cariye | yoonmin (ara verildi)

Episode 10

"Bunları buldum, rahat eder misin acaba uyurken?"

Kralın elinde ki benim olan kıyafetlere göz attıktan sonra yüzümü buruşturdum. Cidden, en rahatsız edici kumaşa sahip olanlardan birini getirmişti. Asla onların içinde rahat edemezdim uyurken.

Hem yüz ifadem hem de kafamı sağa sola sallamam ile yanlış bir tercih yapmış olduğunu fark eden kral önce dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra tekrar bana baktı. Önce kaşları çatıldı, ardından yüz hatları gevşedi ve gülümsedi. Bu değişimin sebebini her ne kadar merak etsem de kralın zaten söyleyeceğini bildiğim için sessiz kalıp konuşmasını bekledim. Beni yanıltmayarak dudaklarını araladı ve rengimin beyazdan hafif kırmızıya dönmesine sebep olacak cümlesini söyledi.

"Benim kıyafetlerimden giy."

"Nasıl?"

"Benim kıyafetlerimden giy işte. Senin kıyafetlerinin yapısını bilmiyorum ama kendiminkileri biliyorum. Sana büyük gelirler biraz ama sorun olmaz, daha da rahat edersin."

Gel de bu teklifi kabul et!

"Efendim, izin verin gidip kendim alayım kıyafetlerimi. Sizinkileri boşu boşuna kirletmeyelim." Kaşlarını çatması ile yüzünde sanki şahsiyetine küfür etmişim gibi bir yüz ifadesi oluştu.

"Teklif sunmadım Jimin. Benim kıyafetlerimden giyeceksin."

Sesli bir şekilde yutkunup; kafamı aşağı yukarı salladım. Gerçekten de bir teklifte bulunmamıştı kral.

"Gel hadi, ben banyoyu hazırlarken sende üstünü çıkarırsın."

Cevabımı beklemeden arkasını dönüp banyo olduğunu düşündüğüm odaya girdi. El mecbur arkasından gidecektim.

Yerimden kalkıp sızlayan kolumu tutarak kralın arkasından banyoya adımımı attım. Kral arkasını dönmüş banyodaki sobanın üstüne suyu ısınması için bırakırken hiç kıpırdamadan izliyordum sadece.

Ses gelmediği için hâlâ odada olduğumu düşünmüştü galiba ve birden arkasını dönmesi ile yerimden sıçradım. Asla ani hareketlere alışık olamayan bedenim bu son günlerde kendisini aniden olan olaylar içinde buluyordu sürekli ve ben buna rağmen alışacağımı kesinlikle düşünmüyorum.

"Ah, bende tam seni çağırmaya geliyordum. Bekleme daha fazla da çıkar üstünü. Su ısınır şimdi. Bende koluna su geçirmemesi için bağlayacak bir şeyler bulayım."

Kafamı hızlı hızlı sallayıp banyodan çıkışını izledim. Kapıyı arkasından kapatması ile derin bir nefes alıp sağlam olan kolum ile üstümdekileri yavaşça çıkarmaya başladım. Kolum her hareket edişimde sızlıyordu ve bu cidden sinir bozucuydu.

Oflaya sızlaya üstümü çıkartıp sadece alt iç çamaşırım ile kalınca hafiften titreyerek kralın banyoya gelmesini beklemeye başladım. Görmesem bile yüzümün kızardığına adım kadar emindim. Resmen kralın karşısında alt bölgem hariç çıplak kalacaktım ve ıslandıktan sonra altımda ki kumaşın beni pekte gizleyeceğini düşünmüyordum.

Gerginlikle ilerleyip banyonun ortasında duran tabureye oturdum. Arkamda hissettiğim soğuk yüzey ile hafif irkilsem de yerimde oturmaya devam ettim.

Yüzümün kızardığına emin bir şekilde yere bakarken banyonun kapısı açılmış; kral banyoya girmişti. Her ne kadar utansam da herhangi bir ses gelmediği için kafamı kaldırıp krala baktım. Bir eli banyo kapısında durmuş; diğerinde havlu ve büyük ihtimalle bana göstermek için getirdiği kıyafetleri ile öylece beni inceliyordu. Yüzümün daha da kızardığını hissederken yabancı bir boğazdan gelen yutkunma ile bende sessiz bir şekilde yutkundum. Gerçekten çok, çok dikkatli bakıyordu.