Episode 11

245 44 12
                                    

Selam çiçeklerim. En başa gidip 'açıklama' adlı kısacık bilgilendirmeyi okur musunuz bölümden önce?

İyi okumalar♡♡

•••

Nefes alamıyorum.

Üstümde bir ağırlık vardı ve nefesimi kesiyordu.

Hissettiğim baskı ile gözlerimi açtığımda beni önce karanlık karşıladı. Daha sabah olmamıştı ve ben gecenin bir yarısı üstüme çöken ağırlık yüzünden uyanmıştım ve bu ağırlık krala aitti. Resmen üstüme çıkmıştı!

Hafifçe kıpırdanıp sağlam kolumu kral ile aramdan kurtardıktan sonra kısa bir süre uyuşukluğunun geçmesini bekledim. Küçük ellerimi bir kaç kez kapatıp açtıktan sonra uyuşukluk hissinin gitmesi ile elimi kralın omzuna koyup üstümden itmeye çalıştım fakat bu yaptığım hamle ters tepmiş; kral belimdeki kollarını daha da sıkılaştırıp başını göğsümden boynuma kaydırmıştı. Sıcak nefesleri boynuma çarparken elim omzunda duraklamıştı. Hafifçe yutkunup tekrar itmeye çalıştım ama milim kıpırdamamıştı kral yerinden.

Derin bir nefes verip bu kapandan, evet kral şu an kapanı andırıyordu, en kolay nasıl sıyrılabileceğimi görmek için pozisyonumuza baktım. Durum şöyle ki; kralın bir bacağı benim bacaklarımın arasındayken diğeri de üstündeydi. Üst üste koyulmuş tuğlalara benziyordu bacaklarımız!

Bacaklarının yanı sıra kolları sıkıca belime dolanmıştı. Mecazen değil gerçekten dolanmış; biraz daha sıkılaştırılsa ikinci kez dolanabilirdi belime. Tüm bunların yanında kralın üst gövdesi üstündeydi ve yüzü boynuma gelecek şekilde boynumdaydı başı.

Bir süre inceledikten sonra hiçbir açıklık göremeyince pes ederek derin bir nefes verdim dudaklarım arasından. Hiçbir şekilde kurtulamayacak gibiyim. Neyse ki göğsümün üstünden az da olsa çekilmesi ile nefeslerimi daha rahat alıyorum!

Ben nefeslerimi düzenlemeye odaklanmışken yerinde hareket eden kral ile nefesimi tuttum. Uyanırsa; dahası beni uyanık görürse gerçekten çok utanırım!

Kıpırtılar fazlalaşınca nefes alıp vermeye başlayıp gözlerimi kapadım. En iyisi uyuma taklidiydi şu an.

Önce bana ait olmayan derin bir nefes alış sesi ardından da vücudumdan biraz uzaklaşan kolları ve bedeni hissettim. Gözlerimi açıp ne olduğunu görmek istiyordum fakat açtığım zaman konuşmak zorunda kalacağımı da biliyordum ve şu an için konuşmak isteyeceğim en son şey bile değildi. Uykulu bir Jimin her şeyi söyleyebilirdi!

"Sıkıştırmışım resmen çocuğu..."

Evet kralım, nefes alamayacak kadar hemde!

"Nasıl olurda kabus görmeden uyurum bu kadar saat?"

Kabus mu? Kral geceleri kabus mu görüyordu yani?

"Uykumu bile güzelleştirdiğine inanamıyorum." diye yumuşak bir sesle tekrar konuştu kral. Başkası için belki hiçbir anlam ifade etmeyen cümle içimde bir yerlerde minik bir sızı oluşturmuşta da canımı yakıyordu çünkü babam gittiğinden beri sürekli olmasa bile bende kabuslar görürdüm. Gecenin bir yarısı ağlayarak, bağırarak ya da kan ter içinde kalmış bir şekilde uyanmak kadar lanet bir şey yoktu.

"Tekrar sarılsam uyanır mı acaba? Uyanmaz bence."

Kendi kendine soru sorup cevaplamasına bir an için gülecek gibi olsam da kendimi tutup beklemeye başladım.

İnsanların dokunuşlarına karşı, rahatsız edici olmadığı sürece, ters bir tepki vermezdim. Kralın bana olan yakınlığı başkası olsa rahatsız olacağım türdendi fakat ben kendimi hiçte rahatsız etmiyor aksine uyandığımda ağırlıktan dolayı nefes alamamam dışında oldukça iyiydim.

cariye | yoonmin (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin