Episode 1

872 84 14
                                    

Helloo bebekler! Off çok heyecanlıyım!! Bu ficin konusunu şakasız 10 ay önce buldum ama bir türlü düzgünce yazamadım. Şimdi de gözüme çarptı ve yeni bölüm yazmaya başladım. İnşallah batırmam yaw :')

İyi okumalar!!

Güncelleme 09.12.22

Yaklaşık ilk beş bölümün kelime sayısının kısa olmasına aldanmayın sonra ki bölümler hep 1k+. Aynı zamanda betimlemeler daha fazla. Yargısız infaz yapmayalım ಠ_ಠ


•••

"Görüşürüz anne!"

"Dikkatli ol Jimin. Etraf haydut dolu bebeğim ve sen çok güzelsin. Kendini koru, tamam mı?" Asla söylemekten bıkmadığı sözleriyle derin bir nefes verdim ve konuşmaya başladım. "Yah! Ben güzel değil yakışıklıyım anne! Bana güzel deme artık. "Sitem dolu sesim annemi sadece güldürmüştü. Bana sürekli güzel diyordu ama ben güzel dağil ultra yakışıklıyım!

Ne var yani çoğu kızdan daha güzel ve dolgun dudaklarım, sarı saçlarım,  beyaz tenim ve gülünce kapanan mavi gözlerim varsa?

"Tamam Jimin. Hadi git artık."

Annemin beni tabiri caizse evden kovması ile gülerek evden çıktım. Evimize biraz uzak olan meydana gidip tezgahımızın yanında durdum. Bizim tezgahımızın yanında ki et tezgahına bakan yaşlı teyze her zaman ki gibi beni görünce gülümseyerek yanıma geldi. "Jimin,her geçen gün güzelleşmeyi nasıl beceriyorsun?" Suratımı asıp yüzüne baktım. Yüzüme bakıp güldü.

"Eun teyze! Hadi ama,ben yakışıklıyım! Neden hep güzel diyorsunuz ki?" Ufak çaplı sitemime karşı beni gülerek cevapladı. "Oy benim tatlı Jimin'im, erkekler de güzel olabilir. Güzellik göreceli bir kavram olabilir ama cinsiyeti yoktur. Anladın mı beni?" Bu kadının bazen şair olduğunu düşünüyordum. Öyle bir konuşuyordu ki sen yaşlısın dese gerçekten inanırdım. "Sen ne dersen hep doğrudur Eun teyze. Yani anladım. "Tatlı bir şekilde gülümsemiş aynı karşılığı da almıştım.

Eun teyze ben daha küçük bir çocukken bile buradaydı. Benimle sürekli ilgilenir ve sohbet ederdi. Yıllar geçmiş, o yaşlanmış ben de büyümüştüm ama aramız her geçen gün daha da iyi olmuştu Eun teyze ile.

"Askerler geliyor! Askerler geliyor!"

Duyduğum yüksek ses ile kafamı çevirip at seslerinin geldiği yöne doğru baktım. Aynı zaman da Eun teyzenin de yanına gidip elimi sırtına koyup sıvazladım. Bağıran adamın ani çıkışı onu korkutmuş üstüne birden gelen askerler çıktığı için endişelenmişti. Genelde askerler gelmeden önce neden gelecekleri haber verilirdi ve tezgah sahipleri de ona göre hareket ederdi. Şimdi ne olmuştu da birden geliyorlardı bende oldukça merak ediyorum.

"Kralınızın önünde saygı ile eğilin!" Duyduğum şey ile gözlerim büyümüştü. Kral mı? Ne işi vardı kralın burada?

Askerlerin gözüne batmamak için yanımda ki Eun teyze ile eğilmiştim. Kral emir verene kadar bu şekilde durmalıydık. Benim için pek sorun olmasa da Eun teyze artık bir genç değildi ve yaşının getirdiği yorgunluk ile çok fazla dayanamazdı. Şu an bile titriyordu ve bu pek iyi değildi.

"Kral Min Yoongi'ye saygı duyun ve önünde eğilmeye devam edin!" Adam bağırdıkça Eun teyzenin titremesi artıyordu. Tamamen refleks ile elimi sırtına koymak için kaldırdığım birkaç saniyelik süre içerisinde boğazımda hemen şah damarımın üstünde soğuk bir baskı hissetmem ile kalbimin ritmi anlık olarak yavaşladı. Tanrım, boğazıma kılıç dayamışlardı! Gözlerim kocaman, elim hava da bir şekilde kalakalmıştım.

"Hemen elini indir! Kralı koruyun!"

Vücudumu bir titreme alırken elimi yavaşça indirdim.

"Hemen kim olduğunu söyle!" Karşımda ki adam bağırdıkça bağırıyor, titrememi artırıyordu. Öyle ki konuşamıyordum bile ve bu beni daha da suçlu gösteriyordu. "Hemen bana cevap ver yoksa canını alırım!"

"B-ben ben...elimi...titriyordu..." Şuna bakın, konuşamıyordum bile!

"Ne saçmalıyorsun sen!?" Bu adam niye bu kadar çok bağırıyor ki!?

Titremekten cümle bile kuramıyordum ve biraz daha saçmalarsam artık bir hayatım olmayacak, karşımda ki adam yaşamıma son verecekti.

"Sakin ol Song Ki. Onu böyle konuşturamazsın." Duyduğum ses ile titremem biraz daha artmıştı çünkü konuşan kraldı! Şoku daha atlatamadan sakin sesi ile bir emir daha verdi Kral Min. "Dik dur."

Gelen komut ile birkaç saniye hareketsizce durmuş ardından yavaşça doğrulmuştum.Kralın gözlerine bakmamak için direnirken gözlerimi Eun teyzeye çevirdim. Rengi artık beyaz değil sarıya dönmüştü.

Eun teyzenin o halini görünce gözlerim kocaman açılmış yanına doğru bilinçsizce bir adım atmıştım. Bu sefer kimse bağırmamış ya da boğazıma kılıç dayamamıştı. Bu ani hareketlerim yüzünden canımdan almama gerçekten çok az kalmıştı ve ben hâlâ bu hareketlere devam ediyorum!

"Eun teyze!" Ufak çaplı bağırışım ile iki elimi de ona uzatmış destek olmaya çalışıyordum. Ben kendisine destek olmaya çalışırken titrek ve kısık sesi ile konuşmaya başladı. "Sakin ol Jimin ve hemen yerine dön. Kral sana bakıyor ve sen onun huzurunda izinsiz hareket ettin!" Uyarı dolu sesi ile konuşunca içinde bulunduğumuz durum aklıma gelmiş, hemen kafamı kaldırıp krala baktım. Dikkatli bir şekilde bana bakıyordu ve bu benim daha çok korkmama neden olmuştu.

"Adın ne?" Gayet ölçülü bir ses ile konuşmaya başlamasıyla omuz kaslarımın biraz daha gerildiğini hissederken hızlıca cevapladım. "Park Jimin, kralım." Sakince ama içinde ufaktanda biraz tehdit barındıran cümlelerini sıraladı. "Park Jimin, bana hemen neden hareket ettiğini açıkla." Gerçekten çok hızlı konuşarak sorusunu cevaplamaya koyuldum. Her ne kadar korkmuş ve telaşlanmışta olsam hâlâ hızlı ve mantıklı cevaplar verebildiğim için şükretmeyi aklıma kazıyarak konuşmama odaklandım. "Kralım, ben sadece Eun teyze için endişelendim ve bir anda hareket ettim. Özür dilerim sizden."

Önünde hızlıca eğildim ve tekrar tekrar özür dileyip eğik bir şekilde durmaya devam ettim.

Tek düze sesiyle verdiği emiri hemen uygulamaya koyuldum. "Kalk." Komutu ile tekrar sırtımı dikleştirdiğimde kral hâlâ bana bakıyordu. Gözleri biraz daha üzerimde dolaştıktan sonra önüne dönmüş, askerlerine emir vererek ilerlemeye devam etmişlerdi.

Kral ve askerleri uzaklaştıkça rahatlamıştım. Bugün yeteri kadar şaşırmış ve aksiyona doymuştum. Tezgahı erken kapatıp eve gidecek ardından da rahat bir şekilde uyuyacağım.

Bilmediğim tek şey ise yakın zaman da bundan çok daha fazla şaşıracağımdı.

•••

Huh! Bitti... Yazım yanlışım varsa affola tam kontrol edemedim heyecandan:D Batırmadan final vermek dileğiyle görüşmek üzere İris'in çiçekleri!!!

02.09.22

cariye | yoonmin (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin