1.Bölüm

1.7K 122 4
                                    

Medya : Asel Erva Sıraç

Evet arkadaşlar yeni kurgumun ilk bölümüyle gelmiş bulunmaktayım. Umarım seveceğiniz bir kurgu olur. Bölümü okuduktan sonra düşüncelerinizi yazarak benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

Bölümü oylamayı unutmayın.🌟🌟🌟

Keyifli okumalar 🖤

İnsanların dışarıdan göründüklerinden çok daha farklı olduğunu anlamam fazlasıyla zamanımı almıştı. Tıpkı üstü başı yırtık bir insandan zarar gelmezken her şeyi yerli yerinde olan üzeri fazlasıyla mükemmel olan kişinin içinde olan kötülük gibi.

Bunu çoğu zaman kendi deneyimimle ya da girdiğim birçok operasyonda her gün bir kez daha anladım. Keşke dünya bu kadar kirli olmasaydı keşke her gülen iki dakika sonra hıçkıra hıçkıra ağlamasaydı.

Ama babamın da söylediği gibi hiçbir keşke olanları değiştirmiyordu.

"Başkomiserim emriniz nedir?" Kemal'in sözleriyle bakışlarımı depodan çekmeyerek"Bekleyin daha zamanı var. Alıcılar daha gelmedi."dedim

Kemal beni onaylayarak,"Emredersiniz Başkomiserim."dedi

Şuan arabada bir uyuşturucu çetesinin malları depoya getirdiği yerin fazlasıyla ilerisinde görünmeyecek bir şekilde gizlenmiştik. Birazdan alıcılar gelecekti o zaman toptan bir temizlik yapmış olacaktık.

Aslında ne kadar çabuk olursa o kadar iyiydi. Çünkü bir an önce bunları içeri tıkıp binlerce gence yaşattıklarını onlara kat be kat ödetmek istiyordum. Özellikle dün bir gencin sokak ortasında uyuşturucudan yoksun bir şekilde can verdiğini görmüşken bunu şuan daha da çok istiyordum

"Başkomiserim aklınız hâlâ dün ölen çocukta mı?" Kemal'in sorusunu duysam da bir cevap vermedim. Şuan bu konuyu konuşmak istemiyordum.

Kemal de cevap vermediğimi anlayınca daha fazla ısrar etmemişti.

Bakışlarımı deponun kapısında olsa da hâlâ bir hareketlilik yoktu. Bu şerefsizlerin bu kadar suç işlemesi yetmiyor gibi birde onları böyle kapıda beklemek acayip sinirimi bozuyordu.

"Başkomiserim bugün yeni Savcı geliyor. Operasyondan sonra yanına uğrayacak mısınız?"

Bu çocuğun görevlerde çenesi daha da düşüyordu ve şuan hiç konuşacak bir modda değildim

Ve evet bir de bu eksikti. Diğer Savcı demeye bir şahit şerefsiz mesleğinde usulsüzlük yaptığı için görevden alınmıştı. Ve bu usulsüzlüğü ise bizzat ben ortaya çıkarmıştım. Şerefsiz bir de utanmadan onu açık etmeyeyim diye rüşvet bile teklif etmişti. Hâlâ düşündükçe sinirlerim tepeme çıkıyor. Böylesine kutsal bir mesleği böylesine karalaması ondan çok benim zoruma gitmişti.

Kafamı sallayarak,"Evet yani üstüm olduğu için mecbur uğrayacağım. Umarım bu da o şerefsiz gibi çıkmaz."dedim

Kimseye güvenmeyecek kadar kötülük görmüştüm.

"Sanmıyorum ben daha önceden adını duymuştum baya tanınan ve saygı görülen bir savcı. Girdiği operasyonlar olsun aldığı davalar olsun hiçbirinde tek bir sorun yaşamadan başarılı oluyormuş. İsmen tanıyorum ama daha yüz yüze görmedim."dedi

"Adı neydi?"dedim

"Acar yani, Savcı Acar Demirkan."dedi

Kafamı sallayarak,"İyi umarım dediğin gibidir."dedim ve tekrar bakışlarımı depoya çevirdiğimde sonunda hareketlilik başlamıştı.

Hızla elime telsizi alarak,"kırk üç elliden, elli üç elli olay yerinde hareketlilik başladı emir verdiğim anda operasyon başlıyor."deyip telsizi geri bıraktım.

MAHZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin