1. Bölüm

2.4K 195 107
                                    

Alarm sesini duyduğu gibi kapatabilmek için telefonunu elinde tutuyordu, tam olarak uykuda sayılmazdı ama uyanık olmadığı da kesindi.

Bu sabahın dördüncü alarmını da daha tam anlamıyla çalmadan kapattıktan sonra yüzünü battaniyenin altına sakladı. Hiç kalkası yoktu, ayrıca o çatlak profesörü  görmek de pek iç açıcı gelmiyordu ona. Uyumaya devam etmeliydi.

Öyle de yapacaktı, eğer onun yumuşacık sesi uykusuyla arasına girmeseydi, kesinlikle uyuyacaktı.

"Jiminie,"diye seslendi Jungkook, her pazartesi sabahı olduğu gibi boş günü olmasına rağmen onu uyandırmak için uyanmıştı.

Jimin içinin eridiğini hissedebiliyordu. Yüz üstü dönüp yüzünü yastığa gömdü, bu kadar düşünceli olması kalbine iyi gelmiyordu.

Jungkook onun yine yatağa gömlümesine kıkırdayarak yanına gidip yüzünü açtı yavaşça.

"Jiminie, uyanman gerekiyor." dedi yine aynı ses tonuyla.

"Bence bugün hastayım."dedi Jimin, sesi boğuk çıkıyordu.

Jungkook gülerek elini alnına koyup ateşine baktı, zaten hasta olmadığını biliyordu ama kontrol etmeden göndermek istemedi.

"Ateşin yok, terli değilsin hasta olmadığına eminim kalk hadi." alnında duran elini saçlarına kaydırıp güzelce sevdi saçlarını.

Hep böyleydi, ona bir bebek gibi iyi bakar, sabahları ürkütmeden sadece biraz ilgi vererek uyanmasını sağlardı.

"O adamı görmek istemiyorum, her soru sorduğumda kızacak bir şey buluyor."dedi Jimin otururken.

Jungkook gülerek burnuna dokundu.

"Sana pankek yaptım ayrıca çilek ve muz da doğradım, bence seni rahatsız eden şeyleri gözardı edip keyifle kahvaltı yapmalısın." 

Onun aşık olduğu Jungkook buydu, bütün gün uyuyabilecekken sırf onun için kalkıp kötü geçecek bir günü güzelleştiriyordu.

"Kahve de yaptın mı?" diye sordu ışıldayan gözlerle ona bakıp.

"Yaptım tabii,"dedi Jungkook Jimin'in yanaklarını sıkarak "yüzünü yıka gel," sonra Jimin'in saçlarını karıştırıp çıktı odadan, mutfağa geçtiğinde kalan dağınıklığı da topladı.

Çok geçmeden Jimin de geldiğinde beraber kahvaltı yaptılar.

Jimin Jungkook'un onun için yaptığı lezzetli pankekleri yerken içindeki tepinerek ağlama isteğini bastırmaya çalışıyordu.

Jungkook çikolata sürdüğü bir pankeke çilek ve muz koyup üzerini başka bir pankekle kapatıp Jimin'in tabağına bıraktı, çocukluklarından beri böyleydi zaten, Jungkook'un tavırları ve ona davranış şekli hep böyleydi, onunla her zaman en iyi şekilde ilgilenmişti ama  Jungkook'a karşı hissettikleri yüzünden Jimin kendini kötü hissetmeden edemiyordu, ondan aynı karşılığı alamazdı ki, o Jungkook için kardeşi gibi bir şeydi.

Yine de kocaman bir gülümsemeyle Jungkook'a bakıp ona öpücük attı, ne kadar kötü hissederse hissetsin ona normalden farklı davranamazdı, buna hakkı yoktu.

Jungkook da ona aynı şekilde karşılık verdiğinde, yemeğine döndü Jimin. Jungkook'un tabağına bıraktığı pankekleri de bitirdikten sonra tabağını ve fincanını alıp kalktı.

"Ben toplarım minnie, sen git giyin." dedi Jungkook da kalkıp çekmecelerden birinden ıslak medil çıkardı sonra da.

"Ama dur, koca bebek yine  her yerine çikolata bulaştırmışsın."dedi hafifçe gülerek.

Kiss n Run|JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin