Delay

163 27 11
                                    

Eğitimle geçen günlerim parlak bir ışık şeridi gibi önümden geçip gidiyordu.

Ardında bana öğretilerini bırakıyorlardı...

Ama her ne kadar zevk aldığımı kabul etsem de zorlanıyordum.

Ancak bazı şeyleri anlamaya başlıyordum...

Geyşalık, aslında hizmet işiydi. 

Ve Tsunade-sama benden bir hizmetçi olmamı istiyordu ama hizmetçi olmak benim hakkım olanı almamı nasıl sağlayacaktı ki?

Üstelik benim hakkım olan şey neydi?

Kafamda bu ve buna benzer sorular dönse de bir yerden sonra özellikle eğitimdeyken düşünmeyi bırakmıştım.

Yoksa odaklanamıyordum.

Eğitimlerin oldukça katı olması Tsunade-sama'nın tek öğrencisi olmam ve dikkatimin bir dakika bile dağılması sonucunda aldığım ağır cezalar düşünmemi engelliyordu.

Haftanın 5 günü boyunca ders alıyordum.

İlk gün, Japon kültürü ve tarihi, kanji yazımı gibi daha çok teknik derslere odaklanmam isteniyordu.

Hocam daha önce hiç görmediğim keskin kırmızı gözlü uzun siyah saçlı bir kadındı.

Kendisine 'Kurenai sensei' olarak seslenmemi istemişti.

Kötü biri değildi ama kesinlikle gözümün yaşına bakmıyordu diyebilirdim.

Yazı yazmakta çocukluğumdan beri yetenekli değildim, okuma, yazmam vardı ama köyde yaşadığımız için sınırlı düzeydeydi.

Bu sebeple oldukça eksiktim ve Kurenai sensei bunu telafi edebilmek için bana ders sonu hep ödev veriyordu.

Şikayetçi değildim.

Ama ödevleri gece yarılarına kadar yetiştirmek için harcadığım süre uykumdan çalınıyordu...

Diğer günler sırasıyla, dans dersleri, görgü kuralları ve çalgı dersleri alıyordum.

Hafta sonu ise Tsunade-sama diğer kızların nasıl hazırlandıklarını incelemem için beni onların odalarına götürüyordu.

İno ve birkaç kız bundan oldukça rahatsız olsa da Tsunade-sama hep beni getirdiği için seslerini çıkaramıyorlardı.

Benim pek umurumda değildi gerçi...

Çünkü onların hazırlanmalarını izlemek çok daha güzel ve değerliydi.

Yüzlerine sürdükleri beyaz boya ve makyajları, saçlarının en ince detayına daha yapılışı ve en sonunda giydikleri enselerinin bir kısmını açık bırakan mükemmel kimonoları ile yüksek platformlu ayakkabıları...

Onların yanına gittiğim her seferinde gözlemlediklerimi odama dönünce not alıyordum çünkü Tsunade-sama beni düzenli olarak sınav yapıyordu.

Bu süreçte tabii hala ev işlerine yardımcı oluyordum ancak Tsunade-sama bana daha fazla sorumluluk veriyordu.

Ve böylece günlerim geçip gidiyordu...

Tsunade-sama'nın masasına yeni demlenmiş çayı bıraktım ve tepsiyi kollarımın arasına sıkıştırıp selam vermek için eğildim.

"Bekle, Sakura."

Başımı kaldırdım ve gözlerine baktım.

Oturmamı işaret etti.

Üzerimdeki basit elbiseyi düzelttim ve sedirin üstüne oturdum.

Goddess Of Liberty🗝️/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin