Kiss n Run|Jikook

7.Bölüm

Elleri Jimin'in yumuşacık teninde gezinirken Jimin'in güzel ellerini kendi vücudunda hissedebiliyordu. Dudaklarına değen sıcak soluğu içini çöl sıcağı gibi kavururken dudaklarını birleştirmek için hamle yaptı, bu hareketiyle Jimin kıkırdamış ve yüzünü çevirmişti.

"Şimdi değil Jungkook,"diye fısıldamıştı dudakları kulağına değerken "şimdi değil."

Jungkook nefes nefese uyandığında etrafına baktı, Jimin yanında değildi. Hava henüz tam anlamıyla aydınlanmamıştı, saati kontrol edip birkaç saniye soluklanmayı bekledi.

"Jungkook bu çok ayıp,"diye fısıldadı kendi kendine "böyle düşünmemelisin."

Komodininde duran bir bardak suyu tek dikişte içip arkasına yaslanarak sakinleşmeyi denedi ama bir işe yaramadı. Kasıkları sızlıyor günler önce Jimin'in temas ettiği her yer hâlâ karıncalanıyordu.

En sonunda soğuk suyla duş almaya karar verip banyoya girdi ama Jimin'in bakışları zihnini terk etmiyor, o sakinleşmeyi amaçlarken çok daha zor durumlaara sürüklenmesine sebep oluyordu.

Durum böyle olunca banyoda düşündüğünden daha uzun bir süre kalması gerekmişti.

Banyoya girdiğinde altıyı gösteren saat şimdi sekizi gösteriyordu. Jungkook televizyonun yanında duran dijital saate baktığında nefes verip boynuna astığı havluyla saçlarını kurutarak odasına döndü.

Giyinmeye üşendiği için sadece belinde bir havluyla duruyor oluşunu umursamadan kendini yatağına bıraktı. On birde okulda olması gerekiyordu, gitmeden Jimin ve Hoseok'u da uyandırmalı ve kahvaltı yaptıklarından emin olmalıydı, ikisi de uyumak için her dakikayı değerlendirmenin peşindeydi çünkü.

Jimin'in uyanmaya çalışırkenki tatlı yüzü gözlerinin önüne geldiğinde gülümsedi, dağınık saçları, yumuk yumuk gözleriyle çok tatlı oluyordu uyandığında. Zaten dolgun olan güzel dudakları uykudan dolayı iyice şişiyor ve öpülesi bir görüntü ortaya seriyordu.

Jungkook ne düşündüğünü fark edince hızla doğrulup kendini yavaşça tokatladı.

"Hayır Jungkook, hayır." diyerek kendine gelmeye çalıştı "olmaz,"

Sonra kalkıp giyindi, saçlarını kurutma gereği duymadan havlularını sepete atıp uyandırmak için Hoseok'un odasına gitti, üç denemeden sonra anca uyandırabildiği içindi.

Yatağın yanına gidip arkadaşını hafifçe dürttü "Hoseok, kalk." dedi ses tonuna dikkat ederek.

"Hm?" diye mırıldandı Hoseok.

"Uyan,"

"Uyandım."dedikten sonra tekrar uyumaya dönünce Jungkook hafifçe gülerek mutfağa gitti. Güzelce kahvaltı hazırlayıp kahve koydu, kendisi için sert bir kahve yaparken Hoseok ve Jiminin kahvelerine eklemek için şekerli süt hazırladı. Onların kahvelerini uyandıklarında dolduracaktı.

Tekrar Hoseok'un odasına gittiğinde Hoseok yastığıyla suratını kapatmıştı.

Jungkook yastığı çekip  burnunu tuttu uyanması için.

Hoseok Jungkook'un eline elinin tersiyle vurup yan dönerek uyumaya devam ettiğinde Jungkook güldü.

"Hoseok, uyan artık."

"Jungkook sabahları seni deli mi dürtüyor kardeşim? git başımdan."diye homurdandığında Jungkook biraz çekilip Hoseok'un poposuna sert bir şaplak attı.

Hoseok acıyla inleyerek poposunu tutup doğruldu.

"Tanrım ölüyorum galiba!"dedi yatakta yuvarlanırken.