"TANRIM HANGİ ACI GÜNAHIMIN BEDELİ BU! AH GÖZLERİM!" diye bağırmaya devam ederek bir eli gözünde diğer eli kapının pervazındayken orada duruyordu.
"Oppa, ne-"
"SORMA SORMA! AH, BUNA VEREBİLECEK CEVABIM YOK! İHANETİ HANGİ KELİMELERLE ANLATIRIM SANA, NASIL ANLATIRSAM ACI GELMEZ?!"
"Hoseok bir dinlesen aslında-"
"Anlatacaksınız zaten,"dedi Hoseok bir anda sakinleşerek. Onları gördüğü an ikisi de toparlanıp düzgünce oturmuş örtüyü göğüslerine kadar çekmişlerdi ve şimdi öylece oturuyor ve Hoseok'un konuşmasını izliyorlardı.
"TANRIM NASIL BİR ACI, KAÇINCI KEDER BU MARUZ BIRAKILDIĞIM!"
Jiwoo gülerek araya girdi "Oppa, abartmıyor musun sence biraz?"
"AH GÜZELİM, AH GÜZELİM NE ABARTMASINDAN BAHSEDİYORSUN! AYAKTA UYUTULMUŞUM, APTAL YERİNE KONMUŞUM, GÖZLERİME BAKA BAKA BİRBİRLERİNİ SEVMİŞLER DE BANA SÖYLEMEMİŞLER! AH YÜREĞİM!"
"Bence tam olarak düşündüğün gibi değil,"dedi Jiwoo yine gülerek.
"Hoşik gerçekten öyle değil, yemin ederim." dedi Jimin öne doğru atılarak bu yüzden örtü üstünden kaymıştı hemen toplayıp geri oturdu.
"Ayı! Mosmor etmişsin çocuğumu! Ah benim güzel Jimin'im tatlı, hassas bebeğim."
"Niye ben ayı oldum şimdi ya?"diye yakındı Jungkook "tek başıma yapmadım ortak çalışma bu."
"Bir de konuşuyor!" dedi Hoseok terliğini ayağıyla ona fırlatıp, terliğin arkası Jungkook'un göğsüne çarpıp 'şak' diye bir ses çıkardığında Jimin gülecek gibi olduysa da kendini tuttu.
Çok saçma bir an yaşıyorlardı.
"Ama ben haklıymışım, ben hissetmişim! Cidden gece gündüz ayırmıyorsun, adi tavşan!"
Jungkook terliği ona geri fırlattığında Hoseok ağzını şaşkınlıkla açıp kaşlarını çattı.
"Bir de terbiyesiz! Bir de terbiyesizlik!" şakaklarını ovup terliğini giydi tekrar "giyinip salona gelin." dedikten sonra kapıyı kapattı.
Jungkook tam nefes vererek alnını Jimin'in göğsüne yaslamıştı ki Hoseok aniden tekrar açtı kapıyı.
"Oynaşmayın!" diye kızdıktan sonra geri çıktı. Jimin Jungkook'un yüz ifadesine bakıp güldü, dudakları aralanmış bakışlarını yoğun bir kararsızlık kaplamıştı, hem şaşkın hem de biraz sinirli görünüyordu. Biraz da ürkmüştü tabii.
"Kalk hadi kalk."dedi Jimin gülerek, durum o kadar saçmaydı ki Jungkook'la çırılçıplak ve sarmaş dolaş bir halde Hoseok tarafından basıldığı için utanamıyordu bile.
"Tamam da bana neden ayı dedi ki?" dedi Jungkook dudak büzerek. Jimin kıkırdadı sadece.
Kalkıp yere attıkları kıyafetleri tekrar üzerlerine geçirip önde Jungkook arkasında Jimin pıtı pıtı adımlayarak salona geçtiler.
Hoseok tekli koltuğa oturmuş kollarını göğsünde kavuşturmuş bacağını sallayarak onları bekliyordu. Jiwoo onun hemen çaprazındaki koltuğa bağdaş kurarak oturmuş gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.
"Oturun,"dedi Hoseok karşısındaki koltuğu gösterip.
Ses çıkarmadan oturduklarında koltukta dikelip onları süzdü.
"Ne zamandır ayakta uyutuyorsunuz beni?"
"Hoseok seni neden ayakta uyutalım biz? Söyleyecektik za-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss n Run|Jikook
Fiksi PenggemarKaçamak bakışlar, sessiz iç çekişler eşliğinde incitmekten korkarak seviyordu onu. Bilmese de olurdu yanında kalıp ona gülümsemesi, onunla oyunlar oynaması, film ve dizi gecelerinde sadece ona zaman ayırması yeterliydi. Ara ara sarılsa yeterliydi, J...
