Tekrar bana döndü gözlerini gözlerime kenetledi..
Belimi sıkıca kavradı beni kendine çekti. O kadar yakındık ki nefesini tenimde hissedebiliyordum.Kalbim ağzım da atıyordu sanki. Dudaklarım aralandı daha önce hiç öpüşmemiştim. Onu öpmeyi çok istiyordum ama bir o kadar da korkuyordum. Ya beni geri çevirirse. Yanlış bir şey yaparsam. Gözlerimi öyle esir almıştı ki ne yapacağımı bilemiyordum. İçimde tekrar ettiğim tek şey lütfen beni öpsün, lütfen beni öpsün..
İstediğim gibi olmadı beni dahada çok kendine çekti ama bunu dengemi sağlamak için yapmıştı.Hala çok yakındık. Sol kolu belime sıkıca kavranmıştı. Benim sağ elim ise onun omzunda kaslarının üzerindeydi. Nefesini hala hissedebiliyordum. Tanrım şu an zaman dursun lütfen. Sağ elini yavaşça yüzüme yaklaştırdı ve bir tutam saçımı kulağımın arkasına itti. Bana dokunduğunda karnımda kasılmalar hissettim. Dudaklarım tekrar aralandı. Bu kez onun gözleri dudaklarıma kaydı. İstem dışı dudağımı ısırdım. Beni öp artık!
Konuşmak istiyordum ama dilim tutulmuştu. Aradan çok kısa bir süre sonra
'' Dikkatli ol prenses sana bir şey olsun istemem.'' dedi. Harika.Bu muydu yani Alper bu muydu şimdi söylenecek söz. Senin beni öpmen lazımdı. Kafamı tamam der gibi salladım. Kolunu benden çekti. Ah gitme.
'' Hadi gel bir şeyler yiyelim.'' dedi.
Kaç dakika kaldık acaba kaptan kamarasında. Saatler sürmüştü sanki. Ah Alper seni o kadar çok istiyordum ki bunu bu gece sana hissettirecektim.
'' Tamam.'' dedim. Önüme geçti, kapıdan çıktık. Merdivenlerden inerken elini uzattı. Bende bir leydi edasıyla elimi hafifçe avuçlarına koydum. Gülümsedi. Bende gülümsedim. '' Bugün ayrı bir güzelsin.'' dedi. Karnımda anlık bir kasılma hissettim. Bunu nasıl yapıyordu. Tek bir cümlesiyle bulutlara çıkıyordum.
'' Teşekkürler.'' dedim utanarak. Merdivenlerden indiğimizde elini çeker diye bekledim ama o tutmaya devam etti. Ahh şu an cidden bayılabilirdim. Gözlerim hemen yandaki bölüme kaydı. İçerisini gezebileceğimi söylemişti. Ama ben beraber gezmek istiyordum. Her ne kadar izin vermiş olsa da onun özeliydi.
Oraya bakmış olduğumu fark etmiş olacak ki '' İstersen içini gezebiliriz.'' dedi.
Bunu sonra yapmalıyız.Önce benim kendimi toparlamam lazım.
'' Yemekten sonra gezsek daha iyi olur.'' Bana baktı ne düşündüğümü anlamıştı sanırım. '' Sen nasıl istersen.'' dedi. Sol taraftaki koridordan geçip yemek masasının olduğu yere gittik. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyordum. Onunla hep yalnız kalmıştık. Ama böyle şeyler olmamıştı. Duygularım, bütün sinir hücrelerim, ellerim, ayaklarım benden bağımsız hareket ediyordu. Masaya oturduk. Şu an bir şeyler yemek istemiyordum. Sadece onu istiyordum. Gri metal kapakları kaldırdı. Devasa yada şöyle söyleyeyim daha önce hiç görmemiş olduğum bir yemeğin karşıma çıkmasını bekliyordum. Ne çıktı dersiniz. Salata.Sadece salata. Sesli bir kahkaha attım.
O da bana baktı. '' Komik olan ne ?'' gülmeye devam ediyordum.
O da gülmeme eşlik etti. O güzel dişlerini çok nadir görebiliyordum. Genelde Alper sessiz olurdu. Bense sürekli konuşur ona bir şeyler anlatır onun kafasını şişirdim. Bir gün bile bundan şikayet etmedi. Sürekli beni izlerken yakalıyordum onu. Bana öyle bir bakıyordu ki. Bütün kalbimde onu hissediyordum. Bana güven veriyordu. Gözlerimiz tekrar kenetlendi. Bu kez beni sahiplenir gibi bakıyordu. Ah bu bakışı seviyordum.
'' Nasıl beğendin mi ? '' diye sordu. Alt tarafı salata yedim Alper ne dememi bekliyorsun.
'' Yediğim en güzel salataydı.'' Gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ŞARKISI
ChickLitÇıkmaz bir sokağa girdim. Bağırıyorum, çığlıklar atıyorum ama kimse beni duymuyor. Korkuyorum. Biri yaklaşıyor hissediyorum ama göremiyorum. Geldiğim yola dönüyorum kimse yok. Sağımda solumda duvarlar ama geri gidemiyorum. Gitmeye çalışıyorum, ces...