!uyarı!: alkollü içki içmek, sigara içmek
üçünüz sahte gülümsemenizi takınarak mekanın içine girdiniz. sen, Kisaki ve Hanma, zengin iş ortaklarından biri tarafından partilerine davet edildiniz.
Kisaki, partinin ev sahibi Bay Akai'ye gülümsedi.
"ah, Bay Kisaki, sizi burada ortaklarınızla birlikte gördüğüme sevindim."
sen ve Hanma gülümserken o konuştu. Kisaki,
"bizi davet ettiğiniz için teşekkür ederiz, Bay Akai,"
dedi ve bir şeyler içtiler. sen ve Hanma daha az kalabalık olan balkona doğru ilerlerken o bazı kızlarla konuşurken biraz şampanya içtiniz.
balkona ulaştığınızda sizi hemen gece meltemi karşıladı. bunun bu kadar güzel olmasına karşılık gülümsedin.
alkolü içerken parmaklıkların yanına oturdunuz, cebinizden bir de sigara dalı çıkardınız, dudaklarınızın arasına alıp yaktınız.
"yalnız mısın?"
Choji'nin size gülümsediğini görmek için kapıya döndüğünüzde bir ses konuştu, ona gülümsediniz ama o gülümseme sahte değil, samimiydi.
"oh hey Choji, Bay Leeile gittin değil mi?"
başıyla onaylayıp yanına oturduğunda sordun.
"yani, hâlâ ona itiraf etmedin mi?"
diye sordu Choji, az önce yanında taşıdığı şarabı içerken. dudaklarından dumanı üflerken sadece kıkırdadın.
"itiraf etmemeyi tercih ederim. o, Hina'yı seviyor, beni değil."
o iç çekerken cevap verdin.
"pekala, ama bence bunh denemeden bilemezsin,"
dedi Choji gülümserken.
"o beni sadece sarhoşken seviyor... ve ben bundan nefret ediyorum."
şarap kadehini daha sıkı kavrarken cevap verdin.
"hey şimdi, onu paramparça edeceksin,"
dedi Choji, sen kıkırdarken. Hanma size seslenmeden önce ikiniz biraz daha konuştunuz.
onu takip ederken kendini mazur gördün.
"ne?"
zaten sarhoş olan Kisaki'yi işaret ederken sordun.
"onu daireye geri getir, görevi yapmak için biraz burada kalacağım,"
dedi. sen başını sallayarak içini çektin. kolunu omzuna koyup onu taşırken Tetta'ya doğru gittin.
"Hadi eve gidelim,"
dedin ve o sadece kıkırdadı, ikiniz de gözlüğünü aldınız ve otoparka gittiniz.
kapıyı açıp onu içeriye yerleştirirken koyarken ofladın.
"Y/n..."
sen ona bakarken mırıldandı.
"bir şeye mi ihtiyacın var Kisaki?"
sana bakarken konuştu.
"seni seviyorum,"
yanağını okşarken konuştu. bakışlarını kaçırdığında hafifçe kızardın.
"sadece sarhoşsun,"
diye mırıldanarak kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna geçtin. arabayı çalıştırdın ve onun evine doğru sürmeye başladın. onu temizlerken içini çektin, onu kral yatağına yatırdın ve üzerini örttün.
"Y/n..."
sen ona bakarken seslendi.
"Ne?"
"Seni seviyorum, gerçekten."
sen kıkırdarken o konuştu. yanına gittin ve dudaklarını öptün. o da gülümserken öptü. yanağınızı okşarken sana bakarak gülümsediğinde çekildin.
"seni seviyorum, Hinata,"
dedi. sen ona üzgün üzgün gülümseyerek bakarken. bundan sonra Kisaki uykuya daldı.
bir sigara yakıp gece gökyüzüne bakarken Kisaki'nin evinden çıktın.
"keşke ayık olsaydın, Tetta..."
çevirmemi istediğiniz bir karakter var mı?
yazar: bajiscomb