just be good, 16

1.3K 165 293
                                    

Bir şey itiraf etmek istiyorum aslında ben Yuri'yi Minju olarak hayal ettim😔 o kızı çok severim bu arada Yuri'yi de seviyorum😔 siz de sevin 👉🏻👈🏻

Hyunjinden...

Binanın etrafı telaşlı insanlarla doluydu. İtfaiyeler, polisler duman bile çıkmayan sokakta toplanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Minho Yuri'yi sakinleştirmeye çalışıyor bakışları beni bulunca çaresiz göz kaçamaklarına sığınıyordu.

Ne yapacağımı bilmiyordum, onu anlıyorum zordu. Boşanamıyor, boşansa bile kızından sonra Yuri bu hale geldiği için kendini suçluyordu. Onu azıcık tanıdıysam tüm kaçtığı bir ölüm değildi. Yaşayan herkes kabullenmek zorundaydı, ölüm yaşamdan daha gerçekti. Attığım tokat için vicdan azabı çekiyordum ama öfkem asla dinmiyordu.

Kendimi dehşet kötü hissettim. Belkide acı çekiyordu ve ben ona tokat atmıştım. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Tek kişi olmak için söz vermiştik, yapabilecek miydik? 2 insan tek beden gibi yaşayabilir miydi? Çok mu iddialı konuşmuştuk?

Sensiz yapamam düşüncesi beni seninle de olmuyora getirir miydi? Ve sonra kendinden vazgeçer miydi insan?

Çaresizliğim düşüncelerimi esir almıştı. Ambulansa benzeyen bir araç geldi. Minho'nun gözündeki korku beni titretmeye yetti.

"Yuri biraz bekler misin beni?"

Minho koşarak araca doğru gidince ben de yanına gittim.

"Onu bu şekilde götürmenize izin veremem! Daha kötü hissetmesine sebep olur!"

Çalışan elinde ki beyaz önlük ve garip bir çantayla üzgün olduğunu belli eden bir tavır takındı.

"Hyunjin! Bir şey söylesene olmaz desene!"

Elimi Minho'nun omzuna yerleştim ve beni öfkeden delirtse de Minho için karşı çıkmalıydım.

"Bunu yapmak zorunda mısınız?"

"Bize gelen emirleri sorgulamadan yapmak zorundayız."

"Bakın o bunu hak etmiyor kötü biri değil gerçekten sadece kızını kaybetti. Ben getiririm siz gidin söz veriyorum getiririm ama böyle olmaz Yuri çok korkar lütfen."

Titreyen sesiyle konuşurken bir bana bir çalışana çaresizce bakıyordu. Adamın vazgeçmeyeceğini anlayınca Yuri'ye doğru koşmaya başladı.

Kaldırıma oturmuş olan bedeni Minho'dan aşağıda kalıyordu.

Elleriyle başını göğsüne yasladı. Adam onlara doğru giderken ben de onu takip ediyordum.

Titreyen sesi ağlamamak için kendini zorluyordu adeta.

"Yuri seni yalnız bırakmayacağım söz veriyorum. Korkma tamam mı? Kızımıza yaptığımı sana yapmayacağım, dönüp gitmeyeceğim, kaçmayacağım. Hepsi benim yüzümden özür dilerim, her şeyin suçlusu benim."

Minho'nun korkuyla bakan gözleri kendine hakim olamamıştı ağlıyordu sürekli kafasını sallıyordu lütfen götürmeyin dercesine.

Şu an kendimi ve onu düşünemeyecek kadar hissizleşmiştim. İyi veya kötü onlar evliydi, kızlarını kaybetmişlerdi Minho'nun dediğine göre mutlulardı ve severek evlenmişlerdi. Bir annenin evladını kaybetmiş olması delirmesi için makul bir sebepti.

Çalışanın kolunu tuttum.

"Size emir vereni arayalım, kadın kaçmıyor sonuçta bunu yapmanıza gerek yok normal bir şekilde götürelim. Lütfen arayın bekliyorum."

starboy, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin