Sabah erken kalkıp koşmak için limana gittim. Bugün güzel bir gün olacaktı. Zorda olsa bay hödüğü düşünmemeyi başarmıştım. Kısa bir süre sonra aylardır beklediğim dans seçmeleri vardı ve çalışmaya başlamam gerekiyordu. Spor yaptığımda kafam gerçekten dağılıyordu.45 dakika koştuktan sonra evime gitmek için yola koyuldum. Ne güzel bir şanstır ki evim 10 dakika uzaklıktaydı. Odama geldiğimde beyaz komodinin üzerinde duran saatime baktım. 07.00'dı. Üzerimdekileri çıkardım ve odamın karşısında olan banyoya girip duş aldım. Duştan sonra okul için hazırlandım. Havalar ısınmaya başladığı için kısa kollu beyaz okul t-shirtümü tercih ettim. Aslında hava biraz kapalı gibiydi ama saatler ilerledikçe güneş yüzünü gösterir düşüncesiyle hırka almaktan vazgeçtim. Telefonumu ve kulaklığımı da çantaya koyup odadan çıkacakken bir an dirseğimin yara olduğu aklıma geldi ve boy aynamın hemen yakınında ki komodinin içinden yara bandı aldım ve üzerine yapıştırdım.Böylesi daha iyiydi. Kendimi son bir kez kontrol ettikten sonra
'' Bugün güzel bir gün olacak.'' diye tekrarladım.Kahvaltı için mutfağa indim.Annem her zaman ki gibi kahvaltıyı aynı saatinde hazır etmişti. Geldiğimi fark etmedi, arkası dönük mutfak tezgahının üzerinde ekmek kesmekle meşguldü.Dün yaşananları bir kenara atıp ona arkadan koşarak sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
'' Günaydın Melek hanım kahvaltı masamız yine harika görünüyor.''
'' Günaydın tatlım.'' dedi en sıcak sesiyle. Oda dün yaşananları unutmuş gibiydi. Yada öyle olduğunu göstermek istiyordu. Tamam bana karışmak istemesi normal sonuçta o benim biricik annem. Ama o kadar sene sonra bana kısıtlama getirmeye çalışmasına anlam veremiyorum. Üniversite konusunda spor okuluna veya dans okula gitmek istediğimi biliyordu. Bunun için üniversite sınavından çok yüksek puanlar almam gerekmiyordu.Yani ders notlarım çok yüksek değildi ama çokta düşük değildi idare ediyordum. Devamsızlık konusunda sıkıntılarım olduğunu kabul ediyorum ama bunlar çözülebilecek sorunlardı. Bir anda neden böyle bir karar aldı anlayamıyorum. Anı yaşayamazsam ne anlamı kalırdı ki ? Bunu bana o öğretmişti seçtiğim, düşündüğüm, desteklediğim her konuda bu zamana kadar bana destek olmuştu. Her zaman '' Kalbinden,aklından ilk ne yapmak geçiyorsa onu yap.'' bunu bana o öğretmişti. Ve hayatımda bu kural sayesinde birçok şey kazandım. Onu gerçekten çok seviyorum.Beni düşündüğünü biliyorum ama anın tadını alamadıktan sonra benim ben olmamın ne anlamı olurdu ki ? Bunun bir zaman sonra yıkılacak bir duvar olduğunun farkındayım annem beni bende annemi yeterince iyi tanıyorum. Bana sadece göz dağı veriyordu ama beni kısıtlayamayacağının da farkındaydı..
Aslına bakarsanız annemle çok az tartışırdık, hiç denecek kadar az. Adı gibi o bir Melek'ti. Herkes onun gibi bir anne istiyordu ama o benimdi yalnız benim. Bunla bir kez daha gurur duydum. Ahh kadın sana tapıyorum!
Kahvaltı masasına oturduk. '' Bugün antrenmanın var mı ?'' diye sordu.
'' Evet.''
''Kaçta bitiyor peki.''
'' Okuldan 4'de çıktığıma göre 7'de biter. Niye soruyorsun? ''
'' Ne zamandır beraber vakit geçiremiyoruz. Akşam merkeze gidip yemek yiyelim, dün geceden sonra bu ikimize de iyi gelir ne dersin ? ''
'' Ahhh anne harika bir fikir bu. Gidelim tabii!! ''
Annem de içten bir gülümsemeyle karşılık verdi bana bir anda soldu. Derin bir nefes aldı
'' Karen dün sanırım biraz fazla abarttım, yanlış bir şeyler yapmanı istemiyorum. Biliyorum babanla fazla vakit geçiremiyorsun ve bu seni çok üzüyor.Bu ara ciddi anlamda okulunu aksattın. Ve ben zannettim ki babanın bir zamanlar evini aksattığı gibi sende okulunu aksatıp kendine zarar vereceksin. '' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ŞARKISI
ChickLitÇıkmaz bir sokağa girdim. Bağırıyorum, çığlıklar atıyorum ama kimse beni duymuyor. Korkuyorum. Biri yaklaşıyor hissediyorum ama göremiyorum. Geldiğim yola dönüyorum kimse yok. Sağımda solumda duvarlar ama geri gidemiyorum. Gitmeye çalışıyorum, ces...