10. Bölüm (Kavuşmalar)
Bölüm şarkısı; Yüksek Sadakat - Kafile
Yks belasını atlattığıma göre ay parçanız sahalara geri döndü diyebiliriz, iyi okumalar aşklarım
...Bedenimde hissettiğim ağrılar yüzünden mırıldanmaya başladım. Yaşadığımın bilincine vardığımda yavaşça gözlerimi araladım bembeyaz tavana baktım gözlerim tavanda damga basılmış gibi duran ayakkabı izine daldığında kendi kendime söylenmeye başladım. "Hay ben böyle şansı sikeyim ölmeyi de mi beceremedik" bir şeyi de becer be kızım ne yaşayabiliyorsun ne de ölebiliyorsun.
"Ne o Külkedisi beni bırakıp gidecek miydin?" Hayır Ilgın Akın şuan yanında değil sen öyle olmasını istediğin için sesini duyuyorsun. Akın seni kurtarmaz bu zamana kadar kurtarmadı üçüncü hafta da mı kurtaracaktı.
Geri zekalı etrafına bir bak belki yanı başında duruyor herif
İçime bir gelen dürtü ile sol tarafıma döndüm. Akın gerçekten buradaydı ve hem de elimi tutuyordu. Gözlerim dolduğunda gerçekten içime bir rahatlama gelmişti kurtulmuştum. Sözünü tutarak beni kurtarmıştı.
"Akın" adını mırıldandığımda değişen bakışları ile saçlarımı düzeltti. Akın yapma şöyle şeyler gerçekten içim gidiyor kaç günlerdir beklediğim tek şey buydu ve oturur ağlardım. "Söyle güzel bebeğim"
"Kurtuldum, sen kurtardın beni" bir anda hüzünlü şekilde bana baktı ama gerçekten bu çok kısa sürdü başka bir sorun olduğuna emindim ama soramadım. "Evet bebeğim kurtuldun"
"Neden bu kadar geç kurtardın ki?" gözlerinin dolduğunu fark ettim. Yanlış bir şey mi söylemiştim, elini elimden çekerek oturduğu yerden kalktı. Sıkıntılı bir şekilde nefes vererek camın önüne geçerek dışarıyı izlemeye başladı.
Sorumu hiç duymamış gibi dışarıyı izlemesi gerçekten sinirimi bozmuştu, hayır geçerli bir bahanen varsa söyle anlayışla karşılarım ama sen böyle davranırsan ben farklı düşünür ve kendi isteği ile bilerek gelmedi diye düşünür. Saçlarımın boynumu kaşındırıyordu sol elimi zorla kaldırarak boynuma getirdim göğsüme uzanan saçları kenara çektim ama başımı kaldıracak halim olmadığı için ensemin kaşınmasından geberiyordum.
Akın Savcı Bey'in sonunda dikkatini çekmiş olacağım ki bana doğru döndü. "Saçlarını toplamamı ister misin?" onun yaptığının aynısını yaparak dediğini duymamış gibi sağ tarafıma döndüm.
"Ilgın özür dilerim anlatmayı istiyorum ama önce bir kabullensem her türlü duyacaksın zaten" dayanamayarak yüzüne baktım. O güzel gülüşü ile yüzüme bakınca mideme tatlı kramplar girdiğini hissettim. Kollarımın altından tutarak beni yatakta oturur vaziyete getirdi dik durabildiğimden emin olduktan sonra sağ tarafıma doğru ilerledi. Arka tarafımda duran boşluğa oturup bütün saçlarımı arkamda toplayarak örmeye başladı. Örmesi gerçekten de beklediğim bir şey değildi göğsümün dört parmak aşağısına gelen saçlarımı örüp ucuna bileğinden çıkarttığı tokayı sımsıkı bir şekilde bağladı.
"Saçların çok güzel" ciddi mi diye yavaşça dönerek ona baktım baya da ciddi duruyordu. "Akın saçlarım aşırı cansız ve haliyle yağlı bunun farkındasın değil mi?"
Ben kendi saçım yağlanırsa bile direk ellemeden sıcak suya vuruyordum ama Akın bunu umursamadan direkt saçlarımı örmüştü.
"Olsun saçların böyle de çok güzel" perçemlerimi parmakları okşayarak kulağımın arkasına sıkıştırdı ve alnıma hissedilmeyecek bir öpücük bıraktı. "Sen biraz dinlen güzelim sen kendini iyi hissettiğin zaman ifadeni almaya gelecekler"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Münhasır
ChickLitMünhasır bir kimse ya da bir şey için ayrılmış olan demek. Hissediyorum ki o da benim için ayrılmıştı her şey bir rüya gibi umarım bu rüya'dan hiç uyanmam