Serin bir sabahın hafif esintisiyle perdeler uçuşuyor pencerenin pervazları rüzgarın uğultusuyla uyandıracak güçlükte tıkırtı sesi çıkarıyordur
Serkan sesle uyanır sesin gümbürtüsüyle başını kaldırır telaşlı bakışları etrafı kolaçan ederken,Pencereden geldiğini anladığında içi biraz olsun rahatlar,altında kollarının arasında uyuyan kadınına bakar saçlarının bir tutamı yüzüne düşmüştür koltuğa serilen saçlarından tutar burnuna yaklaştırıp koklayarak öper.Günün ilk ışıkları salona vuruyordur bu sayede Edayı dahada güzel görüyordur tenini,her bir zerresine doyamasa bile doya doya izlemenin keyfini yaşıyordur.Serkan hareket ettikçe birbirlerine sarılı bacaklarıda hareket ediyordur,bu ânı bozmamak için yavaş hareket eder Edanın göğüs çatalına tutkulu bir öpücük kondurur sıcak nefesini bırakarak.Eda üzerinde Serkanın ağırlığını hisseder soluksuz kalır gibi olur boynuna kolunu dolar kahverengi gözleriyle onun aşkla yanıp tutuşan gözlerine bakar.
Serkanın yüzüne naif bir tebessüm yayılır birbirlerine bu kadar tatlı bakmaya devam ediyorlarken.
Eda;
"Seni yaramaz "Serkana yaramaz çocuk sırıtışıyla bakar.
Eda yutkunur atında kıpırdanırken.Serkan Edanın narin ellerini avuçlarının içine alarak öper ısıtmaya çalışır gibi.
Serkan;
"Buz gibi olmuş vücudun içerisi soğudu odamıza gidelim."Serkan üzerinden kalkar Edaya bakar,Eda biraz utanır yüzü kızarır gibi olur bu halde baktığı için.
Serkan;
"Gel kollarını boynuma dola ben seni saracağım kendime "Eda;
"Ne gerek var yürür giderim"Serkan;
"Yürüyüp gitmene izin vermiyorum"Serkan inat eder sırıtarak ona bakarken,Eda bak sen anlamında kaşlarını kaldırır şaşırarak dudağının kenarı kıvrılırken
Serkanın boynuna kollarını dolarken bacaklarını düşmemek için beline sarar
Eda;
"Serkan dur dur kıyafetler "Serkan diz çöktüğünde kıyafetleri alır yerden,Serkan pencereyi kapatıp tülleri düzeltir Edaya ara ara bakar çapkınca sırıtarak.
Eda;
"Biraz duş alıp ısınmak istiyorum "Serkan yere indirir Edayı yavaşça,o duşa girdiğinde onun için pijama çıkarıp hazırlar yatağın üzerine koyar.Üzerini giyinir yatağa oturur suyun sesiyle ortamın eşlik ettiği sessizliğin içinde gözleri dalar gider düşünmeye başlar.Annesiyle babasının arasında neler oluyordu annesi ne durumdaydı babası ne yapmaya çalışıyordu,Eda bir sey biliyormuydu bu konu hakkında bilse bile üzmekten korktuğu için gizlermiydi bilmiyordu kafası soru işaretleriyle doluydu ama o yanındayken sadece bu ânda değil,her ân yanındayken içini kemiren ne varsa bir toz haline dönüşüyor savrulup gidiyor yerini huzur kaplıyordur.