16| Mezar

92 21 0
                                    

Mezar boş
Mezar boş
Mezar boş
Kelimeler adeta kafamın içinde dolaşıyordu yutkundum. Yutkunurken kafamın içindekiler adeta dahada çoğaldı. Gözümün önünde tekrardan Yankı ile kendimi gördüm acı ile yutkundum kelimeler kafamın içinde sıra ile dolaşıyordu.

Firuze yaşıyor
Firuze yaşıyor
Firuze yaşıyor

Mezar boş
Mezar boş
Mezar boş

Yankının elini daha çok sıkarken yavaş yavaş ayaklarım tutmadı ve yere çöktüm "Gece" yutkundum "Mezar boş"
Bana baktı "güzelim bana bak!" Bakamadım hayla şok içindeydim

"bak ben burdayım bunlar yaşanmıyor"

"Biz buradayız Yankı ama herşey yaşanıyor ben..."

Yavaşça nefesim kesildi ve gözüm karardı "Gece güzelim aç gözlerini,
gül güzelim, Gece!" Gözlerim Yavaşça kapanırken zihnim adeta durmuştu.
Ölüm müydü bu?

Yankı yanımdaydı evlenmiştik hatta bir oğlumuz vardı ve kızımız... babam ve annem yanımızdaydı tahminen Yankı ile tatile gidiyorduk çok mutluyduk. Arabada Yankı ile müzik diliyor gülüyorduk. Bir süre sonra bir eve geldik Yankıyı öpüyordum ve onu öptükçe ruhunu alıyordum kanlar içinde yok oluyordu... eve gidiyordum annemi... babamı ve Yankı ile olan çocuklarımızı... hepsi yok oluyordu herkes yok olmuştu ve ben bembeyaz bir odadaydım karnım şişti... çığlıklar içinde bağırıyordum ve her çılığım odayı kana buluyordu ve bir kız bebek doğdu bu sefer yok olan o değildi bendim...

Hızla gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım başımda Yankı vardı Kollarımı tuttuyorlardı "kriz geçiriyor" yutkundum kalp atışım yavaş yavaş düzeldi "gelmemeliydi lanet olsun aklımı durduruyor!" Yutkundum "aklı duran sadece sen değilsin" bana baktı.
"Aklın sadece benim için dursun  Yankı güneş" bana baktı ve gülümsedi.

Herkes odadan çıktı "Yankı ben bir rüya gördüm..." bana baktı "Ne gördün gül güzelim" yutkundum Ve derin bir nefes aldım herşeyi baştan sona anlattım....

"Gece bunların bir anlamı olmalı" bana şaşkınlıkla bakıyordu "psikolog'a gitmek istermisin" bana baktı "Bilmiyorum Yankı" gözlerim ellerimdeydi "seni böyle gördükçe kahroluyorum" gülümsedim "ne olacak bizim bu halimiz?" Güldü ve elimi tuttu. "Tek bildiğim var seni çok sevdiğim ve çok seveceğim" elimi nazikçe dudaklarına götürdü. "Söz veriyorum rüyaların gerçek olmayacak" gülümsedim "umarım" yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.

Hastaneden çıkalı 1 gün olmuştu Yankı ile beraber psikoloğa gidiyorduk. Kapıyı tıklatıp içeri girdik. "Yankı hoş geldiniz" genç bir kadın vardı "Hoş bulduk nefes" gülümsedim "merhaba hoş bulduk" gülümsedi ve koltuğu işaret etti.

"Duyduğum kadarıyla bazı rüyalar görüyormuşsun" başım ile onayladım
"Anlatmak istermisin?" Gülümsedim "bunun için gelmedim mi zaten?" Bana baktı "haklısın, dinliyorum" onada her şeyi anlattım "Travmalardan dolayı olabilir" yutkundum 

psikologtan çıkmıştık yankı ise hayla elimi tutuyordu "her şey geçicek bana güven" ona baktım "annem yaşıyor yankı ama nerde olduğunu bilmiyorum" sıkıntı ile nefesini verdi "ya bu bir oyunsa yankı..." bana baktı "nasıl yani" yutkundum "ya biri benim bu hale gelmem için yapıyorsa" bana baktı "kimden şüpheleniyorsun?" ona baktım "babamın sevgilisi olamaz mı yankı?" bana baktı "nie ondan şüpheleniyorsun" durdum "sence babamın ölümü bizim içi önüne atladığı kurşun olduğundan bizden intikam almak için yapıyo olabiir mi?" gözleri gözlerimi buldu "sevdiği adamın intikamı diyosun" ona baktım "diyorum" 

"sen eve git eşyalarını topla askeriden bilgi toplayayım bende tamam ı dikkatli ol bizim çocuklara söylerim seni alırlar" başım ile onaylayıp eve girdim.

kapıyı açıp çantamı fırlattım ve mutfaktan bir yudum su içtim bir anda boğazımda birşey hissettim... soğuk bir demir parçası... silah namlusu "kisin sen?" yutkundum "kim olduğumun ne önemi var prenses" babam bana hep böyle hitap ederdi ve bir erkek sesiydi tanıdık bir ses o kadının kardeşinin sesi...

nefesini boynuma verdi "Meriç zambak" dedim "ta kendisi" silah yavaşça kalbimin yanında durdu ve boynumu öpmeye başladı "dokunma bana..." yutkundum gözümden bir damla yaş geldi Dokunma bana ağlıyordum enderin o kirli elleri vücudumda dolaşıyordu nefesini boynuma verdi "ben daha 10 yaşındayım dokunma bana" hiç birşey yapamadım ve o yine bana dokundu o bana dokunurken bacaklarım titredi "dokunma bana" yutkundum "dokunma bana" güldü ve boynumu öpmeye devam etti bacaklarım titriyordu "yankı bizi bulmadan gidelim prenses" 

ağzıma bir bez götürdü ve yavaşça bilincimi kaybettim

Kalbimin Sesi (Asker Ve Doktorun Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin