Jungkook son iki gündür, özellikle elini kestiğinden ve birkaç dikiş atıldığından beri Jimin'e karşı çok nazlıydı.
Bu halleri Jimin'e çok tatlı gelse de garipti, Jungkook hiçbir zaman canım acıyor diye yakınıp dudak büzerek ilgi beklememişti ama şimdi tam olarak öyle yapıyordu.
Henüz sargısını açmamıştı, bu yüzden iki gündür okuldan döndüğünde bunu bahane edip Jimin'den saçlarını yıkamasını istiyordu, şu an yapacağı gibi.
Kıyafetlerini çıkarıp üstüne tişört giymeden sadece eşofman altı giymiş ve salona Jimin'in yanına gitmişti, kesinlikle ona kaslarını gösterip ilgisini çekmek için yapmamıştı bunu, alakası yoktu sadece saçlarını yıkarken ıslanmasın diyeydi.
"Jiminie,"diye seslendi dikkatini çekmek için.
"Geliyorum," dedi Jimin hafifçe gülerek iyice yerleştiği koltuktan kalkıp Jungkook'un gövdesine bakmayı kesinlikle reddederek kolundan tutup banyoya ilerledi onunla beraber.
Jungkook Jimin'e dudak büzerek bakıp kendini süzdü, oldukça iyiydi aslında. Niye bakmamıştı ki?
Jimin Jungkook için küvetin önüne bir havlu bırakıp oturmasını bekledi. Jungkook otururken suyu açıp ayarlamıştı.
Jungkook oturup, o iri güzel gözleriyle Jimin'e baktığında Jimin içinin eridiğini hissedebiliyordu.
"Geriye yasla kafanı,"dedi Jimin istemsizce gülümserken. Jungkook da onunla beraber gülümsemiş ve dediğini yapmıştı.
Jimin ılık suyla saçlarını güzelce yıkarken Jungkook gözünü kırpmadan onu izliyor ilgiyle saçlarına bakan gözlerinin ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu. Yumuşacık elleri saçlarının arasında dolaşırken bütün odağı oradaydı, dudaklarını dişlediğini ve Jungkook'u mahvettiğini bilmiyordu kaldı ki Jungkook da henüz ona nasıl düştüğünü algılayabilmiş değildi.
Sadece içinden geldiği gibi davranıyor Jimin'i eskisinden farklı düşünüyor ama hissettiklerinin ne olduğunu neden böyle hissettiğini sorgulamıyordu.
Jimin Jungkook'un saçlarını yıkamayı bitirdiğinde suyu kapatıp kenara koyduğu havluyu alarak saçlarının suyunu aldı.
Havluyu onun omuzlarına bırakıp çekildiğinde gülümsedi.
"İşte, bitti."
Jungkook o gülümsedikçe ayarı kaçan kalbi üzerine düşünmeden gülümsemiş ve kalkmıştı.
"Teşekkürler minnie," dedikten sonra eğilip tombul yanağından öpmüştü onu. İkisi birden elektirik çarpmış gibi donup kalırken kocaman gözlerle farklı yönlere baktılar.
"Gözüme çok tatlı geldin yani zaten tatlısın ama bebek gibi yani o yüzden evet bebek gibi." demiş ve banyodan odasına doğru koşarak gitmişti.
Onun arkasından Jimin bir süre daha banyoda kalmış, sıcacık dudaklarının değdiği yanağına parmak uçlarıyla dokunmuş gülümsemişti, "Bebek gibi." diye kendi kendine mırıldanarak aynaya baktı, Jungkook'un küçücük bir hareketi bile ona bu tarifsiz gülümsemeyi verebiliyordu.
Akşama doğru Taehyung geldiğinde birlikte Jimin'in odasına geçmişlerdi.
Taehyung camın önünde durmuş dışarıya bakarken gülüyordu.
"Jungkook'un senden hoşlanmaya başladığına kalıbımı basabilirim Jimin,"
"TaeTae beni umutlandıracak şeyler söylememelisin, Jungkook bana karşı hep böyleydi zaten sadece son günlerde biraz tuhaf."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss n Run|Jikook
FanfictionKaçamak bakışlar, sessiz iç çekişler eşliğinde incitmekten korkarak seviyordu onu. Bilmese de olurdu yanında kalıp ona gülümsemesi, onunla oyunlar oynaması, film ve dizi gecelerinde sadece ona zaman ayırması yeterliydi. Ara ara sarılsa yeterliydi, J...