Alparslan'ın yanındaki kadın zaten Caneda."

Salonda şaşkınlık nidaları duyuldu. Hemen söze girdim. "Dün Ecevit, Alparslan'ın mekanında teslimat gerçekleştirdi. Ben de onu ifşalamak için kılık değiştirdim fakat sevgilimin de orada olduğunu öğrenince, Ecevit gider gitmez onun yanına geçtim."

"Hassiktir," dedi Feza gazeteyi eline almış fotoğrafa bakarken. "Nasıl bu kadar iyi olabilir? Sen demesen aklıma gelmezdi."

Korhan, "Daha önce ne kadar iyi kılık değiştirdiğine şahit olduğum için şaşırmadım." dedi.

"Seni aldatmadı yani," diye sordu babam.

"Aldatmadı tabii ki," diye yanıtladım onu. "Alparslan beni asla aldatmaz."

Babam bir nefes verdi ve beni kolları arasına aldı. "Üzüleceksin diye korktum," deyince ona iyice sokuldum.

Cesur ise volta atmayı kesti, "İyi bari," dedi huysuz bir sesle ve bir koltuğa oturdu.

Canberk somurttu, "Ne yani? Ayrılmayacak mısınız şimdi?"

Ona çatla da patla bakışımdan attım. "Hayır."

sinende geçen akşamlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin