Geç de olsa buraya yazmaya karar verdim ben de aslında buna dikkat ederim bu yüzden belirteyim hyunjin 20 minho 25 yaşında daha küçük değil okuyunca daha iyi anlarsınız
keyifli okumalar 🫶🏻Hyunjin'den...
Her zamanki gibi hayatım devam etsin yaşıyorum işte diyerek okula gittiğim bir sabah.
Bugün de uykum var tabiki kendimi evde unutsam bile asla unutmayacağım kitabımı alıp çıktım.
Kitaplar benim için dünyadan kaçıştı.
Yaşamak için sebebim olmayan dünyadan.Etrafımdaki kargaşaları görmeye hiç halim yoktu. İçimdeki bana yetiyordu zaten. Yine herkesten bağımsız olan en arkadaki sırama yerleştim. Etrafta değişik bir atmosfer vardı. Bugünün farkı neydi diye bir düşündüm pek de kendimi yormadım ön sırada oturan Felix'e seslendim o olmasa sanırım kimseye bir şey sormazdım.
"Felix bir sorun mu var bu gürültü ne?"
"Tarih öğretmenimizin birden okuldan ayrılması gerekmiş ve bugün yeni biri gelecekmiş."
"Veda bile edemedik mi yani?"
Hafifçe dudağını büzüp üzgün bir ifadeyle önüne döndü.
Ah cidden severdim çok anlayışlı biriydi ama kimsenin hayatımda bi bağlılığı yoktu sonuçta bunun için önce benim hayatım olmalıydı.
Kargaşayı daha fazla duymamak için kitabıma yöneldim. Aklım kitapta değildi. Sürekli zihnimi meşgul eden şey, ne için vardım bunu artık bilmek bile istemiyordum. Pes etmiştim... bu sene son lanet olası lisen bitecek hala hayatının düzene girmesi için bir şans mı bekliyorsun?
Düşüncelerimi susturup kitaptan rastgele bir yeri açtım. Kitap okumaya başlamadan önce hep bunu yapardım ve ilk gözüme çarpan kısım mutlaka favorim olurdu.
"Şans diye bir şey yoktur.
Her şeyin mutlaka bir sebebi vardır."Ah lanet olsun oysaki şans kapımı tıklasın diye bekliyordum, 'tüh bu kitabı sevmedim' diye geçirdim içimden. Öyle dalmıştım ki sınıftaki sessizliğin farkına varamamıştım.
Birden cevap geldi;"Sevmediğin kitap olmamalı bence, bakış açını değiştirebilirsin."
Ben sesli mi düşünmüştüm? neyse...
"Sevmediğim çok şey var bir kitap buna eklensin ne zararı olur ki?"
"Eğer sevmiyorsan zıttı olan nefret oluşur. Sevmemek derken masum gelebilir ama nefret masum değildir. Hiçe saymanı öneririm.
Herşeyin sevilecek bir yönü vardır. Elindeki kitap kötü olabilir ama ben kitapları seviyorum.
Bunu kendine hatırlatırsan mutlu olursun."İfadesiz bir şekilde kafamı salladım. Etkilenmiştim. Düşünce yapısı kitap gibiydi. az önceki okuduğum kitap değil, sevdiğim kitaplar gibi. Hayal dünyam.. pozitif olan ve gerçek beni yaşadığım dünya.
Etkileyen tek şey kurduğu cümleler değildi. Kitlenmiştim sanki gerçek olma imkanı yoktu kesin izlediğim tarih filmleri rüyama girmişti. Sesi çok derindi şimdi ninni falan söylese hipnoz olabilirdim derin ve huzurlu.
Derin ses tekrar kulaklarıma doldu.
"Tanışalım isterseniz ben yeni tarih öğretmeniniz Lee Minho 25 yaşındayım."
'Rüyada değilim yani.'
Herkes sırayla kendini tanıtmaya başladı. Bu gereksiz eylemde en nefret ettiğim şey anne ve babamızın mesleğini söylemekti. Bu kadar saçma bir olay olamazdı. Belki bundan çekinmek tuhaf olabilirdi ama çekinen de olabilirdi yada benim gibi hiç olmayanlar. Çok geçmeden sıra bana geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starboy, hyunho
FanfictionKaderinde boğulmak varsa, ölmeden daha derine bakıp balıkları keşfetmelisin.