Bölüm şarkısı sting desert rose . İlk şarkıyı bu yapacağım dediğim için bu olsun istedim. Sonraki şarkılar sizlere daha anlamlı gelecektir. :)İki yıl önce
Birkac metre uzaklığımda bulunan ana yolun kenarında bir ambulans duruyordu. Cesetleri birer birer icine tasidilar. Ceset torbalarının içinde kim vardi ki? Sadece insanlar mı ? Yoksa içinde ışığım da
mı vardi?Üzerimdeki battaniye ile uzun bir süre denizin ötesine baktım. Başımdan akan kan kurumuş, bedenimi bi ürperti kaplamıştı. Büyük bir vinç denizin içinden babamın aracını çıkarırken bir kadın da beni ambulansa bindirdi. Ağzımı açıp neler olduğunu sormayı ne de çok istiyordum. Ama sözcükler bana harammış gibi ses tellerimin titremesine izin veremiyordu. Ceset torbalarındakiler kesinlikle babam ve kardeşim değildi. Hayır onlar olamazdı. Kardeşim ile beni ölüm ayırabilir derken hayat bu kadar ciddi miydi? Hayır Allah'ım lütfen onlar olmasın.
Hastane kapısının önünde o tanıdık sıcacık kollar karşıladı beni. Annemin kolları. Bedenimi battaniyeden daha çok ısıtmaya yetmişti. Hâlâ şoktaydım ve çıkmam uzun sürecek gibiydi. Beni bir odaya aldılar ve başıma birçok doktor toplandı. Gitsinler demeyi o kadar çok istiyordum ki... Ama onlar beni bir çok makineye soktular , çıkardılar ve kesilen yerlerime dikişler attılar. Bir de annemle saatlerce konuştular.
Annem ağlayarak yanıma geldi. Onu böyle görmek daha da çok canımı yakiyordu. Onun tersine benim gözlerim kupkuruydu . Aglayamıyordum bile. Denizin tuzu yüzündendir dedim.
"Tatlım, biliyorum kendini iyi hissetmiyorsun. Senden yapmanı istediğimiz şey eminim ki seni daha çok yıpratacak. İstersen kendini toplayıp sonra yap. Ama bunu ne kadar erken yaparsan o kadar iyi olacağını söylediler. Cesetleri teşhis etmeni istiyorlar . Babanı ben de tanırım ama kardeşini sen taniyabilirsin. Annesi hala gelmedi. Evet daha önce onu hiç görmemiştin ama taniyabilirsin diye düşünüyorum. "
Bunu yapabilirdim. Yapmalıydım da. Babam güçlü bir kız olmamı isterdi isterdi herhalde. Annemin koluna girdim ve sol kolumdaki serumun damarlarımdan içeri girmesine izin verdim. Morg kapısının önünde çalışanlar ve bir polis memuru vardı. Anneme burda kalmasını işaret ettim. Oldukça yıkılmıştı. Ama ona bunu yapamazdım. Evet henüz bunu tek başıma yapabilecek kadar güçlüydüm.
Morga doğru adımlarımı atınca içerideki iki cesedi farkettim. Biri oldukça küçüktü. Tıpkı kardeşim gibi . Yoo hayır hayır Pelin sakin ol diyerek bunların onlar olmadığını kendi kendime tekrarlıyordum. Morgun soğukluğu ise sakin olmama iyice engel oluyordu. Adımlarımı yavaş ama emince atarak bezlerden birini serumun olmadığı kolumla açtım. Babam... Bembeyaz yüzüyle bana bakıyor. Sonra diğeri...Aman Allah'ım tanıyamıyordum bile kardeşime ne olmuştu böyle .
" Hayır "diye bağırmamla hıçkırıklarımı göğüs kafesimden serbest bırakmam bir oldu. Yere tam oturmadan önce annem koluma girip yere sertçe düşmemi önledi.
"Onlar mı Pelin? " diye sorduğunda cevap vermek için sadece başımı sallayabilmiştim.
"Oradaki babam ama kardeşimi tanıyamıyorum bile. " İşte kazadan sonraki suskunluğumu bozmuştum. Hıçkırıklarımı koridorlarda yankılandırarak beni bir odaya aldılar. Bir iğne ile tekrardan uykuya daldırdılar. Rüya değildi gördüklerim. Tıpkı gerçek gibi kabustu her biri.Gözlerimi açıp kafamdan aşağı süzülen ışığa baktım. İçimdeki ışık sönmüştü artık. Ne olacaktı peki şimdi? Bir gün önce her şey bu kadar yolundayken şimdi nasıl da rayından çıkmıştı. Hayat işte tam olarak da buydu.
Odada benden başka birkaç sinek vardı. Kapı aralık bir şekildeydi ve hastane duvarları arasında gezinen insanları görebiliyordum. Sonra bir kadın geçti. Kısa sarımsı saçları vardı. Ve bana bir farklı bakmıştı. Sanki aramızda başka bir bağ varmış gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeneratör
Fiksi UmumBazı insanlar karanlıktan çok korkar. Işıklar sönünce birinin onlar için ışıkları ya tekrardan yakması ya da elektriği tekrardan getirmesi lazım....Işığını kaybetmiş bir kızın hikayesi...