Chan, omegayı duvarla arasına sıkıştırmış, boğazına kolunu dayamış, kaçmasını engelliyordu. Omega yaşça kendisinden büyüktü ve son derece cılızdı. Suratında çirkin bir yara vardı, Changbin'i ilk gördüğünde yüzünde olan yaraya benziyordu ancak Changbin'inki şaşırtıcı bir şekilde iyileşmişti. Omegadan gerginliğini belli eden ekşi bir koku yayılıyordu.
Chan, saklanmasının bir seçenek olmadığını anladığında omeganın üstüne atlamıştı. Jisung ve Hyunjin de ortaya çıkmış, korumacı bir şekilde yanında, hafif arkasında dikiliyorlardı. Omega, korkudan altına yapabilirmiş gibi duruyordu ve yanında sarkıttığı elleri tir tir titriyordu. Chan, kokuyu nereden aldığını şimdi biliyordu, daha önce Changbin'in üzerinde de hissetmişti bu kokuyu ve neden omegasının üstüne sindiğini, ayrıca bu kurdun omegasını nereden tanıdığını öğrenmek istiyordu.
"Changbin'i nereden tanıyorsun?"
Omega daha hızlı davranmış ve Chan'ın aklındaki soruyu daha önce dile getirmişti. Omegasının adını bu yabancı ortamdaki bu yabancı kişinin dilinden duymak Chan'ın tüm sinirlerini hoplatmıştı ve gözlerinin kırmızıya döndüğünü hissedebiliyordu. Jisung'ın yaydığı rahatlatıcı kokular olmasa önündeki kurdu öldüreceğine dair de şüphesi yoktu.
"Burada soruları ben sorarım omega, durumundan anlaşılmıyorsa diye söyleyeyim. Şimdi aynı soruyu cevapla bakalım."
Omeganın korkusu dinmiş ancak kokuysa acılaşmıştı, kızgındı. Yayılan koku Chan'ın burnunu kaşıma isteğini tetiklemişti. Karşısındaki kurt tekin görünmüyordu; çökük yanaklar, kararmış göz altları, kurumuş ve kanla dolu dudaklar ile bozuk, kuru bir cilt. Changbin'den olabildiğince uzak durması gereken biri gibi duruyordu ve Chan bunu gerçekleştirdiğinden emin olacaktı.
Omeganın cevap verecek gibi bir hali olmayınca pençelerini çıkararak işaret parmağını tam şah damarının üstüne yerleştirdi ve tehditkar bir şekilde bastırdı alfa. Deriden akan bir damla kan süzülerek köprücük kemiklerine kadar indi ancak henüz damarına ulaşacak kadar güç vermiyordu parmağına Chan. Omeganın yutkunmasıyla inip kalkan elmacık kemiğini görebiliyordu ve bu kadar yakından onu inceleyebiliyor olmak, bir zamanlar onun güzel olduğunu fark etmesini sağladı. Ancak artık o zamanlar belli ki geçmişti.
"O burada mı?"
Omeganın hala sorularına soruyla karşılık vermesi Chan'ın sinirlerinin gerim gerim gerilmesine neden oluyordu. Eğer ki üzerindeki kokuyu bu kadar net bir şekilde yerleştirebiliyor olmasaydı kolayca onun ince boynunu kırar, cesedini de fırlatıp atardı. Belki yapılacak en zekice şey olmayabilirdi; alfası eşine olanı hissedip -belli ki bir alfası vardı, boynundaki ısırık ortadaydı- eve gelir, kokularını alır, peşlerine düşer ve onlar da yakalanırlardı. Ancak Chan'ın zeki olduğu bir an değildi, vücudu çoğunlukla içgüdülerinin tutsağıydı, kendini tutabilmesinin tek nedeni kurdunun omegasının kokusunu alabiliyor ve bu yüzden bu omegayı da bir şekilde korumak istiyor olmasıydı; en azından Changbin'ini bulana kadar.
"Changbin onun eşi ve kaçırıldı, sürüne bir zarar vermek istemiyoruz. Sadece bize ait olanı alıp gideceğiz o yüzden lütfen bize yardımcı olun efendim."
Jisung'ın her şeyi öylece ortaya dökmesiyle Chan kükremesine engel olamadı. Ne kadar büyük bir tehlike içinde olduklarının farkında değil miydi bu çocuk? Bazen hayatında tanıdığı en aptal alfa olduğuna emin oluyordu Chan Jisung'ın ancak sonra çocuk kimsenin aklına gelmeyecek bir fikirle karşısına çıkıyor ve Chan'ı tekrar bir içsel ikileme sürüklüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How Not to Get a Pack; by Seo Changbin/ChanChang
FanficNasıl bir sürü edinilmez; Seo Changbin tarafından a/b/o Smut içerir.