Münhasır bir kimse ya da bir şey için ayrılmış olan demek. Hissediyorum ki o da benim için ayrılmıştı her şey bir rüya gibi umarım bu rüya'dan hiç uyanmam
Elim gram buraya yazmaya gitmiyor son zamanlarda ve bu bölümü bile ağlaya ağlaya yazarak tamamladım. Bölüme herhangi bir şarkı koymak istemiyorum. Sadece dans ettikleri şarkı olsun burada...
Dans ettikleri kısımları fazla takmayın hepsini ben kendi kafamdan koreografisini çıkardım. Bunlar Hatay'da neden Hint şarkısı ile dans ediyorlar demeyin, insanların istekleri ve zevkleri kendine ait. Biraz farklılık olur hem :)
Okuyanlara bu dönemde moral olması dileğiyle....
3. Bölüm (Küçük bir dans meselesi)
İyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerimi büyülterek Esra'ya baktım. Benim dansı bildiğimi nereden biliyordu ki?
Akın Savcı nefesini vererek bana döndü. Sol elini göğsüne koyup sağ elini de bana uzattı. "Bu dansı bana lütfeder misin külkedisi?"
Külkedisi mi?
"Ben bilemedim ki şimdi?" Masadakilere baktım. Herkes benim vereceğim cevabı bekliyordu. Esra kabul etmem için sırtımı dürtüp duruyordu. Akın Savcının uzatmış olduğu eli tuttum. İkimizde ağır bir şekilde ayağa kalktık.
Sesi yükselen müzik ile duraksadım. Bu şarkı neden burada çalıyordu?
"Mihriban nedensiz bir şekilde bu şarkıyı çok sever, bana düğünümde ben bu şarkı ile dans edeceğim demişti. Provasını da ilk başlarda benimle yapmıştı."
Anladım dercesine başımı sallayıp sahnenin ortasında iken etrafa bakındım. Bize doğru ilerleyen beyaz elbiseli bir kadın ve smokin giymiş bir adam vardı. Kız adeta peri kızı gibiydi. Çok güzeldi.
Kız bize doğru göz kırpıp eşinin elini bırakarak uzaklaştı. Aynı zamanda bende aynısını yaparak Akın Savcı'nın elini bırakıp birkaç adım uzağında gittim. Sözler başladığı an gülümseyerek etrafında iki tur döndüm.
Seninle benim, benimle senin çok çetin bir aşk hikayemiz var...
Birkaç sözle anlatılamaz.
Elimi yüz hizama getirip bir nesneye uzanıyormuş gibi yapıp göğsüme doğru çektim. Bu dansların olmazsa olmaz hareketliydi zaten. Akın Savcı kendinden emin adımlarla yürüyüp arkama geçti. Sırtımı göğsüne yasladım. Karnıma sardığı eline uzanıp kendimi döndürerek ondan uzaklaştım. Akın Savcı hızı alamayıp elimi sımsıkı tutup iki kere döndürüp beni tekrar kendine çekti.
