"Taehyungie oppayla ne zaman tanışacağım ben?" diye sordu Jiwoo, abisinin koluna sarılmış başını da omzuna koymuş onunla beraber yürüyordu.
Hoseok kardeşine güldü.
Taehyung geçen gece öpüşmelerinden sonra babasının telefonu üzerine içeri giremeden gitmek zorunda kalmıştı. O günden beri de neredeyse sadece okula gidebiliyor hatta bazı derslerini aksatmak durumunda kalıyordu. Babası sahibi oldukları şirketin en büyük hissedarıydı, kendi hisselerini de Taehyung'a verip yönetimden tamamen çekilmek konusunda epeyce ısrarcı davranıyordu ve isteği doğrultusunda hareket edip Taehyung'a iş yüklemekten de kaçınmıyordu.
Taehyung bulduğu her boşlukta Hoseok'u aramayı veya en azından ona mesaj atmayı ihmal etmiyordu elbette ama onu çoktan özlemişti Hoseok.
"Sabah aradığında eğer akşam çok yorgun olmazsa bize gelmesini söyledim, yorgun olsa bile gelecektir. O zaman tanışırsınız." dedi Hoseok, ses tonundaki güven Jiwoo'yu gülümsetti.
"Siz birbirinize ilanı aşk edeli daha bir hafta oldu, nasıl bu kadar eminsin?"
"İki yıldır tanıyorum onu, ne zaman çağırsam geldi. Uykusu varsa bile gelip bizde uyurdu, sadece orada durmak için olsa bile beni hiç reddetmedi, bu yüzden eminim, akşam işi biter bitmez gelecek."
"Oppa, nasıl oldu da ağzından duyana kadar anlamadın seni sevdiğini? Camdan sizi izlerken gördüm, sana bakarken gözleri ışıl ışıldı sanki sen güneş olmuştun ve ışığın onun gözlerinden yansıyordu."
Hoseok güldü "Duygularını ve düşüncelerini o istemediği sürece anlamak pek kolay değildir, sadece göstermek isterse veya o an için kendini serbest bıraktıysa görebilirsin. Bazen görsen de anlayamazsın hatta, görüp görebileceğin en kontrollü insandır." sessizce iç çekti "daha dönemin başında eşyalarımı toplayıp eve gelmemdeki en büyük sebep oydu ya zaten."
Jiwoo abisine baktı, "hatırlıyorum kafayı yiyecek gibiydin ama o buna nasıl sebep oldu ki?"
"Ondan hoşlandığımı yeni yeni fark ediyordum ve o bir gün benden kaçıyormuş gibi davranırken ertesi gün çok yakın davranıyordu. Bazen senin gördüğün gibi bakıyordu bana, yüzünde mimik oynamasa bile bakışlarından içim ısınıyordu bazense yüzünde kocaman bir gülümseme olsa da gözleri çok sönük oluyordu, bir oyuncağın camdan gözleri gibi..."
"Ne demek istediğini anlıyorum sanırım," diye mırıldandı Jiwoo "ona kapıyı açtığımda bana da öyle bakmıştı."
Güldü "Hakkında ne düşündüğünü bilme diye işte, Taehyung hayatımda tanıdığım en kontrollü insandır."
"Oppa biraz daha anlat."
"Niye? Sen de mi ona aşık oldun yoksa?" diye sordu Hoseok dehşetle Jiwoo güldü.
"Hayır tabii, tamam gerçekten muazzam bir görünümü var ama bana göre değil." Abisine baktı "Sadece ilk defa birinden bu kadar hevesle bahsediyorsun, merak ettim."
"Ah, rahatladım."diye mırıldandı Hoseok, her an olayları dramatize etmeye hazırdı.
"Sert görünse de çok sevecendir, söz konusu değer verdiği insanlarsa kolay sinirlenir biraz kavgacıdır ama öfkesine yenik düşüp mantıksız davranışlarda bulunmaz kolay kolay, hiçbir şey yapmasa da sana değer verdiğini hissettirebilir, korumacıdır, her sıkıntı da yanımızda gördüğümüz ilk kişidir Taehyung, ilk o anlar bir sorun olduğunu. Çok dikkatlidir, insanları kırmaktan kaçınır, ailesine çok değer verir, çocuklara aşıktır."
" Eğer bir yere geç kaldıysa sebebi kesinlikle sokakta oynayan çocuklara katılmasıdır, onu bazen bir ara sokakta küçük oğlanlarla futbol oynarken bazense küçük bir kızla ip atlarken görebilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss n Run|Jikook
FanficKaçamak bakışlar, sessiz iç çekişler eşliğinde incitmekten korkarak seviyordu onu. Bilmese de olurdu yanında kalıp ona gülümsemesi, onunla oyunlar oynaması, film ve dizi gecelerinde sadece ona zaman ayırması yeterliydi. Ara ara sarılsa yeterliydi, J...