6.Bölüm

194 14 6
                                    

Merhabalar... Öncelikle depremden dolayı her kese geçmiş olsun. Allahtan ölenlere rahmet, yaralı insanlara acil şifalar diliyorum. Sevdiklerini kabedenlereyse sabır diliyorum. Böyle durumlarda pek bir şey söyleyemiyorum da, çünkü çok kötüydü.

Ben Azerbaycanlıyım. Ben bile ne rahat uyku uyuya, ne de rahat yemek yiyebiliyordum. Ordaki insanların hâlini hayal bile edemem belki. Videoları, twitleri gördükce ağlamadan duramıyordum. Bu süreçte zaten twitterdeydim genel olarak. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. Hikayelere bile dün girip baktım.

Sizinle çok iletişim kuramıyorum belki ama umarım hepiniz iyisinizdir. Seviliyorsunuz✨

Sizi Arıkan'ın masumluğu ve tatlılığı ile başbaşa bırakıyorum🌼

Howl kaçar👋

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

25 Mart
Cuma

Eldem

Nedenini bilmesem de güne çok güzel bir enerjiyle başlamıştım. Yüzümde hafif tebessümle evden çıkarak malikâneye doğru yürüyordum. Hava bugün güneşliydi. Umarım güzel bir gün olurdu.

Aslında içten içe heyecanlıydım. Arıkan'ın benimle gelmeyi kabul etmesini çok istiyordum. Nedense hep yanında olmalıymışım gibi hissediyordum.

Odaya girdiğimde Arıkan yine görünürde yoktu. Yine nereye kayboldu acaba...

"Arıkan, ben geldim." İçeriden gelen bir kaç takırtı sesinden sonra Arıkan bakış açıma girmişti.

"Ah, geldin mi?"

"Evet, nasılsın bugün?"

"Şey, ımm, iyi. Sen?" Biraz garip davranıyordu sanki.

"İyiyim de, sen iyi misin, Arıkan?"

"Evet ama gerginim."

"Neden? Bir şey mi oldu?" Endişelenmiştim.

"Hayır hayır sadece kararımı verdim. Dün yaptığın teklifle ilgili..."

"Gerçekten mi? Gelecek misin benimle?" Sesim fazla mı heyecanlı çıkmıştı? Sakin ol, Eldem.

"Evet. Ama dışarı çıkacak kıyafetim yok." Rahatladığımı hissetmiştim. Gülümseyerek elimdeki poşetleri kaldırmıştım.

"Sana giymen için bir şeyler getirdim. Al hadi git giyin bekliyorum." Onun için bana biraz uzun gelen eşofman takımımı getirmiştim.

"Hazırım ben." Gelen sesle ona dönmüştüm. Evet, üstüne tam olmuştu. Bir kaç eşya aldıktan ve Arıkan'ın gözlerini bağladıktan sonra malikâneden çıkmıştık.

Şimdi de etrafı izleyerek yavaşca yürüyorduk. Arıkan'ın gözlerindeki üzüntü bariz bir şekilde hissedilebiliyordu.

"Buralar çok değişmiş. Hem de çok. Hiç eskiden yaşadığım yer gibi değil. Eskiden burası cıvıl cıvıldı. Şimdiyse bomboş hissettiriyor."

"Sana üzülme diyemem. Kim olsa üzülürdü. Ama şunu söyleyebilirim elbet her şey bir gün düzelecek. Buraya da alışacaksın. Neler olacağını bilemeyiz."

"Haklısın..." Tam bu sırada yanımızdan bir araba geçince Arıkan dehşet içinde bana doğru gelmişti.

"Bu da ne!" Gülmemi zar zor bastırarak konuşmuştum.

"O bir araba. İnsanlar onunla yolculuk yapıyor." Şaşkındı.

"At arabası gibi mi?"

"Yanii, evet diyebiliriz. Eve gidince anlatacağım sana."

MALİKÂNE (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin