Üç ay olmuş la bölüm atmayalı oha
•
•
•
•Jimin?"
Tam kapıdan çıkmak üzere iken Kralın tekrar bana seslenmesi ile pozisyonumu değiştirip soran gözlerle krala baktım.
"Yarın krallıklar arasında düzenlenen bir balo olacak ve bunu bizim krallığımız düzenliyor."
Öylece bu konuşmanın nereye bağlanacağını bekledim. Neyse ki Kral çok beklemeden tekrar konuşmaya başladı.
"Senden balo eşim olmanı istiyorum."
Gözlerim fal taşı gibi açılırken nefesimi tuttum. Bu teklifi kesinlikle beklemiyordum.
"Nasıl yani efendim?"
"Güç gösterisi ve eş seçmek için yapılan bu baloyu bu sene bizim krallığımız düzenliyor. Normalde eşim olmadan giderim bu davetlere fakat şimdi senin bana eşlik etmeni istiyorum, tabi sende kabul edersen."
Beklentiyle yüzüme bakarken ne diyerek bu teklifi reddedebileceğimi düşündüm fakat kralın yüz ifadesi ne dersem diyeyim o sorunu ortadan kaldırıp kendisiyle baloya katılmam için elinden geleni yapacakmış gibi görünüyordu.
Sıkıntılı bir nefes verip başımı aşağı yukarı salladım onaylamak için. Bu hareketimle kralın gözleri saniyelik olarak ışıldadı ve ben o ışıltılar da huzur bulduğumu hissettim. Hafifçe silkelenip düşüncelerimi dağıtırken kralın gözlerine değil yere bakmaya başladım yoksa saçma sapan şeyler çıkabilirdi ağzımdan.
"Güzel. Odana hazırlanman için gereken her şey gitti."
Duyduklarım ile kaşlarım çatılırken düşünceler hızla zihnime doldu. Cidden, nasıl kabul edeceğime bu kadar emin olabilir? Sanki reddetsem bile bir şekilde beni baloya sürükleyecek gibiydi ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
Olmayan baloya katılma isteğim tamamen kaybolduğu için yüzüm düşerken Kral Min Yoongi kaşlarını çatıp, yüzüme dikkatlice baktı. Zahmet ederek ters bir şeylerin olduğunu fark etmişti sanırım.
"Neden yüzün düştü?"
Hiç beklemeden, "Baloya geleceğimden nasıl bu kadar emin olabilirsiniz, anlamıyorum." dedim. Şu an ne kral olması ne de başka bir şey umrumda değildi çünkü kırılmıştım! Beni kolay lokma gibi görmesi, her istediğini yapacağımı düşünmesi benim için yutulur şeyler değildi. Bu bana kendimi ucuz hissettirmişti.
"Beni reddedeceğin bir durum mu var Jimin?"
"Belki yok belki var. Belki karnım ağrıyor, belki anneme bir mektup daha yazacağım, belki de sadece gelmek istemiyorumdur!"
Öfkelendiğim için sonlara doğru sesim yükselmişti. Yüzüm yanarken ellerimi iki yanımda yumruk hâline getirip sıkmaya başladım. Gerçekten sinirliydim ve Kral sözlerimden hoşlanmamış olmalı ki yüzünde ters bir ifade oluşmuştu.
"Gelmek istemiyor musun yani? Beni reddediyorsun, doğru mu anlıyorum?"
Gerçekten, dediklerimden sadece bunu mu çıkarmıştı!?
Sinirle sağ ayağımı yere vurup tekrar dudaklarımı araladım. "Ben onu mu diyorum! Size sorduğum tek şey nasıl bu kadar emin olduğunuz, fakat siz işinize geldiği gibi anlayıp birde üstüne beni azarlar gibi konuşuyorsunuz!"
Bu sefer cidden bağırdığım için nefes nefese kalırken yüz yüze olduğum Kralın şakağında ki damarın atmaya başladığını görmem ile hafifçe yutkundum. Biraz ileri mi gittim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cariye | yoonmin (ara verildi)
Fanfiction[mpreg | yoonmin] Eski krallıklarda erkek bir cariyenin olması zayıflık olarak kabul edilirdi. Onlara göre erkekler doğuramaz; narin, güzel olamazdı. Bütün bu aptal düşüncelerin arasında ise güzeller güzeli Park Jimin'e umarsızca tutulan, Kral Min...