FINALE...

82 11 4
                                    

Kralın aniden ayaklanması ile içimdeki korkunun yavaş yavaş büyüdüğünü hissetmeye başladım.

Sasuke bana dikkatle baktıktan sonra krala döndü.

"Efendim, buradan gitmelisiniz."

Kral başını olumsuzca salladı.

"Hayır."

Ardından bana döndü.

Bakışlarındaki korku elle tutabileceğim kadar gerçekti...

"Sakura'yı al ve buradan gidin, Sasuke."

Sasuke benden izin istercesine bana baktı ama ona ifadesizlik maskemle bir cevap veremedim.

Şaşkınlıkla sarmalanmış korkum yüzüme yansıyordu.

Kral bileğimden tuttu ve beni Sasuke'ye itti.

Sasuke, krala son bir kez daha baktı ve beni bileğimden tuttuğu gibi odadan dışarı çıkardı.

Odadan çıktığımız anda manzara daha da netleşmiş gibiydi.

Her taraf kaos içinde sürüklenirken insanların çığlıkları, oradan oraya koşan askerlerin çabalarını boşa çıkarıyor gibiydi.

Sasuke'nin koşu ritmine ayak uydurmaya çalışarak onu takip etmeye çalışıyordum ama etrafta bu kadar çok şey olurken zorlanmamak elde değildi.

Bileğimi tutuşu daha da kuvvetlenince bir köşeyi döndük.

"Sasuke...Nereye gidiyoruz?"

Kesik kesik çıkan sesimi duymuş muydu emin değildim.

Daha önce doğru düzgün koşmadığım için bedenim oldukça aksıyordu.

Sasuke beni bir labirentin içine çektiğinde bir ses daha duyduk.

Saray resmen sallanırken bacaklarım pes etti.

"Sarayın altındaki tünellere gitmemiz lazım prenses, seni orada kimse bulamaz..."

Duvara tutunup ona baktım.

Kalbim ağzımda delirmişçesine atıyordu.

"Neden kaçıyoruz? Kim bunlar..?"

Sasuke ileriye doğru baktı.

Az önceki kalabalıktan uzaklaşmış olmalıydık, sarayın daha önce hiç görmediğim bir kısmındaydık.

"Amerika, bize savaş açtı, Sakura... Saldırıyorlar..."

Elini bana uzattı.

Duvardan destek alıp doğruldum.

O tünellere girsek bile bizi ne kadar süre saklayabilirdi ki..?

Peki krala ne olacaktı?

Ve diğer saray mensuplarına...

Şakağıma bir ağrı saplanınca yüzümü buruşturdum ama yine de Sasuke'nin elini tutup beni çekmesine izin verdim.

O sırada tekrardan bir patlama oldu...

Ama bu patlama diğerlerine kıyasla daha hafif gibiydi yine de Sasuke bir anlığına duraksadı.

Bana baktı ve gözlerinde gördüklerim artık her şeyin bittiğini söylüyordu.

B-bu...

Ne olduğunu anlamamıştım.

Sasuke beni bileğimden yakaladığı gibi kendine çekti ve yüzümü göğsüne gömdü.

"S-sasuke?"

"Demek...Demek gizli silahları buydu..."

Panikledim ve tutuşundan kurtulmaya çalıştım.

"Ne-ne demek bu..?"

Başımı kaldırıp ona baktım.

Ama bakışları ileriye kitlenmişti.

Koridorda hiç kimse yoktu, sesler kulaklarımızda çınlayan bir uğultuydu.

"Artık tünellere girsek bile hiçbir şey ifade etmeyecek."

Bana baktı.

"Her şey bitti..."

Gözlerim korkuyla açıldığında yan tarafımızdaki pencereden gelen bir ışık ikimizin yüzünü aydınlatmaya başladı.

Işık hiç korkutucu değildi.

Hatta içten içe sıcaktı bile...

Ama oraya bakamadım.

Bakmaya korkuyordum.

Sadece Sasuke'ye kitlenmişti gözlerim...

Oda sadece bana bakıyordu, gözlerinde yaşayamadığımız her şey için içini tüketmiş olan o umutsuz ışık vardı.

Ve derin bir kabullenme...

Işığın şiddeti daha da arttı.

Ve üzerimize düşüp ikimizi de hezimete uğrayıp kaplarken hissedebildiğim tek şey dudaklarımdaki ufak bir baskıydı.

Hiç o kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum.

Ya da acı çekmediğimi...

*****************

İşte o gün gördükleri o inanılmaz patlama ve ışık gösterisi kocaman bir ulusu yok etti.

Hayallerini söndürdü, umutlarını bitirdi ve tekrar dirilmelerini yıllarca önledi.

Japonya'nın can damarına atılan sadece bir nükleer bomba değildi.

İki aşığın kavuşmasını engelleyen siyasi bir oyundu.

Çünkü, kral ülkesini yönetememiş, doğru kararlar alamamıştı.

Ve bedelini herkes ödemişti.

İçten içe tüm geyşaları azat etme, onlara özgürlüklerini verme hedefi olan genç prenses bile...

Tüm kadınların umudunu da yanında götürerek ölmüş ve tarihte 'eğer kraliçe olsaydı, kim bilir neler yapardı.' düşünceleriyle beraber yitip gitmişti.

Aşığı ise ardında götürdüğü bir sır ile gitmişti.

O kırmızı gözlerin, öldürme hırsının nedenini kimse bilememişti.

****************

Evet...

İyisiyle, kötüsüyle bir kitabın daha sonunu getirmiş buluyorum.

Goddess Of Liberty farklı bir işleyiş yakalamaya çalıştığım Sasusaku kitaplarında benim için güzel bir deneyim oldu.

Kitapta 'bir geyşanın anıları' adlı filmden esinlendim, eğer izlemek isterseniz netflixde bildiğim kadarıyla var.

Şu anda yayında olan kitaplarım dışında hazırladığım 3 kitap daha var, ileride yeni hikayeler ve kurgularda görüşürüz.

Kendinize iyi bakın ve Sasusaku ile kalın...

Goddess Of Liberty🗝️/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin