Oyun şimdi başlıyor.

15 0 0
                                    




Şehrin çıkışına geldiğimiz de 2 ye ayrılan yoldan merkez tarafındaki yola döndü. Acaba evi neredeydi. Otoban üstündeki yolların hepsi ilçenin köylerine gidiyordu. Sadece sahil tarafın da yaklaşık 20 tane ev dışında tabi. Hala daha adını bilmediğim oldukça gizemli bu çocukla bilmediğim bir yolculuğa çıkıyordum. Merak benim için değeri olan insanlar dışında kalanları kapsamazdı. Özellikle tanımadığım kişiler için. Ama bu çocuğa karşı anlam veremediğim bir merak içindeydim. Onunla karşılaştığım ilk andan beri hayatımda her şey boktan gitmeye başlamıştı. Anlamadığım bir şekilde sürekli aklıma geliyordu ve aklıma gelmesiyle karşıma çıkması bir oluyordu. Sanırım bu meraklanmanın tek sebebi buydu.





20 dakikadır ikimiz de konuşmuyorduk. Ki benimde konuşacak gücüm yoktu. Duygularım karmakarışıktı. Serkan beni terk etmişti. Alper bana veda etmeden bir anda çekip gitmişti. Annem bana kısıtlamalar koymaya çalışıyordu. Birde bu hayvanat vardı tabi. Acı çekiyor ya da geçiyor bir süre sonra unutuyor bir anda tekrar boğuluyordum ama içimde küçük bir kıvılcım vardı sanki. İlk kez böyle boktan karmakarışık bir durumdaydım. Düşünmekten ve arabadaki sessizlik ve bitmeyen yol sinirlenmeme sebep oldu.

'' Nerede bu ev hala gelmedik mi ? '' dedim sinirli ses tonumla.

Üşüyordum. Kıyafetlerim kuruyla yaş arasın da kalmış iç çamaşırlarım ise sırılsıklamdı. Bu kadar rezil bir duruma hiç düşmemiştim.

'' Geldik.'' dedi sağ elini kaldırıp işaret ederek.

Kafamı elinin olduğu tarafa çevirerek karanlıkta evi görmeye çalıştım. Etrafın da küçük ağaçlar olan bir ev gözüküyordu. Sahilin olduğu taraftaydı. 5 metre sonra arabayı sağ tarafa yönlendirip tek yönlü bir yola girdi. Yol uzun süredir kullanılmamış gibiydi. Bu evin yarısından çatısına kadar olan kısmını merkeze giderken defalarca görmüştüm. Alt tarafı ağaçlarla kaplı olduğu için bahçesi gözükmüyordu. Ve bildiğim kadarıyla o evde kimse yaşamıyordu. İçime bir ürperti girdi. Bu çocuk beni kuytu bir yere götürüp kötü şeyler yapmayı planlıyordu galiba. Evin içinden ışık nede bir yaşam belirtisi vardı. Gözlerim ve ağzım kocaman açıldı. Güçsüz vücudum ve yerinde olmayan psikolojim bu çocuk bana bir şey yapmaya kalkarsa dayanamazdı.

'' Aklından ne geçiyor? '' dedi gülerek.

Niye gülüyor bu? Sakin ol Karen. Herkes kötü niyetli değil canım. Yani karanlıktan yanlış yola falan girmiştir. Ama yakınlarda başka bir evde yoktu. En yakın ev 1 kilometre gerideydi. Kalbim hızla çarpmaya başladı.

'' Bana ne yapmayı planlıyorsun'' dedim bağırarak.

'' Ne yapabilirim ki? ''

'' Arabayı geri döndür hemen.''

'' Neden yine ne oldu?''

'' Sana arabayı geri döndür dedim.''

'' Döndürmem için bir sebep söyle.''

'' Evime gitmek istiyorum.''

'' Olmaz.''

'' Ne demek olmaz.''

'' Olmaz çünkü birazdan sana çok fena şeyler yapacağım.'' dedi gülerek.

Kalbim daha da hızlı çarpmaya başladı yoksa bana.. Kafamı ona çevirdim ve gülüyordu. Üzerimdeki yorgunluktan hareket edecek gücüm bile yoktu. Savunmasız durumdaydım. Kaçabilirim diye düşündüm ama bacaklarım da o derman yoktu. Siktir. Gerizekalı Karen hiç tanımadığın birinin arabasına mecburiyetten bindin tamam sana yardımcı oldu falan filan ama bok vardı da evine gitmeyi kabul ediyorsun. Lütfen bana bir şey yapmasın. Gözlerim dolmaya başladı.

'' Ne gibi şeyler.'' dedim sesimdeki tedirginliği gizleyemeyerek.

Biraz düşündü.

'' Ne yapmamı istersin.'' dedi alayla.

'' Mesela şuan beni evime geri götürebilirsin.'' Araba tahta çitlerin önüne geldi ve durdu.

'' Olmaz.'' dedi net bir şeklide.

Korkmaya başlamıştım. Hayatımda ilk kez birinden korkuyordum. Bugün yaşadıklarım olmasaydı bu hayvanat pis sapıkla başa çıkabilirdim ama vücudum çok yorgundu. Dua etmekten başka bir şey yapamıyordum.

Kafasını bana çevirdi '' Mesela seni o elbiselerinden kurtarmayı düşünüyorum.''

'' Ne? '' bana tecavüz mü edecekti. Bunu bana yapamazdı. Sahilde o halim arabada yaşadıklarımız bunu bana yapamazdı. Yapmazdı değil mi ?

'' Sonra sıcak bir duş aldırmayı.''

Ağzım kocaman açılmıştı. Bu hayvan vücutlu çocukla nasıl baş edebilirdim ki. Sakin ol Karen tedirgin olduğunu belli etmemeye çalış. Cevap veremedim.

Arabayı çalıştırdı ve çitleri geçerek evin bahçesine girdi. Kapının önüne geldiğimizde arabayı durdurdu. El frenini çekip elini anahtarlara götürdü anahtarları alıp arabadan indi. Buradan nasıl kaçabilirdim acaba.Kafamı sağa sola çevirdim ama karanlık olduğundan bir şey göremiyordum. Etrafta hiç ışıkta yoktu. Aklıma telefonum geldi. Anlık bir hakaretle çantama uzandım. Telefonumu elime almamla kapanması bir oldu.
'' Siktir. Tam zamanıydı.'' Arabanın önünden kapıma geldi. Kapının kilit tuşunu aşağı indirdim. Ne yaptığımı anlamış olacak ki sağ elini yukarı kaldırıp anahtarları gösterdi. Gözlerim dolmaya kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Yapamazdı bunu bana yapamazdı. Anahtarın tuşuna basarak kapının kilitlerini açtı. Kapı kolunu açıp
'' Gel bakalım Karen hanım.'' dedi oldukça sakin bir ses tonuyla. Bense kucağıma almış olduğum çantamı omzumdan geçirip çapraz olacak şekilde ayarladım. Çünkü arabadan iner inmez koşup kaçmaya başlayacaktım. Önce sağ ayağımı yere koydum. Dizlerim saatlerdir oturduğumdan ve ıslanıp kaldığımdan sızlıyordu. Arabadan indiğimde dengemi koruyamadım ve hayvanatın üstüne doğru düşecekken beni belimden kavradı. Kahretsin. Beni kendine çekti. Kalbim deli gibi atıyordu. Nasıl kurtulacaktım ben şimdi.

'' Hazır mısın?'' dedi gülerek.

Onu itmeye çalıştım ama başaramadım.

'' Bırak beni.'' diye bağırmaya çalıştım.

'' Bırakkkk.''

'' Hşşş sakin ol.''

'' Bırak beni. Yardım edin.'' diye bağırdım tekrar. O ise gülerek karşılık verdi.

'' Yardım edin kimse yok mu!! ''

Sol elini ağzıma getirip sesimi kesti. Sağ eli ise belimdeydi. Beni çok sıkı tutuyordu. Artık kurtuluşum yoktu. Beni sürüklemeye başladı. Yürümemek için çaba gösteriyordum ama bacaklarım çok güçsüzdü. Ellerimle onu itmeye çalışıyordum ama başaramıyordum. Kafamı sağa sola çevirip ağzımda ki elinden kurtuldum ve elini ısırdım.

'' Ahhhh.''

O anki boşluktan yararlanıp onu ittim ve koşmaya başladım. 3 adım attım ki sertçe beni kolumdan tutum kendine çevirdi. Sinirli bakıyordu.

'' Yardım edin.'' diye bağırdım. Ama kimse beni duymuyordu.

Ne olduğunu anlayamadan belime eğilip beni omzuna aldı.Ellerimle sırtına vurmaya başladım ama ne çare vurdukça benim canım acıyordu.

'' Bırak beni ben sana ne yaptım. Bunu bana yapamazsın.'' diye bağırıyordum.

Kapıya geldiğimizde elini cebine atıp anahtar çıkarı ve evin kapısı açtı. İçeri girdiğimizde Beni yere bıraktı. Kapıya doğru gitmeye çalıştım ama beni sert bir darbeyle geri itti ve yere düştüm. Anahtarları kapıya takıp kapıyı kilitledi. Daha sonra anahtarları alıp önüme dikildi. Kafamı yukarı kaldırmadım. Gözlerim yanmaya başladı. Ağlayamazdım. Evin içi karanlıktı. Elini cebine attı ve bir şey çıkardı. Kafamı yukarı kaldıramıyordum. Ben ben nasıl böyle bir aptallığa düşebilirim. Bir anda bir ışık vurdu yüzüme. Ellerim yüzüme gitti istemsiz. Işık gözümü almıştı. Telefonunun flaşını açmıştı sanırım. Birkaç adım attı ve arkama geçti. Sırtıma eğilip elini omzuma koydu. Kafasını sağ tarafımdan omzuma yerleştirdi. Derin bir nefes aldı. Kulağıma doğru eğildi. Nefes alış verişini hissedebiliyordum. Sakin bir şekilde kulağıma yaklaşan dudakları hareket etti.

'' Oyun şimdi başlıyor.''

AŞKIN ŞARKISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin