Multimedia: Bay gizemli mavi göz.
Köpük köpük rengi bulanıklaşmış denizin karşısında ki park yerine nihayet gelebilmiştik. Burası benim sıkça geldiğim yerlerden biriydi. Şehir merkezinden uzak ve sessiz. Bugün güzel başlamıştı ama devamı kötü gitmişti burası rahatça konuşabilmek için çokta uygun bir yerdi. Hava biraz uygun değildi ama yapacak bir şey yok Serkan beyin derdi neymiş öğrenelim.
Uzunca bir sessizlikten sonra oturduğum koltuktan sola dönüp
" Serkan." dedim sorarcasına. O ise cevap vermedi. Yüzüme dahi bakmıyordu.
"Serkan bana bak." dedim tekrar o ise ben orada değilmişim gibi boş boş denizi izliyordu. Denize baktım. Dalgalar 2-3 metre kadar yükseliyor gibiydi. Yukarı çıkan dalgalar arabanın 1 metre ötesine kadar geliyordu. Bir anda yağmur yağmaya başladı. 10 saniye içinde çok şiddetli bir hal aldı. Ürperticiydi ve arabanın içindeki gerilim beni boğmaya başladı. Ani patlamalarımdan birini yapacakken kendimi tuttum. Sakin kalmaya çalışarak sağ elimi çenesine götürdüm. Hafif çıkmış olan sakalları elimi gıdıklar gibi oldu. Bana dönmesi için elimi hafifçe kendime döndürdüm. Kafasını geri çevirmek için hamle yapıyordu ki sıkıca kavradım iki elimle onu. Suratlarımız biraz yakınlaşmıştı. Anlam veremediğim bir bakışla bakıyordu. Sessizliği bozmak için tekrar atıldım.
" Bir şey mi oldu?"
Gözlerini kapatıp kendini geri çekmek istedi. Ellerimi çekmeyince " Bırak!" dedi sert bir ifadeyle. Hiç böyle bir tepki beklemiyordum. Oturduğum yerde sıçradım. Ahh ne oldu bu kuzu çocuğa? Tamam suyuna gidelim biraz. Sakin ol Karen biraz alttan alabilirsin. Aynı ifademle sorumu tekrarladım.
" Serkan bir şey mi oldu?"" Asıl sana ne oldu? "
Ne? Böyle bir cevap beklemiyordum.
" Ne demek şimdi bu? "
" Ne demek istediğim gayet açık."
Sesi çok sert ve ifadesi kabaydı. Sakin ol Karen.
" Ne demek istiyorsun açıkça söyle." dedim biraz sessiz.
Gülümsemeye çalışır gibi saçma bir ses tonuyla.
" Neden bu kadar duygusuzsun ?""Duygusuz? " ne demekti şimdi bu?
"Okulda olanları kastediyorsan bu her zaman ki halim bunu biliyorsun ve o küçük saman küpü bunu haketmişti." dedim kaşlarımı yukarı kaldırarak.
Boş boş suratıma bakıyordu.
Ben sakin olmaya çalıştıkça işler daha da katlanılmaz olmaya başladı."Serkan sorun ne?"
Derin bir nefes aldı. Konuşmayla konuşmamak arasında kalmış gibi aldığı nefesi bir hamlede geri verdi. Sanırım konuşmayacaktı.
"Ah ne zor bununda kaprislerini çekmek." diye düşündüm içimden. Sakin olmak yetmiyordu artık ne derdi varsa söyleyecekti. Elini anahtarlara getirdi ve arabayı çalıştırdı."Dur." dedim. O ise çoktan harekete geçmişti.
"Dur." diye bağırdım bu kez. Cevap vermiyordu ve bu beni çileden çıkarmaya yetti. Tam ona vuracakken telefonum çaldı. Kimdi şimdi bu? Arayanın kim olduğuna bakmadan meşgule attım. Tam ağzımı açtım ki tekrar çaldı telefonum. "Offf." dedim haykırarak telefonu elime aldım arayan annemdi. Ahhh anne tam sırası. Telefonu kulağıma getirdim
" Efendim anne.""Tatlım seni almaya geldim okula ama yoktun. Neredesin?" dedi endişeli bir sesle.
"Çok acil bir işim çıktı ve son derse girmedim." Ahh ne diyorum ben.
"Nasıl son derse girmedin."
"Anne gerçekten önemliydi eve geldiğimde anlatırım.Bili..." Sözümü keserek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ŞARKISI
ChickLitÇıkmaz bir sokağa girdim. Bağırıyorum, çığlıklar atıyorum ama kimse beni duymuyor. Korkuyorum. Biri yaklaşıyor hissediyorum ama göremiyorum. Geldiğim yola dönüyorum kimse yok. Sağımda solumda duvarlar ama geri gidemiyorum. Gitmeye çalışıyorum, ces...