Ben bu ikiliye aşık oldum fici asla bitirmem✊🏻😔 yanımda mısınız?
Sonunda yemek masasına oturabildik. Biraz mahçup olmuştum. Çok fazla çeşit vardı.
Sürekli beni rahatlatmaya çalışıyordu."Canım ne çekerse yaparım böyle."
"Peki, benim canım da mukbang çekmişti."
Bilerek söyledim, bu kadar uğraşmasın istedim.
"Tamam, yarın yaparım."
Gülümsedim. Eminim ne seveceğimi bilmediği için çok çeşit yapmıştı. Onu yormamak adına sevdiğim yemeklerden bahsetmeye karar verdim.
Keyifle yemeğimizi yedik.
Uzun zaman üstüne patlarcasına doyduğumu hissettim.Bulaşıkları yıkamak için kalktığında hemen yardım etmek için doğruldum.
"Sen oturup bize film seçiyorsun."
Gözlerimi kısıp yüzüne baktım tam konuşacakken
"Öğretmeninin sözünü dinlemezsen, sözlüne 0 girerim."
"Ne çoçukça bir tehdit, burası okul bile değil...
Peki profesör hangi tarz film seversin?""Aksiyon, korku, gerilim."
"Ne? İmdat ben onları izleyemem. Yeterince yaşıyorum."
Salonla birleşik olan mutfaktan onu izliyordum. Sakince bulaşıkları ovalarken çok hassas görünüyordu.
"Korku sever biri gibi değilsin."
"Aşk, aşk da severim. Ama bana hiç iyi hissettirmedi."
Yorum yapmadım.
Etrafı incelemeye başladım. Ev küçük ama çok konforluydu.Mutfakta masa yerine geniş tezgah vardı. Şık ve kullanışlı. Karanlık şeyleri sevmediği evde ki eşyalardan belliydi. Çoğunluk kırık beyazdı. Salonda L koltuk Ve çok fazla bitki vardı. Sarı ışık gözü rahatsız etmiyordu yarı yarıya karanlıktı. Koltuğun arka tarafı komple kütüphaneydi.
Dayanamadım, ve konuştum.
"Cesaret isteyen bir tasarım, evin yani."
"Hiç öyle düşünmedim. Neyi seviyorsam aldım sadece."
L koltuğa yerleştim televizyonun tam karşısında koltuğun diğer tarafa uzanan kısmı vardı. Herkesin oturmak istediği tam köşe kısım. Ayaklarımı oraya uzatıp kenardaki battaniyeyi hırka giyer gibi üzerime attım. Söylenmeye başladı.
"Hem televizyonun karşısı hem tüm battaniyeyi aldın. Kim misafir belli değil. Mahçup rolü yapmayı bırakırsın umarım."
Kaşlarımı çatıp elimde olmadan onu taklit ettim.
"Mahçuop rolüoo yapmoyuoo bırakırsınooon umarıommm."
Eline rastgele yastık alıp bana doğru fırlattı.
"Utanmaz."
"Misafir düşmanı"
"Misafir sen değilsin, resmen benim."
Tabi dercesine kafamı salladım. Battaniyenin boş olan kısmını yukarı kaldırıp gel diye işaret ettim.
"Sevdiğiniz gibi korku seçtim."
"Sen izleyemiyordun ama."
"En fazla ne olabilirki."
"Çok korkunç olabilir."
"Sen varsın, yani siz."
Filmi başlattım. Belki daha yarım saat olmamıştı. Sürekli gözümü kapatıyordum. Korkmuş gibi yapıp sarılmak aklımdan geçti tabi ama yapmazdım. Çok klişe fakat gerçekten korkuyordum. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starboy, hyunho
FanfictionKaderinde boğulmak varsa, ölmeden daha derine bakıp balıkları keşfetmelisin.