Acquiesce

162 25 6
                                    

Ne diyeceğimi bilemedim.

Sadece yüzüne bakmakla yetindim.

Çünkü korkuyordum...

Bu zamana kadar çok iyi bir hayatım olmadığını kabul etmeliydim ama en azından mutluydum.

Annem ve babam hep benimleydi.

Sonrasında karşılaşacağım bu durum için hazırlıklı olmasam da babamın beni güvenilir ellere emanet ettiğine içtenlikle inanmıştım.

Yoksa başka tutunacak dalım yoktu.

Ayağa kalktım ve İno karşımda dizleri üstünde öylece ağlarken sadece ona baktım.

Ardından odadan çıktım.

*******************

Koridoru aydınlatmak için kullandığımız kandiller odamın sürgülü kapısı içerisinden gözkapaklarıma sızdı ve beni uyandırdı.

Yer yatağında doğruldum ve boş boş karşımdaki duvara baktım.

Ne yapmalıydım?

İnoyla sonumun aynı olmasına izin veremezdim.

Buradan kaçsam bile gidecek yerim yoktu.

Aileme dönmek istesem bile bu imkansızdı çünkü köyümüz büyük ihtimalle bir fabrikanın sömürgesi altındaydı.

Sıkıntıyla ofladım.

Tsunade-sama ile konuşmaktan başka şansım yok gibi görünüyordu.

Yoksa içimdeki şüphe tohumları gittikçe büyüyecek ve beni saracaktı.

Titreyen ellerimle yorganı üstümden kaldırdım ve kapıyı açıp koridora adım attım.

Tsunade-sama'nın odasına girerken aklımdan bin bir türlü şey geçiyordu.

Odasının önüne geldiğinde mumla aydınlandığını fark ettim ve birkaç derin nefes alıp kendimi sakinleştirdim.

"Tsunade-sama? Gelebilir miyim?"

Birkaç kağıt hışırtısı duydum.

"Gel."

Sürgülü kapıyı yavaşça itekledim ve gözlerimi onunkilerle buluşturdum.

"Konuşmak istediğim bir şey var efendim."

Tsunade-sama şaşırmış olsa da hiç belli etmedi ve açık saçlarını sağ omzuna toplayarak beni içeriye davet etti.

Girdim ve karşısına oturdum.

Lafı dolandırmaya gerek yoktu.

"İno'nun mizuage töreni yaptığı doğru mu?"

Tsunade-sama'nın yüzünde mimik oynamadı.

Kahve gözlerinden geçen hiçbir duyguyu okuyamadım ancak paniklemedim.

"Bunu İno mu söyledi?"

Başımla onayladım ve nedensizce nefesimi tuttum.

Tsunade-sama dikkatlice bana baktı.

"Senin için öyle bir tören olmayacak, Sakura."

Beni rahatlatmak için söylediği belliydi.

Bu beni daha da sinirlendirdi.

"Nedenini sorsam büyük ihtimalle yine şifreli konuşacaksınız ama...Buradaki her geyşa neden istemediği birlikteliklere para almak uğruna zorlanıyor...B-bu...Doğru değil..."

Tsunade-sama'nın gözlerinden belli belirsiz bir duygu geçti.

Sadece bir anlıktı.

"Kaideler ve usuller böyle. Bunu ne sen, ne de ben değiştirebiliriz."

Kaşlarımı çattım.

İtiraz etsem bile sonuç değişmeyecekti.

"Bu doğru değil...Hiçbir kız bedenini bu şekilde satamaz..."

Tsunade-sama sadece bana bakmakla yetindi.

Sinirlensem de boştu.

"Peki ben mizuageye katılmayacağım...O zaman neden Geyşa oluyorum ki, burada ömrümün sonuna kadar yaşayıp gidebilirim. Neden beni böyle bir bataklığın içine sürüyorsunuz?"

****************

Ardı ardına kan göletine düşen bedenler geriye sadece karanlık bıraktı.

Keskin bir katananın sesi havayı tiz bir fısıltı ile son kez yardı.

(Katana, samuray kılıcı.)

Siyah saçlı adam yüzüne bulaşan kanı elinin tersiyle sildi.

Gözleri kırmızı bir parıltıyla karanlığı deliyordu.

Bu saf ölümden başka bir şey değildi.

Katanasını kınına geri koydu ve derin bir nefes verdi.

Ardından karanlık sokak boyunca siyahlara karıştı ve oradan uzaklaştı.

En son duyduğu şey çığlık çığlığa bağıran bir kadındı.

Pelerininin başlığını başına geçirdi.

Aşina olduğu sokakları son hızla katetti ve tahta bir kapının önünde durdu.

3 kere kapıya kuvvetlice vurdu.

Bu onların parolasıydı.

Kapı ufak bir şekilde geçeceği şekilde açıldı ve içeriye süzüldü.

"Hallettin mi?"

Pelerinini çıkardı.

Başını sallamakla yetindi.

Karşısında ona tıpatıp benzeyen abisi gülümsedi.

"Biz perdenin arkasında elimizden geleni yaptığımız sürece Tsunade için her şey yolunda olacaktır."

İçeriden gelen birkaç sesle beraber o tarafa döndüler.

Siyah pelerinin başlığını sonuna kadar çekmiş bir adam karşılarında belirdi.

Onu arkasından gelen başka bir siyah saçlı 'aileden' bir adam onaylarcasına başını salladı.

Pelerinli adam kolunu sıyırdı ve dövmesini açığa çıkardı.

Odadaki herkes gerildi.

Pelerinli adam aldığı emri yerine getirmek için ağzını açtı.

Onun getireceği haberler genelde iyi olmazdı...

"İmparator, Uchiha'yı saraya davet ediyor..."




Sasusaku ile kalın...


Sasusaku ile kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Goddess Of Liberty🗝️/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin