Babam bana dünerek,
BABAM=kızım seni böyle bir tehlikeye sokamam. Hemen şu eve git ve orda bizi bekle içeride mutlaka aylak vardır. okunla onları vurursun. Sana güveniyorum sofia!
İtiraz bile edemeden babam beni eve doğru itti. Koşmaya başladım. Aylaklar gelmeden eve varmam lazımdı. Evin kapısının önüne geldim. Kapıyı dikkatli bir şekilde açtım. İçeriye temkinli bir şekilde girdim. Kimse yoktu. Üst kata çıktım. Bir genç odası kapısı vardı. Bunu nerden anladın? Derseniz kapının üzerinde kocaman kapıyı tıklatınız, sigara içmeyiniz vb. Şeyler yazıyordu. Hangi yetişkin kapısına böyle şeyler yazardı ki? Kapıyı heyecenla açtım ki içerden bir aylak çıktı ve üzerime gelmeye başladı. Hazırsız yakalanmıştım. geri geri giderken ayağım halıya takıldı ve yere düştüm. Yerdeyken aylak üzerime geliyordu ve onu yerdeyken okumla zar zor vurdum. Aylak üzerime düştü. Ağlıyordum. Hemen kalktım. Odaya girdim. En sevdiğim müzik cd'leri, kahramanlar falan vardı. Güzel bir odaydı. Mutfağa gittim. Çok açtım. Bir cips paketi buldum ve yemeye başladım. Ama bir yandan da ağlıyordum. Grup için endişeleniyordum. İnşallah kurtulabilirlerdi. Kapıdan bir ses geldi. Hemen kapıya yöneldim. Grup gelmişti. Babama sarıldım ve nasıl kurtulduklarını sordum. Ama babam söylemedi. İçeri geçtiler onlara da cips verdim. Çıkma zamanımız gelmişti. Çiktık da ormanlık bir alana çadırlarımızı kurduk ve kamp için ateş yaktık. Sonra da yattık.
